"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/41 E., 2021/407 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasında görülen kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesin'ce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddi ile davalı Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ... Köyünde kain kuzeyi tapulama harici yer, doğusu yol, güneyi tapulama harici yer, batısı 166 ada 149 parsel olan yaklaşık 2.000 m² taşınmazın kadastroda tespit harici bırakıldığını, taşınmazın 40 yıla yakın bir zamandır müvekkilinin ataları ve müvekkili tarafından zilyet ve tasarruf edildiğini, müvekkilinin dedesinin taşınmazı müvekkiline verdikten sonra müvekkilinin bir süre arpa, buğday ektiğini, sonrasında zeytin, portakal, limon, mandalina v.s.meyve ağaçları diktiğini, halen de taşınmazın bir kısım yerini sebze ekmek suretiyle kullanmaya devam ettiğini, müvekkilinin taşınmazın içerisine 1985 yıllarında yaptırdığı evinin bulunduğunu ve halen oturmakta olduğunu, dava konusu taşınmazın kanuni şart olan 20 yılın çok üzerinde 40 yıldır nizasız fasılasız ve malik sıfatıyla müvekkilinin tasarruf ve zilyetliği altında bulunduğunu beyanla dava konusu taşınmazın müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle: dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında taşlık, kayalık, çalılık ve fundalık olması sebebiyle tespit harici bırakılan Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olduğunu, bu sebeple taşınmazın imar-ihya ve zilyetlikle kazanıma elverişli olmadığını,taşınmazın tapulamasının yapıldığı tarihte uygulamanın kesinleştiği tarihe kadarki dönemde Kanun'un aradığı anlamda kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığını, Kadastro Kanunu'ndaki tescil harici alanlardan tescile elverişli olanlar için sınırlama olan sulu arazide 40, susuz arazide 100 dönüm sınırlamasının dikkate alınması gerektiğini beyanla usul ve esastan yoksun olan davanın reddi ile taşınmazın ... adına tescilini talep etmiştir.
Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının bulunmadığını, bir taşınmazın tespit harici bırakılmasının o yerin zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi için tek başına yeterli olmadığını, dava konusu yerin kadastro öncesi taşlık, çalılık ise imar ihya koşullarının gerçekleşmiş olması gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece davanın kabulüyle, fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile pembe renkle gösterilen 1500 m²lik yerin davacı adına ev ve bahçe vasfı ile yeni parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 07.10.2019 tarihli ve2016/11221 Esas 2019/6058 Karar sayılı kararıyla; davacıya davasını ...'na da yöneltmesi için süre ve imkan verilmeli, taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra dosya kapsamındaki diğer deliller birlikte değerlendirilerek TMK'nın 713/4-5 inci madde ve fıkraları da dikkate alınmak suretiyle işin esasına ilişkin bir hüküm kurulmalıdır gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluşmadığı, davalı ... tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde ise davaya konu taşınmazın ... adına tesciline karar verilmesi talep edilmiş olup 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18/1 inci maddesi uyarınca tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerin Hazine adına tespit olunacağı ifade edilmekle ve yine TMK'nın 713/6 ncı maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda davaya konu taşınmazın bulunduğu alanın etrafının meskun olduğu ve ekonomik anlamda değerli olduğu, taşlık ve kayalık mahiyette bulunmadığı gibi 3402 sayılı Yasa'nın 16 ncı maddesinde belirtilen Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken ve tescili mümkün olmayan yerlerden de olmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine, davalı ... Hazinesinin tescil talebinin kabulü ile dosya kapsamında bulunan 02.12.2014 tarama tarihli fen bilirkişisi ... ve ... tarafından hazırlanan rapor ve eki krokide (A) Harfi ile işaretli 1500 m² yüzölçümlü tespit dışı alanın bahçe ve ev vasfı ile son parsel numarası verilmek kaydıyla ... adına tapu kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hava fotoğrafı incelemesinin yetersiz olduğunu, taşınmazdaki evin inşaatına 1985 yılında başladığını, 1992 yılında harhangi faaliyet yapılmamasının imkansız olduğunu, 1996 yılında elektrik aboneliği bulunduğunu, alınan raporun gereçeğe aykırı olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davacı; ... Mahallesinde, tescil harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır.
2. Mahkemece kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği için aranan şartların bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; taşınmazın imar kapsamına alınıp alınmadığı sorulmamış, Mahkemece zilyetlikle edinme koşullarının süre yönünden dolmadığı değerlendirilmiş ise de ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmaz üzerinde dava tarihi itibariyle 25-30 yaşlarında ağaçların bulunduğu, 1992 ve 2008 yılları arasında hava fotoğrafı bulunup bulunmadığının sorulmadığı ve değerlendirilmediği, bunun yanında TMK'nın 713 üncü maddesinin 4-5 inci fıkaraları gereğince yasal ilanın yapılmadığı anlaşılmış olup bu şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizdir.
3. O halde Mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili İlçe Belediye Başkanlığından sorulması, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden(imar planı içerisinde ise bu tarihten) 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının(özellikle 1992 ile 2009 yılları arası) en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmeli,
4. Bundan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 1 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği,taşınmazın imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;
5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini ve taşınmazın içerisinde ağaç yaşlarının dava tarihine göre belirten, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek taşınmazın ne zaman imar ihya edildiği ve tamamlandığı hususlarını açıklayan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hâkiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;
6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın taşlık-çalılık gibi imar ihyaya muhtaç olan yerlerden mi yoksa boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli;
7. Fen bilirkişisine, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli;
8. TMK'nın 713/5'inci maddesinde belirtilen gerekli ilanların usulünce internetten de olmak üzere mutlak surette yapılarak yararı olan kişilere itiraz hakkı tanınması gerektiği düşünülmelidir.
Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
2. İstek halinde temyiz harcının temyize edene iadesine,
19.02.2024 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.