"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/168 E., 2022/536 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/205 E., 2021/289 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;....., İli, .....,İlçesi, ....., Mahâllesi çalışma alanında bulunan 1272 ve 1274 parsel sayılı taşınmazların 60 yıldan fazladır davacılar ve mirasbırakanlarının zilyetliğinde olduğunu, nihai olarak babaları...’den miras kaldığını, taşınmazların hatalı kadastro tespiti sonucunda mera olarak sınırlandırıldığını, oysa taşınmazların davacılara ait komşuları olan 832 ve 834 parsel sayılı taşınmazlarla bir bütün olarak kullanıldığını ileri sürerek mera tescil kaydının iptali ile davacılar ve diğer mirasçılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmazların 5403/5578 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ve bu kanunda değişiklik yapan kanun hükümleri gereğince arazi toplulaştırması kapsamında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı lehine mera olarak 28.03.2017 tarihinde Hazine adına tescil edildiğini, tapulamanın 766 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre 1973 yılında yapıldığını ve kesinleştiğini, mülga 766 tapulama kanununa göre 1973 yılında kesinleşen çalışmalarda taşınmazların mera parseli olarak tescil harici bırakıldığını, tescil harici olarak tespit edilme işleminin de bir tapulama işlemi olduğunu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, mera vasfındaki taşınmazların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının tapulama öncesi nedene dayanarak dava açtığı hususunda bir tereddüt bulunmadığı, kadastro tutanaklarının 1274 parsel için 14.05.1973, 1272 parsel için 17.12.1975 tarihi itibariyle kesinleştiği, davanın 22.06.2021 tarihinde açıldığı göz önüne alındığında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 üncü maddesinde yazılı bulunan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş, mera tescil işleminin iptali için açılacak davaların herhangi bir süreye tabi olmadığını, bu tür davalarda amacın üstün mülkiyet hakkının korunması olduğunu, TMK’nın 713 üncü maddesi uyarınca taşnmazı olağanüstü zamanaşımıyla iktisap ettiklerini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli taşınmazlardan 1274 parselin tesis kadastrosunun 14.05.1973 tarihinde, 1272 parselin ise 17.12.1975 tarihinde kesinleştiği, davacının Kadastro Kanununun 12/3 üncü maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra 22.06.2021 tarihinde kadastro öncesi nedene dayalı olarak dava açtığı, mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12 ... maddesinin üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyanın incelenmesinden davaya konu 1274 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 14.05.1973, 1272 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 17.12.1975 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 22.06.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.