Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5277 E. 2023/3990 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin sağlığında kızı üzerine yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, mirasbırakana bakan ve ihtiyaçlarını karşılayan torununa duyulan minnet duygusuyla yapılan temlikte mirasçıdan mal kaçırma amacının bulunmadığına dair değerlendirmesi isabetli görülerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı asil ve davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı asilin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların babası ...'un 29.06.2015 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak davacı çocukları, dava dışı eşi ve ... isimli kızının kaldığını, davacıların tereke tespiti sırasında ..., Yeni Mahalle, Toplu Konutlar, 154 ada 1 sayılı parselde bulunan 232/2 numaralı bağımsız bölümün 02.03.2015 tarihinde ...'nun kızı davalı ...'a devrediliğini öğrendiklerini, davalının dava konusu taşınmazı satın alabilecek maddi yeterliliğe sahip olmadığını, murisin hesabına herhangi bir para girişinin olmadığını, murisin paraya ihtiyacı olmadığını, bu devirle amaçlananın terekeden mal kaçırmak olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki hisseler oranında, tüm mirasçılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı asil cevap dilekçesinde, dava konusu daireyi satın alabilecek maddi yeterliliğinin bulunduğunu, kendisine ait taş evi ve tarlası bulunduğunu, murisin öz dedesi olduğunu, bakıma muhtaç olması nedeniyle dedesine kendisinin baktığını, tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını, murise ait tıbbi malzemeleri kendisinin ödediğini, dava konusu daireyi bedeli karşılığında satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın bedelinin davalı tarafından murise ödendiğine dair murisin banka hesaplarında herhangi bir para girişinin bulunmadığını, taşınmazın resmi senetteki değeri ile Mahkemece yapılan keşif sonucu bilirkişi raporu ile tespit edilen değeri arasında fark bulunduğu, bu hususların muris muvazası ihtimalini kuvvetlendirdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asil ve davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı asil istinaf dilekçesinde özetle, küçüklüğünden beri, ailesinden ayrı, dedesinin yanında büyüdüğünü, dedesinin katarakt ameliyatını, stent bedelini, birçok ev eşyasının bedelini kendisinin karşıladığını, anneannesinin hasta olması nedeniyle dedesine kendisinin baktığını, bu nedenle dedesinin kendisine minnet duyduğunu, ... hesabından 34.800 TL ve 9.000 TL para çekerek dedesine nakit ödemede bulunduğunu, ... ve ... ... bulunan çok fazla taşınmazın tapuda muris dedesi üzerine kayıtlı olduğunu bu nedenle mal kaçırma kastı bulunmadığını, dava konusu taşınmazı satın aldığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacıların istinaf talebinde bulunmadığını, ancak davalının istinaf başvurusu üzerine katılma yoluyla istinaf talebinde bulunduklarını, İlk Derece Mahkemesince avukatlık ücretine hükmedilmediğini belirterek, hükmün bu şekilde düzeltilerek karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın satış suretiyle muris tarafından davalıya temlik edildiği, mal bedelinin semen olmak zorunda olmadığı, bazı hallerde emek veya hizmetin de semen olarak kabul edilebileceği, murisin ölüm tarihi itibariyle geriye kalan taşınmazlarının sayısı, dava konusu taşınmazın değeri gözetildiğinde, mirasbırakının yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olmayıp, kendisine bakan ve ihtiyaçlarını karşılayan davalı torununa minnet duygusu ile dava konusu taşınmazı temlik ettiği gerekçesiyle davalı asilin istinaf talebinin kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili ve tereke temsilcisi ... temyiz dilekçesinde özetle, davalı asil tarafından dava konusu taşınmazın satın alındığı ifade edilmesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu taşınmazın dedenin torununa duyduğu minnet duygusuyla temlik ettiği gerekçesine katılmadıklarını, davalının murisin bakımını sağladığına dair dosyada bir delil bulunmadığını, murisin davalıya minnet duymasını gerektirecek hiçbir şey bulunmadığını, aksine murisin davalıya baktığının tespit edildiğini ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706, ... Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

2.Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı tarafın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili ve tereke temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.