"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, aksi halde bedel, olmadığı takdirde tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı ...'in en değerli malı olan 376 ada 116 parsel sayılı taşınmazda bulunan 8 numaralı dükkan davalı oğluna devrettiğini, amacının diğer mirasçılardan mal kaçırmak olduğunu ileri sürerek, muvazaalı olan işlemin ve tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, aksi halde bedele, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazın mirasbırakanın rızası dahilinde devredildiğini, 11 yaşından sonra dava konusu taşınmazda faaliyet gösteren saat dükkanında babası ile birlikte çalışmaya başladığını, çekişme konusu taşınmaza çok emek vermesi nedeniyle mirasbırakanı tarafından kendisine devrin sağlandığını, diğer mirasçılarına ise Gebze 7. Noterliğinin 03.12.2013 tarihli vasiyatnamesi ile vasiyette bulunduğunu, paylaştırma kastı ile hareket edildiğini, muvazaanın olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Gebze 7.Noterliğinin 03.12.2013 tarihli vasiyetnamesi ile mirasbırakan tarafından dava dışı 376 ada 118 parsel sayılı taşınmazda bulunan 20 numaralı bağımsız bölümün davacıya vasiyet edildiği, dava dışı mirasçısı kızı Nuray’a da kazandırmalarda bulunduğu, asıl amacın mal kaçırmak olmadığı, paylaştırma kastı ile hareket ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın bedelsiz olarak bağış niteliği ile davalıya devredildiğini, davalının da satış bedeli ödediğine yönelik iddiada bulunmadığını, davalının doğum tarihi itibari ile davaya konu taşınmazın mirasbırakan tarafından 1976 tarihinde satın alındığı tarihte davalının 7 yaşında olduğunu, dolayısıyla satın alınmada davalının katkısının olmadığını, davalının dükkandan elde edilen gelir ile geçindiğini, Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, vasiyetnameye konu yerin sonradan davalıya satışı ile vasiyetnamenin geçersiz hale geldiğini, vasiyetname ile davacıya bırakılan dairenin değeri dikkate alındığında davaya konu taşınmazın değerinin çok daha fazla olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile devrin muvazaalı olmadığı, mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile değil paylaştırma kastı ile hareket ettiği benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali-tescil, aksi halde bedel, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, ... ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı mirasçılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.