"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/48 E., 2021/95 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili; dava konusu Hamurcu köyü 161 ada 395 parsel sayılı taşınmazın 2004 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, kadastro tarihine kadar hiç bir kullanımın olmadığını ileri sürerek davalı adına yapılan tespit ve tescilin iptali ile dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; dava konusu taşınmazın yıllardır kullanıldığını, imar ve ihyasının uzun zaman önce yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, dava konusu 161 ada 395 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) olmak üzere iki bölümde gösterildiği, taşınmazın keşif esnasındaki mahkeme gözlemi ve mahalli bilirkişi beyanları, ziraatçi bilirkişi raporu ve ekindeki resim ile hava fotoğraflarının yorumlanmasına ilişkin harita mühendisi bilirkişinin raporuna göre (A) harfi ile gösterilen kısmının özel mülkiyete elverişli ve bilinen bütün zamanlarda davalı veya mirasbırakanının kullanımında olduğu; (B) harfiyle gösterilen kısmın ise ziraatçi bilirkişi raporuna ekli resimlerde göründüğü gibi oldukça eğimli, taşlık ve kendiliğinden yetişen bozkır bitkileriyle kaplı bir yapıda olduğu, taşınmaz bütün olarak değerlendirildiğinde bu kısmın terk edildiği ya da hiç kullanılmadığı belirtilerek davacının davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile 161 ada 395 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptaline, 10.07.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen sarı renkli kalemle boyanmış 2.746,88 m2'lik kısma ilişkin davacının davasının reddi ile bu kısmın adanın son parsel numarasını takip eden parsel numarası ile davalı ... adına tapuya tesciline, 10.07.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen mavi renkli kalemle boyanmış 22.547,05 m2'lik kısma ilişkin davacının davasının kabulü ile bu kısmın takip eden parsel numarası ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.05.2016 tarihli ve 2016/3858 Esas, 2016/5151 Karar sayılı kararı ile; tapu maliki ...'in 28.12.2010 tarihinde 120.000,00 TL bedelli ipotek sözleşmesi yaptığı, çekişmeli taşınmaz üzerinde Ziraat Bankası ipoteği bulunduğu ve usulünce taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilmek suretiyle karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu belirlenerek sair temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemece, taşınmaz üzerinde ipotek hakkı bulunan TC. Ziraat Bankası davaya dahil edilmiş ve yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 161 ada 395 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.746,88 metrekarelik bölümün davalı ..., (B) harfi ile gösterilen 22.547,05 metrekarelik bölümün ise davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2 Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 06.11.2020 tarihli ve 2017/5284 Esas, 2020/5173 Karar sayılı kararı ile; somut olayda, kararın gerekçe kısmında yalnızca bozma ilamı doğrultusunda taraf teşkilinin sağlandığı açıklandığı, bu açıklamanın gerekçe olarak kabul edilmesine hukuken imkan bulunmadığı, gerekçesiz ve usulün 297/1-c maddesine aykırı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu belirtilerek karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 161 ada 395 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) olmak üzere iki bölümde gösterildiği, (A) harfi ile gösterilen kısmının özel mülkiyete elverişli ve bilinen bütün zamanlarda davalı veya mirasbırakanının kullanımında olduğunun anlaşıldığı, (B) harfiyle gösterilen kısmın ise özel mülkiyete elverişli olmayan ve davalı/mirasbırakanı tarafından kanunların aradığı şekilde zilyetliğe konu edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, 10.07.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen sarı renkli kalemle boyanmış 2.746,88 m2'lik kısma ilişkin davacının davasının reddi ile bu kısmın adanın son parsel numarasını takip eden parsel numarası ile davalı ... adına tapuya tesciline, 10.07.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen mavi renkli kalemle boyanmış 22.547,05 m2'lik kısma ilişkin davacının davasının kabulü ile bu kısmın takip eden parsel numarası ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde; dava konusu 161 ada 395 parsel numaralı 10.07.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen sarı renkli kalemle boyanmış 2.746,88 m2'lik taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığını, Türk Medeni Kanunu'nun aradığı şekilde nizasız fasılasız iktisaba yeterli zilyetlik oluşmadığını, keşif sırasında dinlenilen bilirkişilerin yanlış ifade verdiğini, ziraat bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, eksik inceleme neticesinde karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sırasında,Kayseri ili, ... ilçesi, ... mevkiinde bulunan 161 ada 395 (yeni parsel 1464 ada 395 ) parsel sayılı 25.293,93 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz 23.07.2004 tarihinde davalı adına tescil edilmiştir.
2. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve uygulamanın hükme yeterli bulunduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Komşu köyden (3 kişi) mahalli bilirkişi dinlenilmemiş, dava konusu taşınmazın kuzey ve batı sınırında 1464 ada 99 parsel sayılı mera vasıflı kamu orta malı bulunmasına rağmen yöntemince mera araştırması yapılmamış, yetersiz bilirkişi (ziraat) raporuna dayanılarak hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
3. Hal böyle olunca; mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazların bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen (teknik) bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
4. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle kime ait oldukları, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettikleri, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildikleri, kamu orta malı (mera) vasfı taşıyıp taşımadıkları, mera ile aralarında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir
5.Fen (teknik) bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli ayrıntılı kroki ve rapor hazırlatılmalı; üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazların kullanım biçimlerini, zilyetlik sürelerini, toprak yapılarını, eğimlerini ve bitki desenlerini açıklayıp tarımsal niteliklerini belirten, kamu orta malı mera olup olmadıklarını ve sınırlarında bulunan mera vasfındaki taşınmazlarla aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını ortaya koyan, önceki ziraat bilirkişi raporunu irdeleyen, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor istenmeli; böylelikle çekişmeli taşınmazın tespit tarihi itibariyle davalı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak saptanmalı, toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Temyiz eden Hazine harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
04.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.