Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5645 E. 2023/2285 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte nüfus cüzdanı kullanılarak yapılan taşınmaz devri nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında, davalının ilk el konumunda olup TMK 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sahte nüfus cüzdanı kullanılarak yapılan devir işleminin yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve davalının ilk el konumunda olması sebebiyle TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 11 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline annesinden miras kaldığını, sahte nüfus cüzdanı kullanılmak suretiyle taşınmazın önce müvekkili adına intikal işlemi yapıldığını, daha sonra davalıya satış suretiyle devredildiğini, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu taşınmazı bedelini ödemek suretiyle satın aldıktan sonra sahte kimlik kullanıldığını öğrendiğini ve durumu Tapu Müdürlüğüne dilekçe ile bildirdiğini, kötü niyetli olmadığını ve maddi olarak zarara uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın sahte nüfus cüzdanı kullanılarak davalıya temlikinin sağlandığı, sahte nüfus cüzdanı temin eden dava dışı Remzi Selvi'nin ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/234 E., 2019/406 K. sayılı ilamı ile dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verilerek kararın kesinleştiği, kesinleşen ceza ilamı karşısında sahtecilik olgusunun sabit olduğu, ilk el konumundaki davalı adına oluşan tescilin yolsuz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu hukuki dayanaktan yoksun olarak karar verildiğini, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, ... Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmasında dava konusu taşınmazın satışı ile ilgili alınan ifadelerdeki çelişkiler incelenmeden, var olan şüpheli durumlar araştırılmadan hüküm kurulduğunu, müvekkilinin dava konusu taşınmazı arsa vasfı ile alıp bina inşa ettirdiğini, dava değerinin hesaplanmasında yapının da dikkate alınarak fazla yargılama gideri ve vekalet ücretine mahkum edildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 11 parsel sayılı taşınmazın, davacının annesi ... adına kayıtlı iken ... 7. Noterliğinde düzenlenen 06.12.2016 tarihli, 19300 yevmiyeli veraset ilamı ile davacı adına intikalinin yapıldığı ve 19.12.2016 tarihinde 65.000,00 TL bedelle davalıya satış suretiyle temlik edildiği, intikal ve temlik işlemlerinin davacının dayısı olan Remzi Selvi tarafından davacı adına çıkarılan sahte nüfus cüzdanı ile yapıldığının ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/234 Esas, 2019/406 Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile sabit olduğu, sahte nüfus cüzdanı kullanılmak suretiyle davalı adına oluşturulan sicil kaydının yolsuz olduğu, davalının ilk el konumunda olduğundan TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak dava konusu taşınmazın, davalıya temlik edildiği tarihte arsa vasfında olduğu üzerinde bina bulunmadığı, taşınmaz üzerindeki yapıyı davalının yaptırdığı, dava değeri belirlenirken sonradan yapılan bina bedelinin dahil edilmesi ve bu miktar üzerinden davalı aleyhine harç ve vekalet ücreti tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin bu yöne değinen istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil (sahtecilik) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 ... maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022 nci maddesinin birinci fıkrasında ise “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

2. TMK’nın 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024 üncü maddesinin birinci fıkrasında “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.”, 1024 üncü maddesinin ikinci fıkrasında “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1024 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında“ Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.”

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 6.660,15 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.