Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5679 E. 2023/2097 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını davalılara devretmesinin muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalı ile mirasbırakan arasında yakın ilişki bulunması, mirasbırakanın taşınmaz üzerindeki kullanımını sürdürmesi ve devrin düşük bir bedelle yapılması gibi hususları değerlendirerek muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebini kabulüne ilişkin karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca talebin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakanı ...’a ait 602 ada 8 parsel sayılı taşınmazın öncelikle dava dışı ...’e, ondan da davalılara 1/2’şer paylı olarak devredildiğini, devrin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvzaaalı olarak yapıldığını, dava konusu taşınmaz üzerinde 3 dükkan 3 mesken olarak kullanılan bağımsız bölümlerin yer aldığını, mirasbırakan tarafından kendisi hakkında dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan bağımsız bölümleri kullanması nedeniyle icra takibi başlatıldığını, temlikin çok düşük göstermelik bir bedel üzerinden gerçekleştiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescile karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, mirasbırakanın piyasaya borçları olduğunu, bir takım sağlık problemleri nedeniyle bir çok kez özel hastaneye gitmek zorunda kaldığını, bu nedenlerle taşınmazını satttığını, bedelin ödendiğini, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 26.02.2021 tarihli ve 2016/380 Esas, 2021/98 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın öncelikle mirasbırakan tarafından dava dışı ...’e, ondan da 3 yıl sonra davalılara devredildiğini, resmi akitte gösterilen değer ile rayiç değer arasında fark bulunmadığı, işlemin muvazaalı olduğu iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın mirasbırakanın tek taşınmazı olduğunu, öncelikle taşınmazın ara malik ...'e, ondan da davalılara 1/2'şer paylı olarak düşük bedelle devredildiğini, dava konusu taşınmazın satış işlemine konu edilmesine rağmen üzerinde yer alan bağımsız bölümlerden bir tanesinde mirasbırakanın ölene kadar ikamet etmeye devam ettiğini, diğer bağımsız bölümde ise davalı ...'in kaldığını, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 26.04.2022 tarihli ve 2021/1664 E., 2022/769 K. sayılı kararında; nüfus kayıtlarına göre ara malik ... ile davalı ...’nin eşi Ömer’in aynı yer nüfusuna kayıtlı oldukları, davacı ile mirasbırakan arasında hukuki ihtilafların olduğu, ara malik ...’in emanetçi konumunda olduğu, asıl amacın davacıdan mal kaçırmak olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakan tarafından dava konusu taşınmazın dava dışı ara malik ...’e bedeli karşılığında satıldığını, aralarında yapılan anlaşma gereğince de dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan bağımsız bölümde mirasbırakanın oturmasına ara malik ... tarafından rıza gösterildiğini, yargılama aşamasında dinlenen tanıklarda dava konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından satılığa çıkartıldığını, camlara satılık yazısı asıldığını beyan ettiklerini, devrin muvazaalı olmadığını, bedeli ödenmek suretiyle devrin gerçekleştiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 14.989,34 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.