"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı ..., davalı Aski Genel Müdürlüğü, davalı ... ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ..., davalı ... muhtarlığı adına tespit ve tescil edilen 192 ada 122 parsel sayılı taşınmaza yönelik zilyetliğe dayalı iptal ve tescil istemiş; birleşen davada ise 192 ada 121 ve 122 parseller kendisine ait olduğu halde, davalı köyün 122 parsel üzerinde bulunan kaynak suyuna el attığını, bunu yaparken de 121 parsel sayılı taşınmaza kanal açıp su borusu döşediğini ileri sürerek, her iki parsele yapılan haksız el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkeme, 10.07.2009 tarihli ve 2006/112 Esas, 2009/119 Karar sayılı kararıyla, keşif sonrası düzenlenen ziraat bilirkişisi raporunda 3.751,42 TL olarak belirlenen taşınmaz değerinin, dava tarihi itibariyle görev sınırı altında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Hüküm, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 21.04.2011 tarihli ve 2010/5332 Esas, 2011/2347 Karar sayılı kararıyla, “yerel bilirkişi ve uzman bilirkişiler aracılığı ile yeniden mahallinde inceleme yapılması, taşınmazların toprak yapısı, sulanabilir olup olmadığı, konumu, büyüklük ve verimliliği gibi özellikleri dikkate alınarak dava konusu taşınmazların ve su kaynağının gerçek değerlerinin ayrı ayrı saptanması ve ondan sonra görev hususunun belirlenmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 29.11.2017 tarihli ve 2011/77 Esas, 2017/218 Karar sayılı kararıyla, çekişmeli 192 ada 122 parsel yönünden açılan tapu iptali ve tescil davasına ilişkin, dava konusu taşınmazda bulunan su kaynaklarının köylünün ortak kullanımında olduğu, çobanların bu su kaynaklarında hayvanlarını suladıkları, dolayısıyla taşınmazın ekonomik amaca uygun şekilde en az 20 yıl boyunca kesintisiz ve fasılasız olarak davacı ve murisi tarafından kullanıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının reddine; 192 ada 121 parsele yönelik açılan el atmanın önlenmesi davasının ise, su kaynağından, su taşımak amacıyla davacıya ait 192 ada 121 parselin 1.446,57 metrekarelik kısmına boru döşenmek suretiyle el atıldığı ve böylece el atmanın haksız olduğu gerekçesiyle bu kısma yapılan el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ..., davalı Aski Genel Müdürlüğü, davalı ... ve davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, 192 ada 122 parsel sayılı taşınmaz üzerinde lehine zilyetlikle iktisap koşullarıın gerçekleşmesi nedeniyle verilen ret kararının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca el atmasının önlenmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı Karacası Belediye Başkanlığı, davalı Aski Genel Müdürlüğü ve davalı ... ise; 192 ada 121 parsele yönelik verilen el atmanın önlenmesine dair kararın hukuka aykırı olduğunu, kendilerine husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı iptal-tescil ve el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
6.2.4. Kamulaştırmasız el atma müessesesi, mülkiyet hakkının özüne dokunan bir işlemdir. Kamulaştırmada, yöntem olarak Anayasa ve kanunlara uygun bir kamulaştırma işlemi yapılması söz konusu iken, kamulaştırmasız el atmada usulüne uygun bir kamulaştırma işleminden söz edilmesi olanaklı değildir.
6.2.5. Kamulaştırmasız el atma ile kamulaştırmanın konu, amaç ve yetki yönüyle benzer yönleri bulunmaktadır. Her iki müessesenin de oluşması için, kamulaştırma yapmaya yetkili devlet kamu tüzel kişileri veya kamu kurumları tarafından kamulaştırma işleminin yapılması veya kamulaştırmasız el konulmuş olması gereklidir. Kamulaştırmasız el atmada da, kamulaştırmada olduğu gibi, taşınmazın edinilmesinde kamu yararının bulunması zorunludur. Gerek kamulaştırmanın gerekse kamulaştırmasız el atmanın konusu sadece özel mülkiyette bulunan taşınmaz mallardır. Açıklandığı üzere, kamulaştırmasız el atma müessesesi mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olmakla birlikte, çağdaş bir yaklaşımla ve sosyal devlet ilkesi gereği olarak uygulamada, taşınmaz malikine, dava yoluyla mülkiyetin bedele çevrilmesi ya da idarenin hakkın özünü zedeleyen el koyma eylemine son verilmesi yolu açılmıştır.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/3) numaralı paragrafında yer verilen yerel mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmış olmasına, davacının tapu iptali ve tescile konu ettiği çekişmeli 192 ada 22 parsel üzerinde herhangi bir kullanımının olmadığının belirlenmesine, öte yandan davacının mülkiyetinde bulunan 192 ada 21 parsele yönelik su borusu döşemek suretiyle el atıldığının dosya kapsamından anlaşılmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 44,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, 31,30 TL bakiye onama harcının davalı ... Belediyesi'nden, 44,80 TL bakiye onama harcının davalı Aski Genel Müdürlüğü'nden, 44,80 TL bakiye onama harcının da Aydın Büyükşehir Belediyesi'nden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.