Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5850 E. 2022/6132 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hile nedeniyle akdedilen trampa sözleşmesi kapsamında devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin talep, bu mümkün olmazsa sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamında hileye ilişkin iddiaların ispatlanamaması ve resmi şekil şartına uygun olmayan sözleşmeden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebinin reddi gerekirken, davalı ...’ın davacının zararına sebepsiz zenginleştiğinin tespit edilmesi gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : VEZİRKÖPRÜ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın tazminat talebi yönünden kabulüne ilişkin verilen kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davacı ile davalı ... arasında akdedilen trampa sözleşmesine göre davacının maliki olduğu 157 ada 44 parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı bağımsız bölümü davalı ...’a devretmeyi, davalı ...’ın ise 473 ada 75 parsel sayılı taşınmazdaki daireyi devretmeyi taahhüt ettiğini; sözleşmenin imzalanmasından hemen sonra davalı ...’ın davacı tarafından devredilecek taşınmazın davalı ...’a devredilmesini talep ettiğini ve bunu müteakiben kendi edimini yerine getireceğini bildirdiğini, ancak davalının davacıyı kandırarak devri gerçekleştirmediği gibi herhangi bir bedel de ödemediğini, davalı ... hakkında çok sayıda icra takibi bulunması nedeniyle taşınmazın İlyas’a devredildiğini, davalıların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek davacının güvenini kazandığını, taşınmazın devri sırasında da tarafların hep birlikte hazır bulunduklarını ileri sürerek, hile ile devredilen taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde taşınmaz bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., davacının daha önce yapılan projelerden daire satın aldığını, tekrar başvurarak son projeden de daire satın almayı talep ettiğini ancak bedelde anlaşılamadığını, bunun üzerine davacının ısrarla dükkanına karşılık daire almak istediğini ve dükkanının bedeli üzerine para ödemek şartıyla daire satın almayı kabul ettiğini, bu doğrultuda davacının kendisine dükkanını satmak üzere yetki verdiğini, davacının taşınmazının bu nedenle 100.000 TL karşılığında İlyas’a satıldığını, ancak davacı ile taşınmaz devrine ilişkin bir sözleşme imzalanmadığını, davacının satın almak istediği dairenin değerinin 160.000 TL olması nedeniyle davacıya satış yapılmadığını, davacının kabul etmesi halinde kendisine 155.000 TL karşılığında daire satmayı veya davacının taşınmazının satış bedelini ödemeyi kabul ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... vekili, müvekkilin davalıyı ne şekilde aldattığına ilişkin olarak dava dilekçesinde herhangi bir açıklamanın bulunmadığını, taşınmaz bedelinin Erhan’a ödendiğini ve bu hususun davacının soruşturma dosyasındaki beyanları ile de sabit olduğunu, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşmeye veya mesajlaşmalara taraf olmadığını ve satışın davacının rızası ile gerçekleştiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29/04/2021 tarihli ve 2019/65 E. 2021/88 K. sayılı kararıyla; taraflar arasında resmi şekilde yapılan trampa sözleşmesinin bulunmadığı, hile olgusunun kanıtlanamadığı, ancak davalı ...’ın yemini üzerine taraflar arasındaki sözlü trampa sözleşmenin varlığının kanıtlandığı, ancak resmi şekil şartına uygun olmayan sözleşme nedeniyle tapu iptali ve tescil kararı verilemeyeceği, satış bedelinin davalı ... tarafından davalı ...’a ödendiği, davalı ...’ın kötü niyetinin kanıtlanamadığı, davalı ...’ın davacının zararına olacak şekilde zenginleştiği, anılan hususların yemin delili ile de sabit olduğu gerekçesiyle davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulü ile 120.000 TL tazminatın davalı ...’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sunulan adi yazılı sözleşmenin taraflar arasındaki ilişkiye dair delil teşkil ettiğini, davanın hile hukuki nedenine dayandığını, tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilmemesinin hatalı olduğunu, ayrıca talebe konu tüm tutar kabul edildiğine göre davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını, takdir edilecek vekalet ücretinin maktu olup olmayacağının değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20/09/2021 tarihli ve 2021/1507 E., 2021/1735 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlamıştır.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu'nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

3.2.2. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve (V/3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (III) ve (IV/3.) no.lu paragraflarda gösterilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, fazla yatırılan 2.027,90 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.