"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : BAŞKALE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;hudutlarını bildirdiği ve tapu kütüğünün sıra no: 9, Kütük Sayfa No: c/59, s/91 olan taşınmazı davacının satın aldığını, kadastro sırasında bu taşınmazın davalı adına tescil edildiğini belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... duruşmadaki beyanında dava konusu taşınmazın kendisi ile ilgisinin bulunmadığını, taşınmazın ... adına kayıtlı bulunduğunu belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Başkale Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2015/126 Esas, 2018/59 Karar sayılı kararıyla; Davacı vekiline dava konusu taşınmazın ada ve parsel numarasını belirtmesi için HMK'nın 194. maddesi uyarınca kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından eksikliğin giderilmediği, HMK 119/ğ. maddesinde de talep sonucunun açık bir şekilde yazılması gerektiği, davacı tarafın süresi içerisinde eksikliği gidermediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, mahkemece taşınmazın ada ve parsel numarasının belirlenmesi için keşif yapılması gerektiğini ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 03.06.2022 tarihli ve 2019/1270 Esas, 2022/1008 Karar sayılı kararıyla; “...istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara ve davacı vekiline 12/12/2017 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile taşınmazın ada ve parsel numarasını belirtmesi için HMK'nın 194. maddesi gereğince kesin süre verildiği, verilen kesin süreye rağmen eksikliğin tamamlanmaması halinde mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtar edildiği” gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde, davacı vasisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vasisi temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrarla, tapu kütüğüne dayalı olarak davacının satın aldığı taşınmazın ada ve parsel numaralarını bilmediğini, kadastrodan önceki tapunun zemindeki yerine kadastrodan sonra kimlerin adına tespit edilmiş ise bu tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini istediğini, bu taşınmazların 162 ada 162, 165, 168, 169, 170 parsel numaralı taşınmazlar olabileceğini, Mahkemece keşif yapılarak dava konusu taşınmazların ada parsel numaralarının belirlenebileceğini, kadastral parsel numaralarını bilmelerinin mümkün olmadığını bu nedenle Mahkemece verilen sürenin hukuka aykırı olduğunu belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesinde; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 763/1. maddesinde; “Taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir.”
3.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/1. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.5.HMK’nın 194. maddesinde “1- Taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar. 2- Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.”hükümleri düzenlenmiştir
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, Mahkemece kararın (IV/3) no.lu paragrafında belirtilen gerekçeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, davacı vasisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 06/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.