Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5985 E. 2023/2286 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın davalıya yaptığı taşınmaz satışının muris muvazaası olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yargılama ilkelerine uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 29.06.2021 tarihli ek karar ile temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmesi sebebiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusu ve davalının ek karara karşı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin mirasbırakan babası ...'nun, 11, 29, 401, 408 parsel sayılı taşınmazlar ve 28 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölümü davalı olan oğlu ...'ya satış suretiyle temlik ettiğini, anılan temlikin, mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilinin payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı, davalının ödeme savunmasını ispatlayamadığı, gösterilen değer ile gerçek değer arasında fahiş fark bulunduğu, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, 1, 401, 408 parsel sayılı taşınmazlar ve 28 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüne, 29 parsel sayılı taşınmazın davalı ile ilgisi bulunmadığı gerekçesiyle bu taşınmaz yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve ek karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili, bilirkişi raporunda taşınmazların tespit edilen keşif ve dava tarihlerinde değerlerinin gerçek değerlerin çok altında kaldığını, 29 parsel sayılı taşınmaz yönünden karar verilmemesi yönünden talepleri olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince husumetten ret kararı verilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı 26.07.2021 tarihli dilekçe ile davacının istinaf başvurusuna istinaden, kendi başvurularının da istinafta incelenmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, İlk Derece Mahkemesince usule ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğini, müvekkiline yapılan tebligatın usule aykırı olduğunu, ön inceleme duruşmasında tanık bildirimi için süre verildiğini, bildirdikleri tanıkların dinlenmediğini, dosyanın esasına ilişkin Mahkeme değerlendirmesinin hatalı olduğunu, davacının mal kaçırma ve muvazaa iddiasını ispatlayamadığını, dinlenen tanık beyanlarının duyuma ilişkin olduğunu, mirasbırakanın emekli maaşı dışında geliri olmadığını, 20 yıl boyunca hastalıklarla mücadele ettiğini, sağlık masraflarını karşılamak için taşınmaz satmaya ihtiyacı olduğunu, müvekkilinin alım gücü bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 6.930,15 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.