Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5994 E. 2024/953 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacı mirasçının zilyetlikle iktisap iddiasına karşı Hazine'nin taşınmazın kamu orta malı niteliğinde olduğu savunması.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kadastro sırasında sulak alan olarak kamu malı niteliğinde kaydedilmiş olması, toplanan deliller arasında çelişkiler bulunması ve taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığının belirlenmesi için yeterli araştırma yapılmamış olması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

...

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili talepli davanın bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 689 ada 8 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında mirasbırakan ... mirasçıları davaya muvafakat etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine; taşınmazın kamu orta malı nitelikli yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Gürün Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.12.2015 tarih, 2013/201 Esas 2015/268 Karar sayılı kararı ile; davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 689 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Gürün Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.11.2007 tarih ve 2007/195 Esas, 2007/198 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca mirasbırakan ... mirasçıları davacı ... ve arkadaşları adlarına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 15.11.2018 tarih, 2016/8760 Esas, 1997/4030 Karar sayılı kararıyla: ''Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle kadastro tespit tarihinden (2003) geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı tarihlerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı ile temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilerek mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi, jeoloji mühendisi bilirkişi ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılması; keşifte hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi suretiyle çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, varsa imar-ihya çalışmalarının tamamlanma tarihinin, zilyetliğin sürdürülüş şekli ve süresinin belirlenmesine çalışılması; tanık ve yerel bilirkişilerden taşınmazın önceki durumu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, varsa imar-ihya çalışmalarının hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması; tanık ve yerel bilirkişi beyanlarının bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması; üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı, imar-ihyaya muhtaç olup olmadığı, zilyetliğine ne zaman başlanıldığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü ile kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı hususlarında komşu taşınmazlarla mukayeseli olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, jeolog bilirkişiden dava konusu taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı ve halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığı, taşınmaz bölümü içinde bulunan bataklığın hangi tarihte, nasıl oluştuğu hususlarında ayrıntılı rapor alınması, dava konusu taşınmazın tüm yönlerinden çekilmiş fotoğraflarının dosya arasına konulması; fen bilirkişisine keşfi takibe imkan veren ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmesi; bundan sonra, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi''' gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Gürün Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile; davacı yararına zilyetlikle iktisap koşulları oluştuğu gerekçesiyle dava konusu 689 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı Maliye Hazinesi adına olan tapu kaydının iptali ile Gürün Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.11.2007 tarih ve 2007/195 Esas, 2007/198 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca mirasbırakan ... mirasçıları davacı ... ve arkadaşları adlarına tapuya tesciline karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; iddiaya konu taşınmazın keşif sırasında alınan beyanlara göre sel baskınına maruz kaldığının anlatıldığı, bu anlatımların jeoloji bilirkişisinin rapor içeriğine aykırı olduğu; öte yandan, hava fotoğraflarının incelenmesi suretiyle düzenlenen bilirkişi raporuna göre taşınmazın önceki niteliğinin tam olarak belirlenemediği, bu haliyle taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olup olmadığının tespitinin tam olarak yapılmadığı, kaldı ki davacı yararına zilyetlikle edinim koşullarının da oluşmadığı, Hazineye ait bir taşınmazın bölünerek bir kısmının özel mülkiyete konu edilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 16 ncı ve 17 inci maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 689 ada 8 parsel sayılı 548,15 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz kamu orta malı niteliğinde sulak olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir.

2. Mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Toplanan delillere göre taşınmazın kadastro sırasında ''sulak'' vasfıyla orta malı olarak sınırlandırıldığı anlaşılmaktadır. Mahallinde bilgi ve görgülerine başvurulan yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın su birikintileri ve bataklık halinde olduğunu, burada tarım yapılmadığını beyan etmişlerdir. Öte yandan, bilirkişi rapor içeriklerine göre taşınmazın kavaklık ve bahçe vasfında olduğu, dere yatağından yahut akarsudan kazanılmadığı belirtilmektedir. Şu halde, toplanan deliller arasında çelişki oluştuğu kuşkusuzdur. Ne var ki, Mahkemece bu çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu gibi yine yerel bilirkişi ve tanık anlatımlarına göre taşınmazın toprak yapısının dışarıdan getirilen malzeme ile değiştirildiği anlatılmasına karşın bu yön üzerinde durulmamış, çekişmeli yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan dere yahut akarsu yatağından dolgu yapmak suretiyle kazanılıp kazanılmadığı belirlenmeden sonuca gidilmiştir. Bu şekilde eksik tahkikat sonucunda verilen karar maddi gerçeğe ulaşmaktan uzaktır.

3. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle dava konusu taşınmazı kapsayan topografik haritalar ile taşınmazın yamacında yer alan çayın hangi tarihte ıslah edildiğini belirleyecek şekilde ıslah projesi getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, 3 kişilik jeolog bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalıdır.

4.Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, yamacında yer alan çay ıslah edilmeden önce ne durumda bulunduğu, davacının dışarıdan toprak getirmek suretiyle taşınmazın yapısında esaslı değişiklikte bulunup-bulunmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde aykırılık giderilmeye çalışılmalı; 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, dışarıdan malzeme getirmek suretiyle toprak üst tabakasının doldurulup doldurulmadığını, jeolog bilirkişi kurulundan ise taşınmazın dere yatağı yahut bataklık niteliğinde olup olmadığı ya da dereden kazanılıp kazanılmadığını, derenin etki alanında kalıp kalmadığını, taşınmazın yamacında yer alan çaya ait ıslah çalışmaları yapılmadan önceki niteliği ile tespit tarihindeki niteliğini belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; raporun ekinde topografik haritalardan istifade edilmesi suretiyle yapılan tespitlerin denetimi sağlanmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve varsa dayanaklarıyla denetlenmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden stereoskopik hava fotoğrafının incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, dere yatağı olarak gözüküp gözükmediğini, komşusu durumunda bulunan taşınmazlar ile bütünlük arz edip etmediklerini, taşınmazın zilyetliğinin süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; taşınmazı tüm yönlerinden gösterir fotoğrafları çektirilmeli; fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.