"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/251 E., 2020/213 K.
DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili Avukat ...
DAVALILAR : ...Belediye Başkanlığı vekili Avukat ..., ... vekili Avukat ..., ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen kadastro harici bırakılan yerin tescili ile tapu iptali ile tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesin'ce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle mevkii, cins ve sınırlarını belirtmiş olduğu dava konusu taşınmazın imar ihya ve zilyetlikten davacı müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı taraf 26.02.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile ... nolu parselin içinde kalan 9.656 m2 ile 358 parselin uzantısı olan 7540 m2 lik alanların da tapusunun iptali ile adlarına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili davanın reddi ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili ile Ankara ... vekili davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 07.04.2011 tarih 2007/530 E. ve 2011/303 K. sayılı kararıyla; (B) ve (C) harfleri ile gösterilen yerlere ilişkin taleplerin reddi (A) harfi ile gösterilen yere ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi'nin 2017/5340 E. ve 201/7712 K. Sayılı kararıyla “ dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Komutanlığından getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile 3 kişilik ziraat bilirkişi heyeti huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.Yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalıdır. Üç kişilik ziraat bilirkişi heyetinden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapıları mukayese edilmek suretiyle taşınmazın niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü ve toprak yapısı itibariyle zilyetlik süresinin ne şekilde olduğu hususlarının belirlenmesine çalışılmalıdır. Ayrıca raporda, taşınmazın imar-ihya işleminin tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmışsa dava tarihi ile imar-ihyanın tamamlanma tarihi arasında ne kadar süre geçtiği hususlarına yer verilmesi, rapor ekinde taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde fotoğrafların eklenmesi istenilmelidir. Fen bilirkişisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmalı, dava konusu taşınmazın konumu bilirkişiler tarafından hava fotoğrafı üzerinde gösterilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünün başkaca parsellerle mükerrerlik arzedip arzetmediği kesin olarak belirlenmeli, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, mera vasfında olup olmadığının, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmadır” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; (A) harfi ile gösterilen 7.483,00 m2 lik alanın TMK'nın 713/1 inci maddesi gereğince şartlar gerçekleştiğinden davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişisi ...,... tarafından düzenlenen 27.10.2010 tarihli krokili ek raporunda (A) harfi ile gösterilen 7.483 metrekarelik taşınmazın davacı ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokili raporda (B) ve (C) harfi ile gösterilen yerlere ilişkin açılan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, imar durumunun sorulmadığını ve Hazine adına tescil kararı verilmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro harici bırakılan yerin tescili ile idari yoldan tescil edilen yerin tapu kaydının iptali ile tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Davacı; ... Mahallesinde tescil harici bırakılan ve mera tahsis kararı verilen taşınmaz bölümleri hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescili istemiyle dava açmıştır.
2. Mahkemece kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği için aranan şartların bulunduğu gerekçesiyle kısmen kabule karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bir bölümünün... mahallesi çalışma alanında tescil harici iken mera tahsis kararı verilen taşınmaz bölümü içerisinde kaldığı, mera dışında kalan bölümü için de ne olarak kadastro harici bırakıldığı taşınmazın imar kapsamına alınıp alınmadığı sorulmamış, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa bu tutanakların dayanağı belgeler getiriltilmemiş, belgelerdeki sınırların dava konusu taşınmazı ne şekilde okuduğunun tespiti yapılmamıştır. Bunun yanında davacı adına senesizden tespit edilen taşınmazlara ilişkin araştırma usulüne uygun şekilde yapılmamış olup bu şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizdir.
3. O halde Mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın hangi bölümlerinin mera parselinin içerisinde kaldığı, Kadastro Müdürlüğünden taşınmazın hangi tarihte ve ne olarak tescil harici bırakıldığı sorulmalı, mera tahsisine ilişkin evraklar dosya arasına alınmalı, dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları (tespite esas dayanakları) tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı ... ile ilgili İlçe Belediye Başkanlığından sorulmalı, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden (imar planı içerisinde ise bu tarihten) 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmeli,
4. Bundan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek komşu köylerden üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 1 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, taşınmazın evvelinde kadim mera olup olmadığı, mera ile arasında ayırıcı bir sınır bulunup bulunmadığı, mera değil ise imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;
5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın evvelinde mera olup olmadığı, mera özelliği gösterip göstermediği hususlarını belirleyen, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, taşınmazın ne zaman imar ihya edildiği ve tamamlandığı hususlarını açıklayan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;
6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın mera vasfında olup olmadığı, mera ile arasında ayırıcı bir sınır bulunup bulunmadığı, taşınmazın taşlık-çalılık gibi imar ihyaya muhtaç olan yerlerden mi yoksa boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli;
7. Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra taşınmazın öncesine ait niteliği doğru şekilde belirlenerek imar-ihya gerektirmeyen yerlerden olması halinde 20 yıllık zilyetlik süresinin dava tarihine kadar gerçekleşmesi gerektiği dikkate alınmalı;
8. 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı; toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip,ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
2. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
12.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.