Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6500 E. 2024/484 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhdasen tescil edilen taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanıldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uyma aşamasında taşınmazın sınırlarını doğru belirleyememesi, infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar vermesi ve davalı lehine oluşan müktesep hakları gözetmemesi, ayrıca davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü halde sadece tescil kararı vermesi ve Hazine'nin harçtan muaf olmasına rağmen harç alınmasına karar vermesi hataları nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/269 E., 2022/299 K.

HÜKÜM : Kısmen kabul kısmen ret

Taraflar arasında görülen ihdasen tescil edilen yerin tapu kaydının iptali ile tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesin'ce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... köyünde müvekkiline ait 542 parsel nolu tarla ile bitişik, bir tarafı köy yolu diğer tarafı dere ile çevrili olan yaklaşık 10 bin metre kare taşınmazın 40-50 yıldan beri müvekkilinin zilyetliğinde olduğunu bu yerin her nasılsa tapulama haricinde bırakıldığını, evvelden beri imar ihya edilen bu yerin büyük kısmında 30 yaş üzeri kayısı ağaçlarının mevcut olduğunu ileri sürerek taşınmazın müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, ayrı ayrı sundukları cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 19.04.2016 tarih 2014/1667 E, 2016/569 K sayılı kararı ile; zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, fen ve harita mühendisi bilirkişisine ait 01.06.2015 tarihli rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 3.795,34 metre karelik alanın davacı adına hükmen tapuya kayıt ve tesciline, fen ve harita mühendisi bilirkişisine ait 01.06.2015 tarihli rapora ekli krokide (C), (D), (E) ve (F) harfleri ile gösterilen 1.446,12 metre karelik alana ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Hazine ve Battalgazi Belediyesi vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2016/10696 Esas, 2019/4845 Karar ve 25.06.2019 tarihli kararıyla; " dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ve en az üç ayrı zaman dilimine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, taşınmazın tapuya tescil edilmeden önce hangi tarihte ne durumda olduğu belirlenmeli ve dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde; yöreyi iyi bilen, yaşlı, tarafsız ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle taraf tanıkları, önceki bilirkişi dışında belirlenecek üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti eşliğinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinde kime ait olduğu ve kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, varsa ağaçların türünü ve yaşını, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde, imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir rapor alınması" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17 nci maddeleri kapsamında yapılan değerlendirmelerde olağanüstü yolla kazanımın tüm şartlarının sağlandığı gerekçesiyle 06.10.2021 tarihli bilirkişi raporu ve 04.04.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda (X) ile gösterilen 5.241,25 metre karelik alan bakımından davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, fen ve harita mühendisi bilirkişisine ait 06.10.2021 tarihli rapora ekli krokide (X) harfi ile gösterilen 5.241,25 metre karelik alanın davacı adına hükmen tapuya kayıt ve tesciline, fen ve harita mühendisi bilirkişisine ait 06.10.2021 tarihli rapora ekli krokide (A), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen 1445,84 metre karelik alana ilişkin talebin reddine,

... ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, eksik araştırma ile karar verildiğini, zilyetlikle kazanım şartları oluşmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ihdasen tescil edilen taşınmaz bölümlerinin tapu kaydının iptaliyle tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Davacı, ... Mahallesinde, tescil harici bırakıldıktan sonra ihdasen tescil edilen taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kaydının iptali ile tescili istemiyle dava açmıştır.

2. Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sair nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Ancak; dava konusu taşınmaz bölümü 04.04.2022 tarihli fen bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz bölümünün 123 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı ve kısmen "B" ile gösterilen alanı, kısmen "E" ile gösterilen alanı ve "A" ile gösterilen alanı kapsadığı yüzölçümünün ise 4.129,31 metrekare olarak belirlendiği halde Mahkemece, "X" ile gösterilen "5.245,25 metrekarelik" kısmın iptali şeklinde infazda tereddüt oluşturmak suretiyle HMK'nın 297 nci maddesine aykırı karar verilmiştir. Öte yandan Mahkemece bozma kararı öncesinde taşınmazın 3.795,34 metrekarelik bölümü yönünden kısmen kabul kararı verildiği, hükmün davacı tarafından temyiz edilmemesine göre bu kısımlar yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden bozma kararına uyulmasından sonra 5.245,25 metrekarelik bölümün davacı adına tesciline karar verilmesi de doğru olmamıştır.

4. Hal böyle olunca, mahallinde fen bilirkişisi refaketinde yeniden keşif yapılarak dava konusu edilen yerin tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenip buna göre fen bilirkişisinden rapor alınmak suretiyle infazda tereddüt oluşturmayacak bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi önceki kararı temyiz etmeyen davacı lehine olacak şekilde, davalılar yönünden oluşan müktesep haklara riayet etmeden karar verilmesi de doğru olmamıştır.

5. Kabule göre de; davaya konu taşınmazın yargılama sırasında idari yoldan davalı Hazine adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü gözetilmeksizin tapu iptal ve tescil kararı yerine sadece tescil kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi; davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken dava tescil davası gibi değerlendirilip harcın davacı üzerinde bırakılması ve hüküm kısmında taşınmazın vasfı belirlenmeden karar verilmesi de doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

22.01.2024 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.