Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6507 E. 2023/3430 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletin azledilmesine rağmen yapılan tapu devrinin yolsuz tescil olup olmadığı ve davalıların iyiniyetli üçüncü kişi sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk elden malik olan davalının yolsuz tescili bilmesi veya bilmesi gerektiği, diğer davalıların ise iyiniyetli üçüncü kişi konumunda oldukları ve tapu kaydına güvenlerinin korunması gerektiği değerlendirilerek, ilk elden malik olan davalı yönünden davanın kabulü, diğer davalılar yönünden ise reddine karar verilmiş, bu karar, temyiz incelemesi sonucunda, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili ve davalı asiller tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... ve feri müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı ... vekili dava dilekçesinde, ... ili 2434 ada 11 parsel sayılı ve 1751 ada 15 parsel sayılı taşınmazların ... adına kayıtlı iken ... tarafından verilen 06.12.2007 tarihli vekaletnameye istinaden eşi davalı ... tarafından 11 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'a 24.07.2014 tarihinde, 15 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'e 18.07.2014 tarihinde, ... tarafından da aynı taşınmazın davalı ...'e satış suretiyle tapuda devrinin gerçekleştirildiğini, ... tarafından davalı ...'i azlettiğine dair 26.07.2010 tarihli azilnamenin Tapu Müdürlüğü kayıtlarına girmesine rağmen satış sırasında bilgisayardaki teknik bir sorun nedeniyle görülmediğini, yapılan tescilin yolsuz tescil olduğunu ileri sürerek, dava konusu ... ili 2434 ada 11 parsel sayılı ve 1751 ada 15 parsel sayılı taşınmazların ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Fer'i müdahil vekili, davacı taraf yanında davaya katılmayı ve dava konusu taşınmazların ... adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın tapuda maliki olmaması nedeniyle davanın husumetten reddine karar verilmesini, Hazine'nin dava açma hakkı bulunmadığını, devir işlemini yapan Vahitttin'in vekaletten azledildiğini bilmediğini, kendisinin iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... cevap dilekçesinde, Hazine'nin dava açma hakkı bulunmadığını, devir işlemini yapan Vahittin'in vekaletten azledildiğini bilmediğini, kendisinin iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davalının dava konusu taşınmazın tapuda maliki olmaması nedeniyle davanın husumetten reddine karar verilmesini, Hazine'nin dava açma hakkı bulunmadığını, davalının vekaletten azledildiğini bilmediğini, davalının satış işlemini yaptığı diğer kişilerin iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, hiç kusurları olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

4.Davalı ... yargılama sırasında alınan beyanında, dava konusu taşınmazı diğer davalı ...'ten aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2014/806 E., 2019/672 K. sayılı kararı ile davada taraf sıfatı bulunmayan ... Soydan lehine hüküm kurulması mümkün olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili ve feri müdahil vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kaldırma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2020/677 E., 2020/681 K. sayılı kararı ile davacı idarenin ... Medeni Kanununun 1025 ve 1007. maddeleri ile Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesi (yargılama sırasında, 17.8.2013 tarihinde yürürlüğe giren Tapu Sicil Tüzüğünün 74. maddesi ) gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olacağı, TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen sorumluluğun kusursuz sorumluluk olup, bu madde kapsamında Hazinenin tazminat davasına muhatap ve tazminata mahkum olabileceği gözetildiğinde, eldeki davanın açılmasında ve sonuçlandırılmasında davacı idarenin hukuki yararının bulunduğu, tapu kütüğünde yapılan yanlışlığın eski kayıt malikin kusurundan değil idarenin kusurundan kaynaklandığı, bu durumda eski kayıt maliki ayrı bir dava ile tapu iptal ve tescil talebinde bulunabileceği gibi eldeki davaya icazet vererek tapu iptal ve tescil talebinde bulunmasının da mümkün olduğu değerlendirilerek, İlk Derece Mahkemesince davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken davanın usulden reddi doğru olmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. Bölge Adliye Mahkemesinin Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararı

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dava konusu taşınmazların vekil davalı ... tarafından diğer davalılara devrinden önce vekilin azledildiği, azilnamenin Tapu Müdürlüğü kayıtlarına girdiği ancak işlem sırasında tespitinin yapılamadığı, bu nedenle tescil işlemlerinin yolsuz tescil hükmünde olduğu, yargılama sırasında dinlenen tanık beyanları, taşınmazların kısa süreli aralıklarla devri birlikte değerlendirildiğinde davalıların iyiniyet savunmalarına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ..., ... ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

1.Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle, davacı Hazine'nin dava açma hakkı olmadığını bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, dava konusu 15 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'den bedelini ödeyerek satın aldığını, davalı ...'in azledildiğinden haberi olmadığını, asıl olanın iyiniyetin korunması olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle, davacı Hazine'nin dava açma hakkı olmadığını bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, dava konusu 15 parsel sayılı taşınmazı muris Arif'in davalı ...'ten satın aldığını, davalı ...'in azledildiğinden muris Arif'in haberi olmadığını, asıl olanın iyiniyetin korunması olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacı Hazine'nin dava açma hakkı olmadığını bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, dava konusu 11 ve 15 parsel sayılı taşınmazların ... tarafından usulüne uygun şekilde verilmiş vekaletnamelerle diğer davalılara devredildiğini, davalının azledildiğinden haberi olmadığını, diğer davalıların da iyiniyetli olduğunu, davalının diğer davalıları tanımadığını, asıl olanın iyiniyetin korunması olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

4.Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesince ön inceleme duruşmasında tarafına delilleri ve varsa tanıklarını bildirmesi için 2 haftalık süre verilmediğini, bu konuda hiçbir tebligat yapılmadığını, yapılan yargılamada tanık deliline dayanmış olmasına rağmen tarafına tanık listesi verme imkanı tanınmadığını, savunma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, İlk Derece Mahkemesince eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu, kendisinin azilnameden hiçbir şekilde haberi bulunmadığını, azilname ile ilgili hususun tamamen davacı kurum memurunun sorumluluğunda olduğunu böyle bir hatadan dolayı iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğundan sorumlu tutulmaması gerektiğini, bütün kusurun tapu sicil müdürlüğünde bulunduğunu, zira kendisinin tapu sicil müdürlüğüne güvenerek işlem tesis ettiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2434 ada 11 parsele ilişkin açılan davada davalı ...'ün yolsuz tescile esas işlemin tarafı yani ilk el konumunda olduğundan yolsuz tescili bilen ve bilmesi gereken kişinin TMK'nın 1023. maddesi korumasından yararlanmasının mümkün olmadığı, bu parsele ilişkin davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu, 1751 ada 15 parsel yönünden ise taşınmazın son malikinin TMK'nın 1023. maddesi korumasından yararlanmasının mümkün olduğu, davacı tarafın, davalının kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığı, bu nedenle 15 parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, istinaf talebinin kısmen kabulüyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili, feri müdahil vekili, davalı ..., davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, Bölge Adliye Mahkemesi'nin 1751 ada 15 parsel yönünden verdiği kararın hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değerinin 220.104,65 TL olduğunu, tapuda bu bedelin 80.000 TL olarak gösterildiğini, davalı ...'in bu bedeli ya da bu bedel dışında bir bedel ödediğine dair hiçbir beyanı bulunmadığını, taşınmazın gerçek değerinin çok altında satıldığını, ilk el ...'ten 2 ay gibi kısa bir süre sonra davalı ...'e devrin sağlandığını, tarafların iyiniyet iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu, vekil davalı ...'in yapılan satışların hukuken korunmayacağını bildiği için ... Aile Mahkemesi'nde dava konusu taşınmazlar için mal rejimine dayalı alacak davası açtığını, bu nedenle satış sözleşmesinin tarafı olan kişilerin iyiniyet iddiasında bulunmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, 1751 ada 15 parsel yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Feri müdahil vekili temyiz dilekçesinde özetle, 1751 ada 15 parsel sayılı taşınmazın değerinin çok altında ve 2 ay gibi kısa bir süre zarfında ilk el davalı ...'ten, kayıt maliki davalı ...'e temlik edildiğini, davalıların iyiniyet iddiasında bulunmayacağını, 1751 ada 15 parsel yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

3.Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesince ön inceleme duruşmasında tarafına delilleri ve varsa tanıklarını bildirmesi için 2 haftalık süre verilmediğini, bu konuda hiçbir tebligat yapılmadığını, yapılan yargılamada tanık deliline dayanmış olmasına rağmen tarafına tanık listesi verme imkanı tanınmadığını, savunma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, İlk Derece Mahkemesince eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu, kendisinin azilnameden hiçbir şekilde haberi bulunmadığını, azilname ile ilgili hususun tamamen davacı kurum memurunun sorumluluğunda olduğunu böyle bir hatadan dolayı iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğundan sorumlu tutulmaması gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesince ilk el konumunda olması nedeniyle iyiniyet iddiasında bulunamayacağı değerlendirmesinin hatalı olduğunu, tapu müdürlüğünün kusurunun davacıya yüklenmemesinin doğru olmadığını belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

4.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacı Hazine'nin dava açma hakkı olmadığını bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, dava konusu 11 ve 15 parsel sayılı taşınmazların ... tarafından usulüne uygun şekilde verilmiş vekaletnamelerle diğer davalılara devredildiğini, davalının azledildiğinden haberi olmadığını, diğer davalıların da iyiniyetli olduğunu, davalının diğer davalıları tanımadığını, diğer davalılar ilk el olsa dahi tescilin yolsuz olduğundan haberdar olmadıklarını, tapu müdürlüğünün kusurunun davacıya yüklenmemesinin doğru olmadığını belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir.

2.Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili, feri müdahil vekili, davalı vekili ve davalı ... tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden davacı harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının feri müdahilden, 5.931,74 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.