Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6688 E. 2023/5735 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz bir taşınmazın tescili davasında, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı ve mahkemenin yeterli araştırma yapıp yapmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, taşınmazın tescil harici bırakılma sebebinin, sınır komşularının durumunun, imar planı ile ilişkisinin ve zilyetlik süresinin yeterince araştırılmadığı, hava fotoğraflarından yararlanılmadığı ve zilyetlikle edinilen miktarın belirlenmediği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/121 E., 2022/86 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.04.2021 tarihli, 2018/949 Esas, 2021/3474 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; kararın davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı ... dava dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, oysa taşınmazın irsen intikal yoluyla kendisine kaldığını, taşınmazı eklemeli şekilde tespit öncesinde ve sonrasında dava tarihine kadar nizasız ve fasılasız şekilde kullandığını ileri sürerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davacı vekili 11.10.2010 tarihli dilekçeyle, dava konusu taşınmazın müvekili ile kardeşleri arasında yapılan anlaşma sonucunda müvekkiline kaldığını ve bizzat müvekkili tarafından kullanıldığını belirtmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili tarafından davaya cevap verilmemiş, Hazine vekili duruşmalardaki beyanında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı Tazegül Köyü Tüzel Kişiliğini temsilen muhtar ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın üst kısmının Atif Yıldırım’a, alt kısmının ise davacının amcasına ait olup bilahare satıldığını belirtmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Aşkale Sulh Hukuk Mahkemesinin 08.12.2011 tarihli, 2010/96 Esas, 2011/234 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın irsen intikal yoluyla davacıya kaldığı ve taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne,... ili,...ilçesi, Tazegül köyünde kain 160, 164, 165 ve 1648 nolu parseller ile çevrili tespit dışı bırakılan dava konusu taşınmazın 12.250,25 metrekare yüz ölçümüyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 19.10.2012 tarihli, 2012/3353 Esas, 2012/9526 Karar sayılı kararıyla; uyuşmazlığın dava konusu taşınmazın davacıya babasından intikal etmesi nedeniyle zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve dava şartının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı, somut olayda mirasbırakandan kaldığı iddia olunan taşınmazın taksim edilip edilmediği hususu üzerinde durulmadığı, Mahkemece yapılacak işin, HMK’nın 288 vd. maddeleri gereğince mahallinde keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklara uyuşmazlık konusu taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, zilyetliğin davacıya ne şekilde intikal ettiği hususlarının sorularak dava şartı üzerinde durulması, uyuşmazlık konusu taşınmazın mirasbırakandan intikalen davacıya kaldığının anlaşılması halinde yargılamaya devamla iddia ve savunma doğrultusunda inceleme yapılarak davanın esası bakımından hüküm kurulması, dava konusu taşınmazın mirasbırakandan intikalen davacıya kaldığının ispatlanamaması halinde dava yalnızca davacı adına tescil istemiyle açıldığından ve tüm mirasçılar adına tescil istenilmediğinden, diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi veya temsilci atanması suretiyle de dava şartının yerine getirilmesi mümkün olmadığına göre, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Aşkale Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.10.2015 tarihli, 2013/6 Esas, 2015/194 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın belirlenen değerinin dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırının üzerinde kaldığı gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm, temyiz edilmeksizin 21.12.2015 tarihinde kesinleşmiştir.

Görevsizlik kararı üzerine,...Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.06.2016 tarihli, 2016/3 Esas, 2016/189 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafından Mahkemeye 23.05.2010 tarihli taksim sözleşmesi sunulduğu ancak sözleşmede davacının mirasbırakanının tüm mirasçılarının imzasının bulunmadığı, bu durumda davacının taksim iddiasının ispatlanamadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

C. Son Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.04.2021 tarihli, 2018/949 Esas, 2021/3474 Karar sayılı kararıyla; davanın tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olduğu, bu nitelikteki davalarda TMK'nın 713/4 ve 5 inci fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiği, ne var ki Mahkemece söz konusu yasal ilanlar yaptırılmadan hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, dosya arasında bulunan ve davacının mirasbırakanı Ziyaettin Aydemir’in tüm mirasçılarının; “dava konusu taşınmazın taksimen davacıya kaldığına” yönelik beyanlarını içerir 23.05.2010 tarihli tutanakla aktif dava ehliyetinin sağlandığı anlaşıldığı halde, yanılgılı değerlendirme ile aktif dava ehliyetinin sağlanmadığının kabul edilmesinin dahi isabetsiz olduğu belirtilerek sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Son Karar

Aşkale Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.04.2022 tarihli, 2021/121 Esas, 2022/86 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yasal ilanların yapıldığı, dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın taksimen davacıya kaldığı, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişi Turgay Sibirlioğlu tarafından düzenlenen 22.06.2015 havale tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 12.250,25 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın davacı adına tarla vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğunu, taşınmazın imar-ihyasının ne zaman tamamlandığının dosya kapsamından anlaşılamadığını, öte yandan taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacak yerlerde bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağını hükmüne uyulan son bozma kararından sonra Mahkemece keşif yapılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 inci ve 17 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1. 1971 yılında... ili,...ilçesi, Tazegül köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz tescil harici bırakılmıştır.

2. Mahkemece hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Somut olayda, kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz bölümünün ne sebeple tescil harici bırakıldığı araştırılmamış, taşınmazın sınırında bulunan 162 (ifrazen 1646, 1647 ve 1648) ve 164 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları varsa dayanağı kayıtlarla birlikte getirtilip dosya arasına alınmamış, taşınmazın imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı belirlenmediği gibi niteliğinin ve zilyetlik süresinin tespiti amacıyla hava fotoğraflarından yararlanılmamış, davacı adına belgesiz zilyetlik yoluyla tespit edilen taşınmaz miktarı da belirlenmemiştir.

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece hükme esas alınan 22.06.2015 havale tarihli teknik bilirkişi raporu yazılacak müzekkereye eklenmek suretiyle dava konusu taşınmaz bölümünün ne sebeple tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorulup saptanmalı, taşınmazın sınırında bulunan 162 (ifrazen 1646, 1647 ve 1648) ve 164 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları varsa dayanağı (tapu kaydı, vergi kaydı gibi) kayıtlarla birlikte getirtilmeli, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmiş ise tedavüllü tapu kayıtları getirtilip dosya arasına alınmalı, taşınmazın imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı, imar planı sınırları içinde kalıyorsa hangi tarihte imar planı sınırları içine alındığı ve imar planının hangi tarihte kesinleştiği ... ile... Büyükşehir Belediye Başkanlığından ayrı ayrı sorularak alınacak cevabi yazı ile varsa imar planına ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilerek dosya arasına konulmalı, taşınmazın evveli itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun tespit edilmesi ve imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde bu tarihten, aksi halde dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden getirilip dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.

Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne şekilde okuduğu belirlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor istenmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kuruluna yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmazda sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlettirilmeli; ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi gereğince Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden belgesiz araştırması yapılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

Mahkemece, belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden dahili davalı ... tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.