Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6960 E. 2023/7073 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları öncesinde tapulama dışı bırakılan bir taşınmazın zilyetlik yoluyla iktisap edilip edilmediği hususunda tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı, hava fotoğrafları ve bilirkişi raporlarının denetime elverişli bulunmadığı, komşu parseller yönünden yeterli araştırma yapılmadığı, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için ek hava fotoğrafları getirtilmesi, yerinde keşif ve yeni bilirkişi incelemeleri yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/676 E., 2022/646 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul- Kısmen Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Birecik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/381 E., 2018/129 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Şanlıurfa ili Birecik ilçesi ... köyünde bulunan kuzeyi kendisine ait 14 parsel nolu taşınmaz, güneyi kendisine ait 13 parsel nolu taşınmaz, batısı tapulama harici taşınmaz ve doğusu ise yine kendisine ait 18 nolu parsel ile çevrili bulunan, harita mühendisi ... tarafından çizilen krokide (A) harfi ile gösterilen 99.337,44 m2 taşınmazı yaklaşık 30 seneyi aşkın süredir fasılasız, nizasız ve tapusuz olarak kullandığını, ancak her nasılsa dava konusu ettikleri yerin kadastro çalışmaları sırasında tapulama harici olarak bırakıldığını ileri sürerek sınırları belirtilen tapulama harici yerin adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Belediyesi, açılan davayı kabul etmediklerini, dava konusu yapılan yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve zilyetlik yolu ile kazanılamayacak yerlerden olduğunu, ayrıca imar-ihya koşullarının da oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Birecik Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.03.2018 tarihli ve 2014/381 Esas, 2018/129 Karar sayılı kararıyla; fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide (C) harfiyle gösterilen 81.385,44 m2 yüzölçümündeki dava konusu taşınmaz yönünden kazandırıcı zamanaşımı ile taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine; Şanlıurfa ili, Birecik ilçesi, ... köyünde bulunan 101 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tapuya tescil edilen, karara ekli 03.06.2016 havale tarihli krokili bilirkişi raporunda (C) harfiyle gösterilen 81.385,44 m2 yüzölçümü büyüklüğündeki alanın tapu kaydının iptali ile tapu sicilinin en son sıradaki yeni parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve Birecik Belediyesine karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı ... Hazinesi vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, sınırlarında dereler, tapulama harici yerler ve yol olduğundan bu gibi yerlerin engebeli, eğimli ve taşlık yapıda olan yerlerden olup kazanılmaya elverişli yerlerden olmadığını, davacının dava konusu taşınmazlara imar ve ihyadan sonra kesintisiz olarak 20 yıl zilyet bulunup bulunmadığının ve imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının tam olarak araştırılması gerektiğini, davacı tarafından yapılan basit işlemlerin imar-ihya sayılamayacağını, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının re'sen gözetilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... Belediyesi vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının eksik inceleme ve araştırma sonucu verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3.Davalı ... Belediyesi vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtayın yerleşik içtihatlarında belirttiği gibi araziye dışarıdan kum getirerek doldurma suretiyle yapılan işlerin imar-ihya sayılmayacağını, aynı şekilde dışarıdan getirilen toprağı mevcut toprakla karıştırıp toprağın verim gücünü arttırmanın kanunun aradığı anlamda imar-ihya olarak kabul edilemeyeceğini, dava konusu yerin tanık beyanları ve bilirkişi raporlarına bakıldığı takdirde net bir şekilde doldurma suretiyle yapıldığının görüleceğini, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufunda olduğunu, taşınmazların kamulaştırma sınırında yer aldığından DSİ Genel Müdürlüğünden ilgili kamulaştırma haritaları getirtilerek DSİ Genel Müdürlüğünün davaya dahil edilmesi gerektiğini, Yerel Mahkemece hava fotoğrafları dikkate alınmadan doğrudan bilirkişi raporları dayanak yapılarak hüküm kurulduğunu, oysa bilirkişilerce arazinin önceki yapısına ilişkin herhangi bir bilgi verilmediğini, imar-ihya şartlarının oluşup oluşmadığına değinilmediğini, ayrıca davalı ile müvekkili kurum arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığından davanın taraf sıfatı yokluğu sebebiyle müvekkili belediye yönünden reddedilmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.04.2022 tarihli ve 2022/676 Esas, 2022/646 Karar sayılı kararıyla; zirai bilirkişi raporunda, (C) harfiyle gösterilen ve 2. sınıf kuru tarım arazisi vasfında olan taşınmazın imar-ihyasının 1985 yılında tamamlandığının belirlendiği, taşınmazın imar-ihyası tamamlandıktan sonra davacı tarafından hububat tarımı yapılmak suretiyle dava tarihinden geriye doğru 20 yılı aşkın bir süredir davasız ve aralıksız olarak malik sıfatıyla zilyet olarak tasarruf edildiği, dolayısıyla kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip Yargıtayın yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere araziye dışardan kum getirerek doldurma suretiyle yapılan işlerin imar-ihya sayılamayacağını ya da dışardan getirtilen toprağın mevcut toprakla karıştırılıp toprağın verim gücünü artırmanın da kanunun aradığı anlamda imar ve ihya sayılamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olduğundan söz edilemeyeceği açıktır.

2. Somut olayda; yörede 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın bulunduğu saha 766 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi gereğince tapulama harici bırakılmış, bilahare 2014 yılında ihdasen 101 parsel numarasıyla Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece temyize konu teşkil eden ve teknik bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden dosya kapsamında celp edilen hava fotoğraflarının ve alınan bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmadığı, ayrıca komşu parseller yönünden yeterli araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.

3. O halde, sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle, dava konusu taşınmaz bölümünün ihdasen Hazine adına tescil edildiği 2014 tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Komutanlığından getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.

4. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalıdır.

5. Teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.

6. Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirten, dava konusu taşınmaz bölümünün ilgili hava fotoğrafı üzerinde konumunun gösterilmesi suretiyle rapor içeriğinde belirtilen kanaatin denetlenmesi imkanı sağlayacak şekilde rapor alınmalıdır.

7. Bu suretle keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davalı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunmuştur.

8. Kabule göre de; eldeki davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, bu nedenle davalının yasal hasım konumunda bulunmadığı gözetildiğinde, davacı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi de doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı ... harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.