"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/280 E., 2022/45 K.
DAVA TARİHİ : 04.09.2015
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve terkin el atmamın önlenmesi ve yıkım davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili, ... ... kıyı kenar çizgisi içerisinde ... Belediyesi tarafından muhtelif zamanlarda doldurma ve kurutma yoluyla yaklaşık 512.000,00 m² arazi kazanıldığını, Belediye tarafından kıyıda yapılan dolgu işlemlerinin Kıyı Kanunu’nun 7 nci maddesi gereğince gerekli izinler alınmadan yapıldığını, dolgu alanlarının Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlardan olduğunu, bu alanlar üzerinde davalı tarafından yapılan bina ve tesislerin restoran, büfe, ... bahçesi, işyeri gibi amaçlarla kullanıldığını, ... ...’nün Türkiye’nin ikinci en büyük tatlı su ... ve doğal içme suyu havzası olduğunu, bu nedenle ... ... kıyılarında doldurma ve kurutma yapılamayacağı gibi yapılmış dolgular için de Kıyı Kanunu uyarınca izin verilmesinin söz konusu olamayacağını, ... Belediyesi tarafından ... ilçe sınırları dahilinde kıyıda ve kesinleşmiş kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan dolgu alanlarının Belediyeye devrinin yapılması için talepte bulunulduğunu ancak bu talebin Maliye Bakanlığınca reddedildiğini ileri sürerek ... Belediyesi tarafından ... ilçe merkezinde ve ... ... kıyı kenar çizgisi içerisinde kıyıların izinsiz doldurulması suretiyle elde edilen arazilerde davalı tarafından yapılan bina ve tesislerin kâl’ine ve davalının bu yerlere el atmasının önlenmesine, tapunun iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 1993 yılında adına tespit gördüğünü, çekişme konusu alanın doldurma işlemi yapılmak suretiyle kazanılan yerlerden olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.05.2016 tarihli ve 2015/398 Esas, 2016/264 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle davalı adına olan tapu kayıtlarının iptaline ve kıyı olarak terkinine, davalının bu kısımlara ağaç dikmek suretiyle yaptığı müdahalenin men’i ile müdahale teşkil eden ağaçların kâl’ine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25.02.2020 tarihli ve 2016/15100 Esas, 2020/1785 Karar sayılı kararıyla; ... Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 29.12.2011 tarihli yazısı ile dava konusu yerin 14.03.2011 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı, onaylanan kıyı kenar çizgisinin 1 ay süre ile ilan edildiğinin bildirildiği, bu durumda ilgililere bizzat bildirim yapılmadığı için kıyı-kenar çizgisinin kesinleşmediği ve bağlayıcılık niteliği kazanmadığı, o halde kıyı kenar çizgisinin bilirkişi heyetince belirlenmesi gerekirken, bağlayıcılık niteliği taşımayan ve delil olarak istifade edilmesi gereken daha önce belirlenmiş kıyı-kenar çizgisi esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 01.02.2022 tarihli ve 2020/280 Esas, 2022/45 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların kıyı kenar çizgisinde kaldığı gerekçesiyle tapu kayıtlarının iptaline ve kıyı olarak terkinine, 299 ada 82 parsel sayılı taşınmazda 312,01 m², 299 ada 83 parsel sayılı taşınmazda 96,93 m², 299 ada 86 parsel sayılı taşınmazda ise 196,37 m²’lik kısım yönünden el atmanın önlenmesine ve taşınmazlar üzerinde yer alan muhtesatların kâl’ine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar üzerinde yer alan ağaçların sayı ve cinslerinin bilirkişi raporunda farklı, hükme esas alınan gerekçeli kararda farklı olarak belirtildiğini, bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporuna aykırı şekilde kâl kararı verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca açılan tapu iptali ve terkin, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
T.C. Anayasası'nın ''Kıyılardan Yararlanma'' başlıklı 43 üncü maddesi, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5 inci ve 6 ncı maddeleri, 28.11.1997 tarihli ve 1996/5 E., 1997/3 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Ancak hükme esas alınan 27.10.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda dava konusu 299 ada 83 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunduğu belirtilen ağaçların 299 ada 86 parsel sayılı taşınmazda, 299 ada 86 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların ise 299 ada 83 parsel sayılı taşınmaz üzerinde olduğu belirtilmek suretiyle ada ve parsel numaraları hatalı yazılarak hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
4. Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla HUMK'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacı Hazine vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.02.2022 tarihli ve 2020/280 E., 2022/45 K. sayılı gerekçeli kararının (1) numaralı bendinin 2. paragrafının hükümden tamamen çıkartılmasına ve yerine "... ili ... ilçesi ... köyü ... Mevkii 299 ada 83 parsel sayılı taşınmazın 27.10.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda kırmızı renkle taralı alanda gösterildiği şekilde 96,93 m²'lik kısmın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine, davalının belirtilen taşınmazda 96,93 m²'lik alana müdahalesinin men'ine ve 27.10.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde 96,93 m²'lik alan içerisinde kalan 4 adet ceviz, 1 adet kavak ile 8 adet (fındık, erik, elma ve ... hurması vs.) ağaçlarından oluşan muhtesatların kâl'ine" cümlesinin yazılmasına; (1) numaralı bendinin 3. paragrafının hükümden tamamen çıkartılmasına ve yerine "... ili ... ilçesi ... köyü ... Mevkii 299 ada 86 parsel sayılı taşınmazın 27.10.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda kırmızı renkle taralı alanda gösterildiği şekilde 196,37 m²'lik kısmın tapusunun iptali ile kıyı olarak terkinine, davalının belirtilen taşınmazda 196,37 m²'lik alana müdahalesinin men'ine ve 27.10.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde 196,37 m²'lik alan içerisinde kalan 35 adet kavak, 1 adet kiraz ve 1 adet ceviz ağaçlarından oluşan muhtesatların kâl'ine" cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.