Logo

1. Hukuk Dairesi2022/71 E. 2022/4865 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına dair verilen karara Mahkemece uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacılar ve katılma yoluyla davalı ... tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, 928 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanlarına ait olduğunu ve uzun zamandır kendilerinin kullandığını, tapuda kayıt maliki görünen ... oğlu ... ...’ın soy isminin tashihi için Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/279 Esas sayılı dosyasında açtıkları davada “...” olarak düzeltilmesine karar verildiğini ve kesinleştiğini, kararın infazı için müracaat ettiklerinde davalılardan ... tarafından aynı taşınmaz için açılan Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/675 Esas sayılı isim tashihi davası ile “... oğlu ... ...” olan malik isminin “... oğlu ... ...” olarak düzeltilmesine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini ve infaz edildiğini öğrendiklerini, davalı ...’nin Güneşli köyü nüfusuna kayıtlı olduğunu ve dava konusu taşınmazı hiçbir şekilde kullanmadığını, taşınmazın ... ve kardeşleri adına intikal ettiğini, intikal ve taksim işlemlerinden sonra taşınmazın 2/3 payının davalı ... adına, 1/3 payının ise kardeşi ... ... adına tescil edildiğini, davalı ...’nin kendi payını asaleten kardeşinin payını vekaleten ... ...’a, ...’nın da davalı ...'na temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

1.Davalı ..., kadastro tespitinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, mirasbırakan babası ... ...'dan intikal eden ve komşu köyde bulunan taşınmazı uzun araştırmalar sonucu Kocasinan Tapu Kadastro Müdürlüğünde çalışan memurlar sayesinde bulduğunu, resmi kayıtta baba adının yanlış yazıldığını, tapuda isim tashihi davası açtığını ve düzeltmenin yapıldığını, taşınmazı ... ...’a temlik ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... ise, isim tashihi hususunda kesinleşmiş mahkeme kararı olduğunu, tapu siciline güvenerek taşınmazı satın aldığını ve iyi niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 28.04.2016 tarihli ve 2015/356 E., 2016/339 K. sayılı kararıyla, son kayıt malikinin iyiniyetli olmadığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 20.01.2020 tarihli ve 2016/14694E., 2020/239K. sayılı kararıyla; “...Hal böyle olunca, öncelikle çekişme konusu taşınmazın ilk tesis tarihinden itibaren tüm maliklerini ve el değiştirmelerini gösterir güncel tapu kayıtlarının ve dayanağı tüm belgelerin (resmi akitlerin) getirtilmesi, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda mahallinde yapılacak keşif sonucu dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesi, tanıklar da tekrar dinlenilmek suretiyle taşınmazı kimin kullandığının, taşınmaz kiralanmış ise kimin kiraya verdiğinin ve kira ödemelerinin kime yapıldığının, son kayıt malikinin taşınmazı kullanan kişiden kira veya kullanım bedeli talebinde bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek son kayıt malikinin TMK’nın 1023. maddesinin korumasından yararlanıp yararlanamayacağının saptanması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve noksan araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

Kayseri 10. Asliye Hukuk Mahkemesi 13.10.2021 tarihli ve 2021/307E., 2021/70K. sayılı kararıyla; kayıt malikinin iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve vekalet ücretine hasren katılma yoluyla davalı ... Baboğlu tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

5.1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazı 50 yılı aşkın zamandır kullandıklarını, tescilin yolsuz olduğunun sabit olduğunu, küçük yerleşim yerlerinde taşınmazın kime ait olduğunun herkesçe bilindiğini, bakımlı tarlayı alırken davalının kimin kullandığını sormadığını, gerekli araştırmayı yapmadığını, ikameti köye uzak olan kişinin taşınmazı almasının olağan dışı olduğunu, taşınmazın tespit edilen değerinin davalı tarafça ödendiğinin ispat edilmediğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

5.2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın değerinin keşfen saptanması ve harç ikmal edilerek, nispi vekalet ücretine karar verilmesi, diğer davalı yönünden taşınmazda malik konumda olmadığından pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın vekalet ücreti yönünden bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1.Bilindiği gibi, hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alışverişte bulunmaları, satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 2. maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988 ve 989., tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023. maddesinin özel hükümleri getirilmiştir.

6.2.2.Öte yandan, bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır. İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke TMK'nin 1023. maddesinde aynen "Tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1. fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür.

6.2.3.Ne var ki; tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse diğer yanda ise kendisi için maddi, hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunmaktadır. Bu nedenle yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı, kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta, şeklen iyi niyetli gözükeni değil, gerçekten iyiniyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması, bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.

6.2.4.Nitekim, 14.02.1992 tarihli, 17/1 sayılı Y.İ.B.K'da belirtildiği gibi, vakıa ve karinelerden, halin icaplarından kendisinden beklenen özeni sarfetmemiş olması itibariyle kanunen iyiniyet iddiasında bulunamayacağı belirmiş olan kimsenin, TMK’nın 1023. maddesinden yararlanamayacağında bir tereddüt bulunmamaktadır.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere ve özellikle hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca araştırma yapılarak (IV.3.) no.lu paragrafta belirtilen şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında ve keşfen belirlenen değer üzerinden harcın ikmal edilmediği gözetilerek harcı yatırılan ve dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden vekalet ücretine hükmolunmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacılar ve davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40'ar TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılar ve davalı ...’ndan ayrı ayrı alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.