Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7319 E. 2024/1891 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı köyün kadim yolu olduğu iddia edilen taşınmazın davalı adına kayıtlı bölümünün tapu kaydının iptali, terkini ve müdahalenin men'i istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen hususlara uymadan, yeterli araştırma yapmadan, özellikle eski tarihli hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri getirtilerek inceleme yapılmadan ve yerel bilirkişi ile tanık beyanları arasındaki çelişkileri gidermeden eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/157 E., 2022/63 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve terkin ile müdahalenin men’i davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.04.2018 tarihli, 2015/12257 Esas, 2018/2426 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararın dahili davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında köye ait kadim yolun hatalı olarak davalı adına kayıtlı dava konusu 211 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisine dahil edildiğini, oysa bu yerin özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğunu, davalının taşınmaza kazık çakarak inşaat hazırlığı içerisine girdiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile yol olarak haritasında gösterilmesine, taşınmaz üzerine kazık çakmak suretiyle yapılan müdahalenin men’ine karar verilmesini istemiştir.

2. Dava konusu taşınmazın yargılama sırasında ...’ye satılması üzerine, davacı vekili 25.02.2024 havale tarihli dilekçeyle davaya ... aleyhine devam etmek istediklerini belirtmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı taşınmazın köy yoluna bitişik olduğunu ancak yola tecavüzünün bulunmadığını, taşınmazın nizasız ve fasılasız şekilde yıllardır müvekkili tarafından zilyet edildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Bozma sonrası davaya dahil edilen ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın yola tecavüzünün bulunmadığını, tanıkların uzun mesafeli bir yolda dava konusu taşınmazın yol ile müşterek sınırını hatırlamasının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.04.2015 tarihli, 2014/72 Esas, 2015/117 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi beyanları ve yer gösterimleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda 1 numara ile gösterilen sarı renkli alanın eski köy yolunun devamı niteliğinde olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 211 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, 02.12.2014 havale tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide sarı renkle gösterilen 96,65 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile parselden ifraz edilerek yol olarak tapudan terkinine ve davalının bu bölüme kazık çakmak suretiyle yaptığı müdahalenin men’ine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.04.2018 tarihli, 2015/12257 Esas, 2018/2426 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece teknik bilirkişilerin 02.12.2014 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide sarı renkle gösterilen alanın eski köy yolunun devamı olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve uygulamanın hüküm vermeye elverişli bulunmadığı, dava konusu taşınmaz başında dinlenen yerel bilirkişiler ..., ... ve ...’nun ayrı, davacı tanıkları ..., ... ve ...’ün ayrı, davacı vekilinin ise ayrı yer gösterdikleri ve gösterilen tüm bu yerlerin teknik bilirkişi raporunda ayrı ayrı işaretlendiği ancak beyanlar arasındaki çelişkilerin yöntemince giderilmediği belirtilerek dava konusu taşınmazın tespit tarihine yakın yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafı getirtilip mahallinde önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, yöreyi ve taşınmazın evveliyatını iyi bilen başkaca tanık ve yerel bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılması, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklara hükme dayanak yapılan teknik bilirkişi raporunda gösterilen bölümlerden hangisinin eskiden beri kullanılan yol olduğu sorularak tereddütsüz olarak tespit edilmesi, paftasında yol olarak gösterilmeyen ve kadastro tespiti sırasında komşu 101 ada 1 nolu orman parseli içerisinde bırakıldığı teknik bilirkişi raporuna ekli krokilerde ... Köy yolu olarak gri renkle gösterilen asfalt yol ile dava konusu taşınmaz içerisinde kalıp yol olduğu beyan edilen bölümün zeminde bir bütün olarak kullanılıp kullanılmadığı ve kadim yol olup olmadığı, kadim yol ise çekişmeli taşınmaz lehine kadim yola genişleme yapılıp yapılmadığının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin 17.03.2022 tarihli, 2018/157 Esas, 2022/63 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi beyanları ve yer gösterimleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, bozma öncesi dava konusu taşınmazdaki kot farkının kaldırılmış olduğunun görüldüğü, taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün 1998 yılına ait hava fotoğrafında eski köy yolu içerisinde kaldığının ve bu bölümde davalının zilyetliğinin bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 211 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 29.11.2021 havale tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.089,76 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine ve davalı ...’nin bu bölümü sürmek suretiyle yaptığı müdahalenin men’ine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozma öncesi ve sonrası dinlenen tanık beyanları çelişkili olduğu halde Mahkemece çelişkiler giderilmeksizin karar verildiğini, bozma öncesi ve sonrası dava konusu taşınmazın belirlenen nizalı bölümünün yüzölçümünün farklı olduğunu, Mahkemece afaki tanık beyanlarına değer verilmek suretiyle hüküm kurulduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve terkin ile müdahalenin men’i istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14, 16 ve 18 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Bolu ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 211 ada 1 parsel sayılı 5.102,09 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş; daha sonra dava tarihinden önce kayden satış suretiyle davalı ... adına tescil edilmiş; yargılama sırasında kayden satış suretiyle dahili davalı ... adına tescil edilmiştir.

2. Mahkemece, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen nizalı bölümünün davacı köyün kadim yolu olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmadığı gibi Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir.

Davacı ..., dava konusu taşınmazın bir bölümünün köyün kadim yolu olduğunu ileri sürerek dava açmış; davalı ve dahili davalı ise adlarına kayıtlı taşınmazın köy yolunun sınırında bulunduğunu ancak yola tecavüzünün bulunmadığını savunmuşlardır. Bozma öncesi yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve tanıklar taşınmazın nizalı bölümünün sınırlarını zeminde farklı şekilde göstermişler, yer gösterimleri teknik bilirkişi raporunda ayrı ayrı gösterilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve yapılan araştırmada hava fotoğraflarından yararlanılması gereğine değinildiği halde bozma sonrası yapılan keşifte yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar teknik bilirkişi tarafından raporda gösterilmemiş, bu nedenle bozma sonrası yapılan keşif takip edilememiş, dava konusu taşınmaz ... asfalt yoluna sınır olmasına rağmen söz konusu yola ilişkin olarak kamulaştırma çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, yapılan araştırmada taşınmaza ait en eski ve yeni tarihli streoskopik hava fotoğrafları ve uydu fotoğraflarından yararlanılmamıştır.

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın tespit tarihi olan 2007 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş streoskopik hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, taşınmazın sınırında ... asfalt yolu bulunmakla, bu yerde kamulaştırma çalışması yapılıp yapılmadığı ilgili kurumdan araştırılarak varsa kamulaştırma işlemine ilişkin tüm bilgi ve belgeler (kamulaştırma kararı, kamulaştırma haritası, mahkeme kararı vs.) getirtilip dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kim tarafından ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın sınırında bulunan yolun kadim yol olup olmadığı, taşınmazın bir bölümünün evveli itibariyle kadim yol, yol boşluğu veya yol şevi olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; teknik bilirkişiden yerel bilirkişi ve tanıkların zemindeki yer gösterimleri taşınmaz üzerinde işaretlenmiş ve taşınmazın bulunduğu yerde kamulaştırma çalışması yapılmış ise kamulaştırma haritası ile kadastro paftasını çakıştırılmış şekilde gösterir, keşfi izlemeye elverişli rapor aldırılmalı; ziraat mühendisi bilirkişiden dava konusu taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve kullanım durumunu belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün yol olup olmadığı, taşınmazın sınırında bulunan ve halihazırda asfalt olan yol ile bütünlük gösterip göstermediği, taşınmazın nizalı bölümünde kullanım olup olmadığı, taşınmazın sınırında bulunan yolun zamanla genişleyip genişlemediği hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmalı, böylece dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün kadim yol olup olmadığı belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup kararın açıklanan sebeplerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Dahili davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden dahili davalıya iadesine,

Dosyanın Göynük Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.