"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2172 E., 2022/2246 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/25 E., 2022/171 K.
Taraflar arasındaki tapuda pay oranının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, paydaşı olduğu 107 ada 33, 34, 37, 39, 41, 42, 43, 49, 52, 89, 99, 102 parsel sayılı taşınmazlarda resen düzeltme işlemi yapıldığını, durumun 19.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, düzeltme sonucu taşınmazlarda 149,335 m2 azalma olduğunu, özellikle 107 ada 33 parsel sayılı taşınmazdaki yerinin yarından fazlası düzeltme adı altında alındığını, hisse düzeltme işleminin yanlış yapıldığını, ileri sürerek düzeltme işleminin iptaline, dava konusu taşınmazlarda ki payının tespiti ile düzeltilmesine ve adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, diğer paydaşların davada da taraf olması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.06.2022 tarihli ve 2021/25E., 2022/171K. sayılı kararıyla; Tapu Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminde yanlışlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; düzeltme işleminin hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmediğini, keşif yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 30.09.2022 tarihli ve 2022/2172E., 2022/2246K. sayılı kararıyla; kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle HMK’nın 353/1-b.1 inci maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapuda pay oranlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2644 sayılı Tapu Kanunu’na 04.07.2019 tarih 7181 sayılı Kanun ile eklenen 3 üncü madde “Kadastro tespiti veya tapu sicilinde gerçekleştirilen işlemler nedeniyle oluşan hatadan olumsuz etkilenen hisselerin maliklerine, ayni ve şahsi hak lehtarlarına hatanın nedenleri ve düzeltme sonrası oluşacak hisse durumunu gösteren tebligat yapılır.
Yapılacak işlem konusunda tapu kaydının beyanlar hanesine belirtme yapılır ve bu belirtme düzeltme işlemi kesinleşinceye kadar korunur.
Tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgililerince muvafakat verilmesi hâlinde düzeltme işlemi yapılır. Bu süre içinde muvafakat verilmez ise tapu müdürlüğünce hatalı kayıt resen düzeltilerek işlem sonucu ile birlikte düzeltme işlemine karşı tebliğden itibaren altmış gün içinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılabileceği ilgilisine ihtar edilir.” şeklindedir.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu kök 736 parsel sayılı 2.647.900m2 miktarlı tarla nitelikli taşınmazın 06.08.2008 tarihinde ifrazen 1308(yeni 107 ada 89), 1309 ve 1310 parsele gittiği, 1309 parsel sayılı taşınmazın 14.08.2008 tarihinde kamulaştırıldığı, 1310 parsel sayılı taşınmazın ise 24.05.2010 tarihinde ifrazen 1414(107/33), 1415(107/94), 1416(107/99),1417(107/102), 1418(107/52), 1419(107/49), 1420(107/37), 1421(107/43), 1422(107/41), 1423(107/34), 1424(107/39), 1425(107/42) parsel sayılı taşınmazlar olduğu, taşınmazlarda davacı ... adına 1619521/14648480 pay tescil edilmişken, 13.01.2021 tarihli hisse oranlarının düzeltilmesi işlemi ile 64346297/1208499600 pay tescil edildiği, taşınmazın kütük sayfasında ise ilk olarak Bafra Kadastro Mahkemesi 1967/233 Esas,1988/22 Karar sayılı kararına göre 13.09.1989 tarihinde hükmen tescille kayıtlar yapıldığı, belirtilen tarihten önceki temliklerin bilahare eklendiği, sıralı kayıt bulunmadığı, davacı tarafın 13.09.1983, 14.11.1983, 23.11.1983, 18.10.1985 tarihli satış akitlerinde temlik alınan paylarla kütük sayfasında belirtilen payların aynı olmadığı anlaşılmaktadır.
2.Somut olayda; alınan bilirkişi raporunda m2 üzerinden davacının payının tespiti doğru olmadığı gibi, dava dışı paydaşların düzeltmeden etkilenip etkilenmediği, düzeltme sonrası taşınmazdaki paydaşların pay/payda toplamının tam (1/1) olup olmadığı, davacının zabıttan yapılan devirlerdeki payı ile kütük sayfasındaki payının aynı olmamasının sebebinin açıklanmadığı raporun hüküm kurmaya yeterli bulunmadığı görülmektedir.
3.Hal böyle olunca; dava konusu taşınmazın ilk tesisinden itibaren tedavüllü tapu kayıtlarının dosya arasına alınması (kadastro tutanağından itibaren maliklerini takip edebilecek şekilde), dosyanın konusunda uzman bilirkişiye tevdi ile dava konusu taşınmazda davacının temlikler (satış,intikal vs) sonucu sahip olduğu pay miktarının saptanması, hatanın nereden kaynaklandığını açıkça ortaya konulması, akitlerde temlik aldığı pay miktarı ile kütük sayfasında kaydedilen pay miktarlarının karşılaştırılması, taşınmazın diğer paydaşlarının payının etkilenip etkilenmediğinin tespiti, diğer paydaşların paylarında değişiklik olması gerektiğinin tespiti halinde davacıya süre verilmek suretiyle diğer paydaşlara karşı dava açılması ve eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmektedir.
VI. KARAR:
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.