"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/336 E., 2022/743 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/364 E., 2021/478 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili ile davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ve katılma yoluyla davalılar tarafından tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar dava dilekçelerinde; dava konusu 131 ada 4 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan babalarına ait olmasına rağmen kadastro tespitinde sehven 1996 yılında ölen amcaları ... adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın 40 yıl önce bölündüğünü, halen kendi zilyetliklerinde olduğunu, davalıların önce yanlışlığı düzeltmeyi kabul ettiklerini, aralarında husumet olunca bundan vazgeçtiklerini, 131 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yola cepheli olan 150 m2'lik kısmının dedeleri ...tarafından tüm çocukları arasında ortak kullanım alanı olarak belirlendiğini ve 40 yıldır bu şekilde kullanıldığını, bu kısmın ayrı bir parsel olması gerekirken davalı ... ve ... adına tescil edilen 5 parsel sayılı taşınmaz içerisine alındığını ileri sürerek asıl davada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu k...ın iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, 5 parsel sayılı taşınmazın 150 m2 lik kısmının tapu k...ın iptali ile kendileri ile birlikte ..., ..., ... ve ... adlarına müştereken tesciline; birleştirilen davada ise 4 parsel sayılı taşınmazın tapu k...ın iptali ile davacılar ..., ..., ... ve ... adına payları oranında tesciline, 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu k...ın iptali ile tespit edilecek müşterek kullanım alanına yeni bir parsel numarası verilerek davacılar ile davalı ... ve ... adına müşterek olarak tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ..., ...,..., ... ve ...; 5 parsel sayılı taşınmazın ...’a ve ...’e ait olduğunu, yerin ortak kullanımda olmadığını, kendilerine miras kaldığını, amcaları ... ile yapılan anlaşma nedeniyle taşınmazın kendilerine devredildiğini, tüm uyarılarına rağmen davacıların kendi taşınmazlarına konut yaptığını, 4 parsel sayılı taşınmazın adlarına yazılması yönünde talepleri olmadığını, davacıların mirasbırakanlarının kendisinin taşınmazı ... adına tespit ve tescil ettirdiğini, bunun da davacıların aile yükümlülüklerini babalarına karşı yerine getirmemeleri nedeniyle olduğunu, kendilerinin bunda kusuru olmadığını, taşınmazın devredilmesi konusunda görüştüklerini ve olumlu sonuç aldıklarını, davacıların kötü niyetli olarak eldeki davayı açtıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlar; aşamada davalı ...’nin 06.11.2016 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.11.2018 tarihli ve 2014/400 Esas, 2018/710 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; davacılar vekili ile davalı ..., ..., ..., ... ve ...’ın istinafı üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin 17.05.2019 tarihli ve 2019/576 Esas, 2019/918 Karar sayılı kararı ile davacı ...’un ... mirasçısı olmadığı, ...’in veraset ilamının dosyada bulunmadığı gerekçesiyle sair istinaf talepleri incelenmeksizin istinaf başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesi kaldırma kararı uyarınca işlem yaparak yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile 131 ada 4 parsel yönünden mahalli bilirkişi ve tüm tanık beyanlarına göre bu taşınmazın fiili taksimle ...'a verildiği, 20 yılı aşkın süredir ... tarafından kullanıldığı, bu konuda ihtilaf bulunmadığı ve bir kısım davalıların da kabul ettikleri gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın 4 parsel sayılı taşınmaz için kabulüne; 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden taraflar arasında yapılan rızai taksime göre dava konusu 131 ada 5 parselin ortak olarak kullanılmadığı, bilhassa davacı tanığı ...'ın da bu hususu belirterek beyanda bulunduğu, dolayısıyla davacı tarafından söz konusu taşınmaz yönünden ortak kullanım konusunun ispat edilememiş olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden reddine; birleştirilen davada davacı ... yönünden muris ...'ın mirasçısı olmadığı ve söz konusu taşınmazlardaki varsa hakkı dosya kapsamından anlaşılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili ve davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 131 ada 5 parsel sayılı taşınmazla ilgili karara karşı istinaf yoluna başvurduklarını, kararın yerinde olmadığını, zira davacı ...'ın mirasbırakan...'in mirasçısı ...'in oğlu olduğunu, ...'in hayatta olduğunu ancak dava konusu taşınmazdaki payını oğlu ...'a haricen temlik ettiğini, ...'un taşınmazda zilyet durumunda olduğunu ve bu itibarla dava açtığını, taşınmazın tarafların ortak kullanımında olduğunun anlaşıldığını, 131 ada 5 parselin A harfi ile gösterilen bölümü yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmişlerdir.
2.Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... istinaf dilekçelerinde özetle; dava konusu 131 ada 4 parsel sayılı taşınmazla ilgili davayı kabul ettiklerine dair cevap dilekçelerini sunduklarını, yargılama giderinden muaf tutulmayı talep ettiklerini ancak kabul beyanları yok sayılarak yargılama giderine ve harca mahkum edildiklerini, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini, aleyhlerine vekalet ücreti ödenmesine de karar verildiğini ve bunun da hatalı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazların tarafların kök mirasbırakanı ...'tan kaldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, keşifte alınan mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları beyanlarına göre mirasbırakanın sağlığında 131 ada 4 parseli davacıların mirasbırakanı ...'a, 131 ada 5 parseli ise davalıların mirasbırakanı ...'a bağışladığı ve zilyetliğini devrettiği, bu tarihten sonra da 131 ada 4 parselin davacılar mirasbırakanı ve mirasçıları, 131 ada 5 parselin ise davalılar mirasbırakanı ve davalıların zilyetliğinde kaldığı ve bu şekilde taşınmazların kök mirasbırakanın terekesinden çıktığı, buna göre davacıların mirasbırakanının 131 ada 5 parsel yönünden terekeden kalma bir hakkının kalmadığı, davalıların ise cevap dilekçelerinde yöntemince kabul beyanının bulunmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve katılma yoluyla davalılar tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 5 parsel sayılı taşınmazın kök mirasbırakandan geldiğini, bilirkişi raporunda "A" harfi gösterilen kısımın tarafların ortak kullanımında olduğunu, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarının iddialarını doğruladığını, davacı ...'un ...mirasçılarından ...'in oğlu olduğunu, ...'in hayatta olduğunu ancak taşınmazdaki payını oğlu ...'a haricen temlik ettiğini, ...'un taşınmazda zilyet olduğunu, yanılgılı gerekçe ile karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.
2.Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden davayı kabul ettiklerini cevap dilekçelerinde bildirdiklerini, öninceleme duruşmasından önceki ve öninceleme duruşmasındaki beyanlarının yok sayılarak aleyhlerine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, sicili kendilerinin oluşturmadığını, dava açılmasına sebebiyet vermediklerini, vekalet ücreti de yargılama giderlerinden olduğu için HMK'nın 312 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek davacıların temyiz itirazlarını reddine ve belirttikleri nedenlerle kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
3.Davalı ... dışındaki davalılar temyiz dilekçelerinde; davalı ...'ın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle davacıların temyiz itirazlarını reddine ve belirttikleri nedenlerle kararın bozulmasına karar verilmesini istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Ordu ili, ...ilçesi, ... Mahallesi 131 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin 07.07.2008 tarihinde yapıldığı ve 14.02.2009 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince ve davalılarca temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL temyiz giderinin temyiz eden davacılara yükletilmesine,
Davalılar hükmün ferilerinden temyize geldiklerinden, alınması gereken 427,60 TL'nin mahsubu ile fazla alınan 1.900,18 TL'nin istek halinde davalılara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.