"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/282 E., 2022/1141 K.
DAVACILAR : ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/143 E., 2021/257 K.
Taraflar arasında görülen tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; 28.06.1960 tarih ve 153 cilt 57 sahife 8 sıra numaralı zabıt kaydı ile mirasbırakanları... adına kayıtlı taşınmazın konum ve yerinin belirlenmesi amacıyla Kocaeli Kadastro Müdürlüğüne başvuruda bulunduklarını, müdürlüğün yazı cevabında eski tapu kaydında yazılı sınırların tespitinin mümkün olmadığını ancak mahalli bilirkişilerin yardımıyla tespit yapılabileceğinin belirtildiğini, ayrıca özel olarak gittikleri kadastro mühendislik bürosunda da yer tespitinin yapılamadığını, eski tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın mirasbırakanları... adına satış yoluyla tescil edildiğini, ancak taşınmazın yeri tespit edilemediği için eldeki davayı açtıklarını ileri sürerek eski tapu kaydına göre taşınmazın sınırlarının ve kadastro çalışmaları yapıldıysa hangi ada parsel numarası aldığının tespit edilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın tapuya kayıtlı olmadığını, taşınmazın revizyon görmediğinin tespit edildiğini, hukuki yarar yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, dava dilekçesindeki talebe göre asliye hukuk mahkemesinin görevli bulunmadığını, idareler tarafından sınır ve ada parsel numarası tespiti yapılması gerektiğini, idarelerce yapılmaması durumunda dahi görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olacağını, yetki, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında da bulunduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının açtığı tespit davasında hukuken korunmaya değer güncel bir yararın bulunduğunu açıkça ortaya koymak, hukuki yararını ispat etmek zorunda olduğu, davacının davaya konu zabıt kayıt defterine kayıtlı taşınmazın sınırlarının tespiti için dava açtığı, davanın kabul edilebilmesi ihtimalinde ilamlı icraya konulamayan tespit kararının davacıların subjektif haklarına kavuşmasına veya subjektif haklarına yönelebilecek saldırının bertaraf edilebilmesine ilişkin hukuki himayenin varlığı ispat edilemediğinden davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava açılmadan önce ilgili devlet kurumlarına gerekli başvuruların yapıldığını, ''ancak mahalli bilirkişiler yardımıyla parsel tespitinin yapılabileceği'' şeklinde dönüş yapıldığını, tespit istemine konu taşınmazın yerinin belirlenmesine ilişkin talepleri doğrultusunda Kocaeli Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne ve LİHKABA başvuru yapıldığını, sonuç elde edilemeyince taşınmazın durumunu belirlemek için Web Tapudan bilgi ve belge talebinde bulunulduğunu, bu başvurunun da sonuçsuz kaldığını, bu sebeple maliki oldukları ve yevmiye defterinde konumu belirlenmiş olan taşınmazın sınırlarının ve yerinin tespit edilmesi için eldeki tespit davasını açtıklarını, eski kayıtlardan bahse konu taşınmazın konumu ve yeri, taşınmaza ait hisselerin kimlere devrinin yapıldığı ve satış bedelinin açıkça kayıt altına alındığını görüldüğünü, Mahkemece hiçbir araştırma yapılmadan, tanıklar dinlenilmeden ilk celsede hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiğini, delillerin celbi halinde davayı açmada hukuki yararın olduğunun açıkça ortaya çıkacağını, taşınmazın yanındaki 107 ada 6 parselin "..." ve/veya "... mahallesi," mevkiisinin ise "kazmalı" olarak belirlendiğini, bu yönde de araştırma yapılmadığını, önemli olanın kararın ilamlı icraya konu edilebilmesi değil haklarının ve maliki oldukları taşınmazın sınırlarının tespit edilmesi olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının açtığı tespit davasında eda ve inşai davalardan farklı olarak dava açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararın bulunduğunu açıkça ortaya koymak, hukuki yararını ispat etmek zorunda olduğu, tespit davalarında hukuki yararın varlığı için hakkın veya hukuki durumun güncel bir tehlike edilmiş olması, bu tehlike nedeniyle davacının hukuki durumunun tereddüt içinde olması ve başka bir yolla veya başka bir davayla ortadan kaldırılmayan bu tehlikenin ilamlı icraya konulmayan tespit hükmü ile giderilmeye elverişli olması gerektiği, ancak davacının davaya konu zabıt kayıt defterine kayıtlı taşınmazın sınırlarının tespiti için açtığı davada subjektif haklarına yönelebilecek saldırının bertaraf edilebilmesine ilişkin hukuki himayenin varlığını ispat edemediği, buna göre; davacının eldeki davayı açmada hukuki faydasının bulunmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, zabıt kayıt defterinde kayıtlı olan dava konusu taşınmazın sınırlarının tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 106 ncı ve 114/1-(h) maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...