Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7519 E. 2023/6459 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Harici senetle yapılan taşınmaz satışına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, harici satış sözleşmesinin geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapulu taşınmaz satışlarında resmi şekil şartının aranması ve davaya konu taşınmazların satış sözleşmesinin yapıldığı tarihte dava dışı kişiler adına kayıtlı olması nedeniyle harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1046 E., 2022/669 K.

DAVA TARİHİ : 07.08.2020

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/152 E., 2021/151 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili ve feri müdahil ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili ve feri müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... İli, Merkez İlçesi, Kültür Mahallesi 38 ada 108 ve 110 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan Kültür Camiinin 1956 yılında inşa edildiğini ve ibadete açık olduğunu, 633 sayılı Kanun'a göre Diyanet İşleri Başkanlığının yönetiminde hizmetine devam ettiğini, caminin inşaası sırasında Kültür Mahallesi Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği kurulduğunu ve faaliyetlerine devam ettiğini, kayıtların tetkikinde 17.12.1962 tarihli senette bahse konu taşınmazın bedelinin cami derneğince hak sahiplerine ödendiğinin görüldüğünü, daha sonraki yıllarda cami derneğinin fesholduğunu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 26 Ocak 1987 tarih ve 4-2-2-23/3-598-609 sayılı bölge müdürlüklerine gönderdiği yazıda "04.06.1926 tarihinden sonra yapılan camilerin varsa cami dernekleri adına tescili, yok ise ... adına tescili yasal zorunluluktur" denildiğini, camilerin kamu mallarından olduğunu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16 ncı maddesi gereğince Hazine adına tespit olunacağını ancak dava konusu taşınmazın davalı adına tescilinin devam ettiğini, davalının mahkemeye başvurarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açıp sebepsiz zenginleşme amacında olduğunu ileri sürerek çekişme konusu caminin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.

Müdahale talebinde bulunan ... vekili, davalı tarafından davaya konu taşınmazlara ilişkin olarak kamulaştırmasız el atma davaları açıldığını, kabul edilen davaların istinaf aşamasında olduğunu ve ilgili Belediyenin davanın sonucundan doğrudan etkileneceğini belirterek davaya davacı Hazine yanında katılma talebinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazların tapu siciline güvenerek TMK'nun 1023 üncü maddesinde yer alan hüküm uyarınca iyi niyetle kazanıldığını, Kadastro Kanunu’nun 16 ncı maddesinin özel mülke konu olmuş taşınmazlar hakkında uygulanamayacağını, taşınmazların idare adına tescilinin ancak usulüne uygun kamulaştırma kararı ile mümkün olduğunu, davacı tarafça sunulan ödeme belgesinin resmi şekle uygun bulunmadığından geçerli bir belge olmadığını, kaldı ki yalnızca pey akçesine ilişkin olduğunu, belgenin davaya konu taşınmaza ilişkin olup olmadığının ve tarafların yetkili olup olmadığının bilinemeyeceğini, dava konusu 38 ada 110 parsel sayılı taşınmazın cami alanında kalmadığını, bu taşınmaza ... tarafından asfalt yol yapılmak suretiyle el atıldığını, 38 ada 108 parsel sayılı taşınmazda ise 2000'li yıllara kadar dönem dönem yapımı devam eden caminin eklentileri olan kuran kursu ve taziye evi bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; senede karşı senetle ispat kuralı gereğince davanın ancak resmi bir senetle ispat edilebileceği, taşınmazın davacı Hazine adına tescilini gerektirecek hukuki bir sebebin tespit edilemediği, mülkiyet hakkının üstün bir hak olduğu, mülkiyet hakkının devrinin ancak aynı nitelikte bir üstün hakla mümkün olabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde feri müdahil ... vekili ve davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, 1962 tarihli senetle taşınmaz bedelinin hak sahiplerine ödendiğini, ancak tescil işlemi yapılamadan cami derneğinin feshedildiğini, yapı kayıt belgesinin ... Müftülüğü adına olduğunu, taşınmazın Hazine adına yazılması gerektiğini, ayrıca davalı tarafça dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak açılan kamulaştırmasız el atma davalarının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Feri müdahil ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın cami inşasından bu yana cami olarak kullanıldığını, müftlülük adına yapı kayıt belgesinin bulunduğunu, davalının taşınmazı 2015 yılında edindiğini, taşınmazın esasen cami derneği tarafından satın alındığını, yasal zorunluluk nedeniyle Hazine adına tescil edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, taşınmazların davalıdan önce paylı halde dava dışı bir kısım kişiler adına arsa vasfı ile kayıtlı olduğunu, tapulu taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerektiğini, 17.12.1962 tarihli harici satış sözleşmesine dayalı davada, çekişme konusu taşınmazların sözleşmenin düzenlendiği tarihte dava dışı 3.kişiler adına tapuya kayıtlı olduğu gözetildiğinde sözleşmenin şekil şartı nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesiyle davacının ve feri müdahilin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve feri müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlamıştır.

Feri müdahil vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlamış, taşınmazın yapı kayıt belgesi bulunduğunu, kamu binası olarak tescil edildiğini, gerek ... Müftülüğü gerekse Belediye arşivinde bulunan 1962 tarihli belge ile taşınmazın bedelinin ödendiğine dair tapu malikinin imzalı beyan belgesi bulunduğunu, taşınmazın cami derneğinin bulunmaması nedeniyle Hazine adına tescilinin gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 inci, 1022/1 inci, 1023 üncü ve 1024 üncü maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve feri müdahil vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Hazine ve Belediye vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin feri müdahile yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.