"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/541 E., 2022/375 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakan anneleri ...'ün diğer çocuklarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak 381 parsel sayılı taşınmazdaki 5/8 payını davalı oğluna satış göstererek bedelsiz devrettiğini ileri sürüp tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişler; yargılama sırasında davacı ..., vekilini vekillikten azletmiş, kendisi de davayı takip etmemiştir.
II. CEVAP
Davalı; annesi ...'ün yerlerini birleştirme teklifi üzerine başka taşınmazlarını satıp dava konusu taşınmazdaki mirasbırakana ait payı satın aldığını, mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile değil paylaştırma kastı ile hareket ettiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.10.2013 tarihli ve 2012/340 E- 2013/358 K sayılı kararıyla; davacı ... tarafından açılan davanın 6100 sayılı HMK'nın 150/5 inci maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, davacı ... tarafından açılan dava yönünden ise iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 16.02.2016 tarih ve 2014/6617 E. - 2016/1740 K. sayılı kararıyla; " ... mirasbırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır, taşınmaz mallar ve hakların araştırılması, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, varsa her bir mirasçıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınması, tanıkların paylaştırma yönünden dinlenmesi, böylece mirasbırakanın bir paylaştırma kastı taşıyıp taşımadığının açıklığa kavuşturulması, şayet denkleştirme yapılmadığı kanaatine varılırsa mirasbırakana ait başka taşınmaz bulunup bulunmadığı, mirasbırakanın davalıyı tercih sebebi, diğer çocukları ile arasında bir problem olup olmadığı, davalıya temlik edilen taşınmazların sayısı ve nitelikleri gibi hususlar birlikte değerlendirilerek mirasbırakanın iradesinin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 28.09.2022 tarihli ve 2016/541 E. - 2022/375 K. sayılı kararı ile; mirasbırakanın gayesinin, sağlığında bir kısım mallarını çocukları arasında paylaştırmak olduğu, davalıya yapılan temlikin de bu kapsamda bulunduğu, bu nedenle görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de şekil şartlarından yoksun olduğundan geçersiz olduğu, mirasbırakanın davacıya verdiği taşınmazların değeri ile davalı oğluna verdiği taşınmazların toplam bedeli arasındaki fark göz önüne alındığında sağlığında hak dengesini gözeten ve kabul edilebilir ölçüde bir paylaştırma yaptığının değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 14.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının saklı payına tecavüz olmadığının tespit edildiğini, dolayısıyla davacının herhangi bir payına tecavüz olmadığı ve tenkis alacağının bulunmadığı bilirkişi raporuyla da sabit iken Yerel Mahkemece anılan bilirkişi raporu hükme esas alınmayarak eksik ve yanlış bir karar verildiğini, dosya kapsamında bulunan tüm muhataplar tarafından imzalanan 15.10.2008 tarihli rızai taksim sözleşmesinin hiçbir surette dikkate alınmadığını, aksine bu rızai taksim sözleşmesinin geçersiz olduğu yönünde hüküm kurularak usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, tüm bunlara ek olarak dinlenen tanıkların beyanlarının da karar verilirken hiçbir surette dikkate alınmadığını, davalının dava konusu taşınmazı, bedelini mirasbırakana ödemek suretiyle satın aldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1927 doğumlu mirasbırakan ...'ün 05.03.2005 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davalı oğlu ..., davacı kızları ... ve ... ile dava dışı kızı ...'in kaldıkları, mirasbırakanın, maliki olduğu çekişme konusu 381 parsel sayılı taşınmazdaki 5/8 payını ve dava dışı 232-262 ve 648 parsel sayılı taşınmazlardaki 4/16'şar paylarını 28.08.2001 tarihinde satış yolu ile davalı oğlu ...'a temlik ettiği, dava konusu 381 parsel sayılı taşınmazın 12.02.2021 tarihinde 3402 sayılı Yasa'nın 22/A maddesi gereğince 138 ada 22 parsel numarasını aldığı anlaşılmaktadır.
2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 1.188,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...