"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/439 E., 2022/830 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/133 E., 2021/249 K.
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince tereke temsilcisinin (davacı) istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, tereke temsilcisi (davacı) tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; Giresun ili, Şebinkarahisar ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 130 ada 2 parsel sayılı taşınmazın dedesi ... adına tespit edildiğini, ancak dava konusu taşınmazın babası ...'ya ait olduğunu, babası tarafından 20 yılı aşkın süre ile malik sıfatı ile zilyet olarak taşınmazın kullanıldığını, ...’nın 1969 yılında öldüğünü ve ölümünden sonra taşınmazın mirasçılarına kaldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına miras payları oranında tescilini talep etmiş, aşamada Şebinkarahisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/158 Esas, 2015/51 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan ...'nın terekesine temsilci olarak atandığını bildirmiş, 15.12.2016 tarihli dilekçesinde dava konusu taşınmazın 1955-1958 yıllarında mirasbırakan ... tarafından Hazineye ait yerlerden olduğu için sahiplenildiğini, taşların ve çalıların ve dikenlerin mirasbırakanı tarafından temizlendiğini ve tarla haline getirildiğini, mirasbırakanın ölümünden sonra da kendisi ve kardeşi ... tarafından kullanıldığını, tarlanın çevresini genişlettiklerini, temizlediklerini, dedesi ...’nın babasının yanında kaldığını, babasının ölümünden sonra da kendilerinin yanında kaldığını, dedesinin taşınmazda malik sıfatı ile bir hakkı bulunmadığını belirmiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., iddianın doğru olmadığını, taşınmazın ortak mirasbırakanları ...'ya ait olduğunu, mirasbırakan ... tarafından ölümüne kadar kullanıldığını belirterek davanın reddini istemiş, aşamada davalılar ... ve ... da davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.12.2016 tarih, 2014/72 Esas, 2016/160 Karar sayılı kararı ile; iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 14.03.2017 tarih, 2017/122 Esas, 2017/141 Karar sayılı kararı ile; eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği gerekçesiyle davacının istinaf isteğinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş; İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2018 tarih, 2017/25 E., 2018/220 K. sayılı kararı ile; tanık ...’nin mirasbırakan ...'nın dava konusu taşınmazı yaklaşık 60 yıl önce Hazineden edindiğini ve sağlığında ekip biçtiğini, ölümü ile mirasçılarına kaldığını, aralarında taksim yapmadıklarını, mahalli bilirkişi ...’nin de taşınmazın ... tarafından ekilip biçildiğini gördüğünü beyan ettiği, davacı tanıklarının ise dava konusu taşınmazın “... tarlası” olarak bilindiğini ifade ettikleri, mirasbırakan ...'nın ölümünden sonra taşınmazın uzun yıllardır davacı tarafından kullanılmasının malik sıfatıyla zilyetlik olarak kabul edilemeyeceği, kadastro öncesi zilyetlik ile kazanım koşulllarının mirasbırakan ... yönünden gerçekleştiği gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 07.10.2019 tarih, 2019/702 Esas, 2019/1725 Karar sayılı kararı ile; eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği gerekçesi ile davacının istinaf isteğinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; iddianın kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Tereke temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kök mirasbırakan ...'ya ait olduğunun kabulü için mirasbırakanın taşınmazı aralıksız, ihtilafsız, malik sıfatıyla ve en azından 20 yıl süre ile kullanmasının gerektiğini, mirasbırakan ...'ın kazanmayı sağlayacak nitelikte bir zilyetliğinin bulunduğunun beyan edilmediğini, mirasbırakan ...'ın dava konusu taşınmazı kullandığı açıklanmış ise de bu kullanımın süresi ve malik tarafından kullanılıp kullanılmadığının araştırılmadığını, bu yönde beyanda bulunan mahalli bilirkişi ve tanıkların doğum tarihleri dikkate alınarak delillerin değerlendirilmesi gerektiğini, mirasbırakan ...’nın taşınmazın 4-5 dekarlık kısmını tarla olarak kullandığını, 1969 yılında ölümünden sonra ise taşınmazın etrafındaki taşların, çalıların ve dikenlerin traktör, saban ve beden gücü ile temizlendiğini, mirasbırakan ...’nın ölümünden sonra taşınmazın sınırlarının genişletilip genişletilmediğinin araştırılmadığını, davalı tanığı olarak bildirilen ve 1936 doğumlu olan ... dinlenmeden karar verildiğini, uydu ve hava fotoğraflarının incelenmediğini belirtip İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; yapılan keşiflerde alınan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre çekişmeli taşınmazın “... tarlası” olarak bilindiği, mirasbırakan ...'ın mirasbırakan ...’nın terekesinden bağımsız şekilde taşınmaza zilyet olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Tereke temsilcisi temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Giresun İli, Şebinkarahisar İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 130 ada 2 parsel sayılı, tarla vasıflı, 20.684,70 m2 yüz ölçümlü taşınmazın senetsizden, ceddinden intikal ve taksimen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile 1988 yılında ölen ...’ya ait olduğu, ölümünden sonra bir kısım mirasçının zilyetliği devam ettirdiği, tüm mirasçıların tam olarak tespit edilemediğinden bahisle taşınmazın mirasbırakan ... adına tespit edildiği, tespitin 15.06.2004 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK’nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı (tereke temsilcisi) tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Tereke temsilcisinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden tereke temsilcisinden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.