"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı 17/11/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; çekişmeli 295 ada 14 parsel sayılı taşınmazı yaklaşık 50 yıl evvel Kayabaş köyünden ... Karacan isimli şahıstan satın aldığını, kendisi yaşlı olduğu için taşınmazı oğlu ve eşinin kullandığını, 2007-2008 yıllarındaki kadastro çalışmalarında taşınmazı oğlunun kendi üzerine yazdırdığını, bu tür bir tespit olacağını tahmin etmediğinden askı süresinde ve sonrasında kontrol etmediğini, taşınmazın oğlu adına yazdırıldığını oğlunun ölümü sonrasında öğrendiğini, o tarihte nasıl olsa taşınmazının torunlarına kalacağı düşüncesiyle herhangi bir itirazının olmadığını, taşınmazın vefat eden oğlunu eşi tarafından satılacağını öğrendiğini, bu nedenle taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21/06/2016 tarihli ve 2014/680 E. 2016/329 K. sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında vefat eden ... ... adına tespit edildiği, davacının oğlunun vefatından sonra taşınmazın oğlu adına tespit edildiğini öğrendiği, davacının kendi beyanına göre taşınmazın torunlarına kalacağı düşüncesiyle tespite itiraz etmediği, ... ...'nın 16/03/2013 tarihinde vefat ettiği, davacı tarafından vefat tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacının 50 yıl önce taşınmazı 3. kişiden satın aldığını, kadastro sırasında taşınmazın başında bulunamadığından kadastro tespitinin haklı nedene dayanmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil davasıdır.
2. İlgili Hukuk
2.1.6098 sayılı TBK’nın 295. maddesi; “Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir: 1. Bağışlanan, bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse. 2. Bağışlanan, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan ... yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranmışsa. 3. Bağışlanan, yüklemeli bağışlamada haklı bir sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmemişse.”
2.2.4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
2.3. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükümlerini düzenlemiştir.
3. Değerlendirme
3.1. Kadastro sonucu 295 ada 14 parsel sayılı taşınmaz senetsizden 4091,57 metrekare olarak irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve hibe ile ... ... adına 28/03/2008 tarihinde tespit ve tescil edilmiş, 26/03/2013 tarihinde ..., ... ..., ... ve ... adına intikalen tescil edilmiştir.
3.2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup 6098 sayılı Kanun’un 295. maddesinde de belirtilen bağıştan rücu şartlarının oluşmadığı gözetilerek davacı vekilince ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 150,70 TL bakiye temyiz karar harcının davacıdan alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.