"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/392 E., 2022/629 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, tereke temsilcisi ile asıl ve birleştirilen davada davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar; 376 ada 12 parsel sayılı taşınmazın geldilerinden olan 376 ada 4 ve 5 parsel sayılı dükkan vasıflı taşınmazların birleştirilen davada davacı ...'ye, 376 ada 6 parsel sayılı dükkan vasıflı taşınmazın ise 1/2'şer paylarla asıl davada davacı ... ve asıl ve birleştirilen davada davalı ...'ye ait olduğunu, her üç parselin birleştirilerek üzerine inşaat yapılması, ...'ya iki, ...'ye bir dükkan verilmesi yönünde davalı ile sözlü anlaşma yaptıklarını, anlaşma uyarınca 376 ada 4, 5 ve 6 parselleri birleştirerek paylarını davalıya bedelsiz devrettiklerini, aradan çok uzun yıllar geçmesine rağmen davalının inşaatı bitiremediğini, bunun üzerine sözlü anlaşmayı 03.09.2008 tarihinde yazılı hale getirdiklerini, ancak halen inşaatın tamamlanmadığı gibi davalının taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ettiğini, paylarını geri vermeyi kabul etmediğini, üçüncü kişilere satış yapma ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek payları oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davalarda davalı, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEMENİN KARARI
Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesi 30.11.2012 tarih 2010/204 E., 2012/1453 K. sayılı kararı ile; davanın kabulüne, tapu kaydının iptali ile 882/1246 payın ..., 182/1246 payın ..., kalan 182/1246 payın davalı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 04.11.2014 tarihli ve 2014/17485E., 2014/16858K. sayılı kararıyla; “...Somut olayda birleştirme kararı ve duruşma günü davalı vekiline tebliğ edilmeden davalı ve vekilinin yokluğunda yargılama yapılıp yazılı şekilde sonuçlandırılmıştır. Dolayısıyla davalının savunma hakkını kullanamadığı ortadadır. Diğer taraftan davalının, davacılardan ...'nın alzhemir hastası olduğu yönündeki iddiasını davacı ...'nın tanığı ... da doğrulamıştır. 6100 sayılı HMK'nın 51 inci (1086 sayılı HUMK'un 38.) maddesinde düzenlenen “dava ehliyeti” dava şartı olarak benimsenmiştir. Bu durumda, davacı ...'nın ehliyetsiz olduğunun saptanması durumunda, davasının, 1086 sayılı HUMK'un 42 ve 6100 sayılı HMK'nın 56/1 inci maddesi gereğince vasi atanmak suretiyle yürütülmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca, davacı ... yönünden HMK'nın 56/1 inci maddesi uyarınca vasi atanmak üzere sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulması ve sonucunun beklenmesi, ehliyetsiz olduğu saptanarak vasi atanması halinde onun huzuru ile davanın görülmesi, ayrıca birleştirme kararı ve duruşma gününü bildirir davetiyenin davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra yanların gösterecekleri kanıtların toplanması, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar gözardı edilerek hüküm kurulmuş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.12.2017 tarihli 2015/80E., 2017/412K. sayılı kararı ile; davanın kabulü ile tapu kaydının iptaline 54,46m2 kısmın ölen ... mirasçılar adına, 11,23 m2 kısmın davacı ..., 11,23 m2 kısmın davalı adına tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... ve davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 20.02.2019 tarihli ve 2018/1645 E., 2019/1133 K. sayılı kararı ile; “...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle çekişmeli taşınmazların üzerine bina yapılıp davacılara dükkan verilmesi koşulu ile davalıya temlik edildiği, bu hususun davalının imzasını taşıyan 03.09.2008 tarihli belge ile sabit olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine. Ancak, dava konusu 376 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tevhit öncesi olan 376 ada 11 parsel sayılı taşınmaz davalı tarafından Ermenek Belediyesi’nden satın alınmak suretiyle edinilmiş olup anılan parselde asıl ve birleştirilen davacıların bir hakkı bulunmamaktadır... Hal böyle olunca, çekişme konusu 376 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tevhit öncesi olan 376 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davalıya ait olduğu gözetilerek tevhit öncesi olan 376 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlara oranlanmak suretiyle hangi miktarın iptal edileceğinin belirlenmesi amacıyla bilirkişiden rapor alınıp bu miktar üzerinden asıl ve birleştirilen davanın davacılarının payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken müstakilen davalıya ait olan 376 ada 11 parsel sayılı taşınmazın da kabul kapsamına alınması doğru olmadığı gibi kendisini vekil aracılığıyla temsil ettiren davacı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.11.2019 tarihli 2019/186 E., 2019/267 K. sayılı kararı ile; davanın kabulü ile tapu kaydının iptaline, 39,30m2 kısmın mirasbırakan ... mirasçıları adına, 11,23 m2 kısmı davacı ..., 26,39 m2 kısmın davalı adına tesciline karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ...'nın tereke temsilcisi ... ile asıl ve birleştirilen davada davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 14.04.2021 tarihli ve 2020/979 E., 2021/2279 K. sayılı kararı ile; “...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan incelemeye göre ve özellikle çekişmeli taşınmazların üzerine bina yapılıp davacılara dükkan verilmesi koşulu ile davalıya temlik edildiği, bu hususun davalının imzasını taşıyan 03.09.2008 tarihli belge ile sabit olduğu saptanarak hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda dava konusu 376 ada 12 parsel sayılı taşınmazın geldi parsellerinden olan 376 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından dava dışı belediyeden satış yoluyla edinildiği, anılan parselde davacıların bir hakkı bulunmadığı gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Asıl ve birleştirilen davada davalı ile tereke temsilcisinin bu yönlere değinen yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine. Asıl ve birleştirilen davada davalı ile tereke temsilcisinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; ....hükmüne uyulan bozma ilamında, geldi parsellerinden olan 376 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davalıya ait olduğu gözetilerek çekişme konusu 376 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tevhit öncesi geldi parsellerinden 376 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlara oranlanmak suretiyle hangi miktarın iptal edileceğinin belirlenmesi gereğine işaret edilmiştir. Bozma ilamı sonrası hükme esas alınan 10.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda ise, geldi parsellerinden olan 376 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlarda davacı ... ile davalı ...’in 187/1246’şar, davacı ...’nın 872/1246’şar pay maliki olduğu gözetilmeden, bu pay oranlarının oluşumundan önceki imar durumuna gidilerek hesaplama yapılmıştır. Hal böyle olunca, çekişme konusu 376 ada 12 parsel sayılı taşınmazın geldilerinden olan 376 ada 11 parsel sayılı 15,16 m2 miktarlı taşınmazın davalıya ait olduğu gözetilerek ve 376 ada 9 ve 10 parsellerde (15,84 m2+45,92 m2=61,76 m2) davacı ... ile davalı ...’in 187/1246’şar, davacı ...’nın 872/1246’şar pay oranları nazara alınarak çekişme konusu 376 ada 12 parsel sayılı taşınmazda hangi miktarın iptal edileceğinin bulunması ve pay/payda şeklinde gösterilmesi suretiyle hesaplama yapılması için bilirkişiden ek rapor alınması gerekirken bu hususların göz ardı edildiği bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru değildir. Öte yandan; HMK 297/2 nci maddesi uyarınca Mahkemece denetime açık, infaza elverişli bir hüküm de kurulmamıştır... ” gerekçesiyle bozulmuştur.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.07.2022 tarihli 2021/392 E., 2022/629 K. sayılı kararı ile; taşınmaz üzerindeki payların inşaat yapımının tek elden yürütülmesi inancı ile davalıya temlik edildiği, ancak aradan makul sayılamayacak kadar uzun bir süre geçmesine rağmen davalı tarafından inşaatın tamamlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili ve tereke temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Tereke temsilcisi temyiz dilkeçesinde; yol artığı kısmın davalıya bırakılmasının doğru olmadığını, sözleşmeye göre 4 ve 5 parsel malikine verileceğini, 15,16m2 kısmın mirasbırakanın hakkı olduğu beliterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın kısmen kabulüne-kısmen reddine karar verileceği yerde davanın tam kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, reddedilen kısım yönünden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin inanç sözleşmesi olmadığını, noterde yapılmadığından geçersiz olduğunu, pay ve yüzölçümlerinde hata yapıldığını, eski 8 parsel ile birlikte bedelini ödeyerek yola artık kısımları da aldığını, bu kısımda da davacıların payı olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı
3. Değerlendirme
1.Dava konusu 376 ada 12 parsel sayılı taşınmazın evveliyatı olan 376 ada 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların birleştirilen davanın davacısı ... adına kayıtlı olduğu, 376 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 19.11.1993 tarihinde 1/2 payının davacı ...’ye, 1/2 payının ise davalı ...’ye satış suretiyle devredildiği, 376 ada 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların 17.11.1995 tarihli tevhit işlemi ile 376 ada 8 parsel sayılı taşınmazı oluşturarak 872/1246 payının davacı ..., 187/1246’şar payın davacı ... ile davalı ... adına tescil edildiği, 376 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 28.05.1999 tarihli ifraz ve tevhit işlemi ile 376 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazları oluşturduğu ve 872/1246 payının ..., 187/1246’şar payın davacı ... ile davalı ... adına tescil edildiği, asıl davanın davacısı ... ve birleştirilen davanın davacısı ...’nın 376 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını 15.06.1999 tarihinde satış suretiyle davalı ...’e devrettikleri, davalı ...’in 376 ada 11 parsel sayılı taşınmazı ise 17.08.2000 tarihinde dava dışı belediyeden satın alma sureti ile edindiği, 376 ada 9, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tevhiden çekişme konusu 376 ada 12 parsel sayılı taşınmazı oluşturduğu, yargılama sırasında, birleştirilen davanın davacısı ...’nin ölümü üzerine Ermenek Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/2E-71K. sayılı kararı ile terekesine oğlu ...’nin temsilci olarak atandığı anlaşılmaktadır.
2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; özellikle 376 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 61,76 m2'lik kısmına isabet eden 6176/7692 payın iptali ile yazılı şekildeki paylar oranında tescile karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, asıl ve birleştirilen davada davalı ile tereke temsilcisinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4.Karar başlığından mirasçı ...’nin tereke temsilcisi olduğu hususuna yer verilmemiş olmasının mahâlinde düzeltilebilecek maddi hata olduğu tespit edilmiş, bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Asıl ve birleştirilen davada davalı ile tereke temsilcisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden tereke temsilcisinden alınmasına,
Aşağıda yazılı 2.879,68 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.