Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7698 E. 2023/5748 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayanarak tescili talebi üzerine Hazine'nin de taşınmaz üzerinde hak iddia etmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hazine vekilinin, taşınmazın Hazine adına tesciline dair talebi hakkında yerel mahkemece herhangi bir hüküm kurulmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/194 E., 2022/454 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Maksutuşağı Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalılar davanın reddini savunmuşlar; davalı Hazine vekili, çekişme konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, fenni bilirkişi Mustafa Gizlenci'nin 03.04.2014 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 6270,80 metrekare mesahalı yerin son parsel numarası verilerek davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.11.2017 tarihli ve 2015/20718 Esas, 2017/7950 Karar sayılı kararıyla, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmadığı, yetersiz ziraat bilirkişi raporu ile yetinildiği, davacı yönünden belgesiz zilyetlik yolu ile edinilebilecek miktar üzerinde durulmadığı, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığının araştırılmadığı, dava konusunun TMK'nın 713/5 inci maddesi uyarınca ilan edilmesi zorunlu olduğu halde Mahkemece, bu hususun göz ardı edildiği, davada Büyükşehir Belediyesi'nin taraf olması gerektiği, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece Büyükşehir Belediyesi'nin davada yer alması sağlandıktan sonra, davacı lehine zilyetlikle mülkiyeti iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, fen bilirkişisinin 03.04.2014 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 6270,80 metrekare yüz ölçümlü yerin son parsel numarası verilerek davacı adına tesciline karar verilmiş; karar süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.11.2020 tarihli ve 2018/3678 Esas, 2020/5023 Karar sayılı kararıyla, bozma kararına uyulduğu halde bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, taşınmaz bölümünün imar planı kapsamına alınıp alınmadığı, alınmış ise imar planının hangi tarihte onaylanarak kesinleştiğinin sorulup saptanılmadığı, zilyetlik süresinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yöntemine uygun şekilde yararlanılmadığı, hava fotoğraflarının jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından stereoskopik aletle incelenmesi gerektiği halde hava fotoğrafı incelemesinin bu konuda uzman olup olmadığı anlaşılamayan orman mühendisi bilirkişisi tarafından zilyetlik süresini tespitten uzak 1950 ve 1999 tarihlerine ait hava fotoğrafları üzerinden yapıldığı ve taşınmaz bölümünün evveliyatı, kullanım süresi, niteliği ve imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarına ilişkin açıklama içermeyen, yetersiz bilirkişi (orman ve ziraat) raporuna dayanılarak hüküm kurulması cihetine gidildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma sonrası yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporları gözetildiğinde davacı lehine imar ihyaya dayalı olarak tescil şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, eksik inceleme ile karar verildiğini, delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü, davacının taşınmazı emek ve masraf yaparak imar ve ihyasını tamamladıktan sonra dava tarihi itibari ile 30 yıldan fazla malik sıfatı ile zilyet olarak ev ve bahçe halinde kullandığını, imar ihyanın 1980'li yılların başında tamamlandığını, hükme esas alınan son raporların bilimsel verilerden uzak, eksik, yanlış, daha önceki raporlar ile çelişkili olup gerçeği yansıtmadığını, Mahkemece çelişkilerin giderilmediğini, kullanım süresini gösterir toprak analizinin de yapılmadığını, hükme esas teknik bilirkişi raporları ile mahalli bilirkişi beyanları, tanık beyanları arasında da büyük çelişkilerin olduğunu, Mahkemece bu çelişkilerin de giderilmediğini, kanunda aranan şartların davacı yararına gerçekleştiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı Hazine vekili, taşınmazda davacının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin mevcut olmadığının anlaşıldığını, bu nedenle taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi talebinde bulunulduğunu ancak Mahkemece Hazine'nin talebi konusunda bir karar verilmediğini ileri sürerek kararın belirtilen yönden düzeltilerek onanmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun (TMK) 713 üncü maddesinin birinci ve altıncı fıkraları, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 nci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1963 yılında ... ili, Dulkadiroğlu ilçesi, Maksutuşağı Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz, köy içi boşluğu olduğu belirtilerek tescil harici bırakılmıştır.

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davalı Hazine vekili 21.06.2022 tarihli dilekçesi ile çekişme konusu taşınmazın TMK'nın 713 üncü maddesinin altıncı fıkrası gereğince Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş olmasına rağmen, davalı Hazinenin bu talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması isabetsiz olup temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davacıya iadesine,

Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.