Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7813 E. 2023/7609 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temliklerin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin tapu iptal ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın, mirasbırakanın temliklerinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğuna dair iddiasını ispatlayamaması ve mahkemenin kararında hukuka aykırılık bulunmaması gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/306 E., 2022/514 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakanları ...’ın 66 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki kök mirasbırakandan intikal eden paylarını davalı kardeşine satış yoluyla devrettiğini, temlikten sonra taşınmaz üzerine bina inşâ edildiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEMENİN KARARI

Ankara Batı 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.02.2016 tarih 2015/135E., 2016/61K. sayılı kararı ile, devrin paylaşım gereği olup mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 12.06.2019 tarihli ve 2016/8552 E., 2019/3750 K. sayılı kararıyla; “...Somut olayda, kat irtifakı kurulduktan sonra mirasbırakan adına tescil edilen 8 ve 11 nolu bağımsız bölümler dava dışı kişiler adına kayıtlı olup, bu taşınmazlar bakımından davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur...Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince; eldeki davada, bilirkişi heyeti yetkilerini aşarak raporlarında hakimin kararını etkileyecek biçimde hukuki nitelendirme yapmışlardır. Somut olaya gelince, davacı tanık deliline dayanmış, mahkemece tanık isimlerini bildirmesi için davacıya bir süre verilmemiştir. Hâl böyle olunca, taraf delillerinin toplanması, 2 ve 5 nolu bağımsız bölümler bakımından mirasbırakanın gerçek iradesinin açıklığa kavuşturulması gerekirken bilirkişi raporuna itibar edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.05.2021 tarihli 2019/337E., 2021/258K. sayılı kararı ile; 2 ve 5 nolu bağımsız bölümler yönünden davanın kabulüne, 8 ve 11 nolu taşınmazlar yönünden ret kararı kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 24.11.2021 tarihli ve 2021/6850 E., 2021/7173 K. sayılı kararı ile; “...Somut olayda; davalı, yapılan temliklerin paydaşı bulundukları 66 ada 5 parsel sayılı taşınmaz için yüklenici ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kendisi ve dava dışı diğer paydaşa isabet eden bağımsız bölümlerin sözleşme karşılığı yükleniciye verildiği, mirasbırakan tarafından kendisine devredilen bağımsız bölümlerin kendisine isabet eden yerler olup, temliklerin hakkın teslimi için yapıldığını belirtmiştir. Gerçekten de, davalı adına kayıtlı 1, 4, 7 ve 10 nolu bağımsız bölümlerden 4 nolu bağımsız bölümün 24.05.1995 tarihinde dava dışı ...’e, 1 nolu bağımsız bölümün 11.08.1995 tarihinde dava dışı ...’e, 7 nolu bağımsız bölümün 03.10.1995 tarihinde dava dışı ... ’a ve 10 nolu bağımsız bölümün dava dışı ...’a satış yoluyla devredildiği, dava dışı diğer paydaş ... adına kayıtlı 3, 6, 9 ve 12 nolu bağımsız bölümlerden 3 nolu bağımsız bölümün 11.08.1995 tarihinde dava dışı ...’na, 6 nolu bağımsız bölümün 05.09.1995 tarihinde dava dışı ...’a, 9 nolu bağımsız bölümün 03.10.1995 tarihinde mirasbırakanın eşi olan dava dışı ...’a ve 12 nolu bağımsız bölümün ise davalı ...’nın oğlu ...’a devredildiği görülmektedir. Dinlenen davacı tanıklarının beyanlarında; mirasbırakan tarafından yapılan temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu konusunda bir açıklama yer almadığı gibi, dosya kapsamında temliklerin muvazaalı yapıldığı hususunda somut olgular bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.10.2022 tarihli 2022/306E., 2022/514K. sayılı kararı ile; iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, paylaşım yapılmadığını, mirasbırakanın ilk hanımından olan çocuğu olduğunu, babası ile bağının kopuk olduğunu, ikinci eşine ve ondan olan çocuklarına taşınmaz bırakmak için devirler yapıldığını, mirasbırakanın payının kaybolduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, yemin deliline dayanılmasına rağmen talebin reddedildiğini, savunma hakkının kısıtlandığını, mal kaçırma amacının açık olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı ve 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 190 ıncı maddeleri

3. Değerlendirme

1. 1931 doğumlu mirasbırakan ...’ın 14.09.2005 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak ilk eşinden olma davacı oğlu ... ile dava dışı eşi ... ve ...’den olma çocukları ..., ..., ..., ... ve ... ile diğer eşinden olma kızı ...’nın kaldıkları, 66 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1/3 ‘er paylarla mirasbırakan ... ve kardeşleri ... ve davalı ... adına kayıtlı iken 1994 yılında kurulan kat irtifakı sonunda, 2, 5, 8 ve 11 nolu bağımsız bölümlerin mirasbırakan adına tescil edildiği, mirasbırakanın 2 nolu bağımsız bölümü davalı ...’a, 5 nolu bağımsız bölümü ...'nın oğlu ...’a, 8 nolu bağımsız bölümü ...’a, 11 nolu bağımsız bölümü ise eşi ... ’a 03.10.1995 tarihinde satış yoluyla temlik ettiği, 5 nolu bağımsız bölümün ise ... tarafından 13.04.2007 tarihinde dava dışı ...’e devredildiği, onun da 30.05.2007 tarihinde davalı ...’ya satış yoluyla devrettiği anlaşılmaktadır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun(HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.