"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/640 E., 2022/1082 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/331 E., 2021/295 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mirasbırakan babası ...'ın oğlu olan ... ve ...'nın dava konusu taşınmazları kadastro çalışmaları sırasında kendi adlarına tespit ve tescil ettirdiklerini, ancak taşınmazların mirasbırakanları ...'tan kaldığını, mirasçılar arasında taksim yapılmadığını ileri sürerek, tapu iptal-tescile, kamulaştırma ile satılan taşınmaz yönünden miras payı oranında bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davacı ile davalı ... ve diğer davalıların babası ... 'ın anneleri ayrı babaları bir kardeş olduklarını, mirasçılar arasında yaklaşık 20 yıl önce taksim yapıldığını, davacıya da 209 ada 94 ve 371 ada 235 parsel sayılı taşınmazların düştüğünü, davacının bu taşınmazları teslim alıp işlediğini, davacının annesinin ayrı olmasına rağmen kendi annelerinden kalan taşınmazlarda da davacıya pay verildiğini, davacının hakkı olmadığı halde üvey annesinden gelen miras payını aldığını ve babasından kendisine verilen yerlere razı olarak bu taşınmazları işlediğini, üvey anneden gelen paylarını sattığını, dava konusu taşınmazlardan bir kısmının mirasbırakan ... ile ilgisi bulunmadığını, söz konusu parsellerin geldisinin 1952 tarihli senet olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taksim sözleşmesi yapıldığı ve davacıya mirasbırakandan kalan iki yerin verildiği, uyuşmazlığın tüm mirasçıların taksime rıza gösterip göstermediği noktasında toplandığı, taraflar arasında bu dava açılıncaya kadar bir husumet olmadığı, davacının yapılan taksime rıza gösterdiği, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, iddianın sübut bulduğunu, taşınmazların mirasbırakana ait olduğunun sabit olduğunu, davacının mirasın taksim edildiğine dair zımnen ya da açık bir eylem ve davranışı olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip dosyada mevcut delil durumuna göre davanın kabulü gerektiğini bildirerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 15 inci maddeleri,
2.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 599 uncu, 640 ıncı, 701 - 703 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; kadastro çalışmaları sonucu, Artvin ili, ... ilçesi, ... köyü, dava konusu 202 ada 144; 208 ada 3; 209 ada 21, 22, 45, 46, 92; 210 ada 1, 7, 11, 12; 204 ada 66; 200 ada 4; 214 ada 59, 60; 336 ada 35; 331 ada 1; 371 ada 133, 134, 241, 242; 113 ada 42, 58, 59, 96; 367 ada 23; 349 ada 2; 347 ada 3; 358 ada 1, 3; 359 ada 11; 469 ada 3 parsel sayılı taşınmazların (bir kısmında hibe ve) kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, 107 ada 46, 49, 51 parsel sayılı taşınmazların ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ve bir kısım davalıların mirasbırakanı ... adlarına tespit ve tescil edildiği; 209 ada 94 ve 371 ada 235 parsel sayılı taşınmazların ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
2. Somut olaya gelince; tarafların mirasbırakanı ... 23.12.1949 tarihinde ölmüş, eşi ...'ın da 1993 yılında ölümü ile nüfus kayıtlarına göre, geride davacı kızı ..., davalı oğlu ... ve diğer oğlu ... ile dava dışı çocukları ... ve ... kalmışlardır. ...'nın ise 2015 yılında ölümü üzerine davalı çocukları ..., ..., ... ve ...'nın kaldığı sabittir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından dava konusu bir kısım taşınmazların mirasbırakan ...'tan geldiği anlaşılmakla birlikte, davalıların mirasbırakandan kalan taşınmazların mirasçılar arasında taksim edildiğini, dava konusu taşınmazların bir kısmının ise mirasbırakanla bir ilgisi olmadığını savundukları ve taşınmazların geldisi olduğunu belirttikleri senet ibraz ettikleri, ancak bu hususun açıklığa kavuşturulmadığı, mirasçılar arasında taksim yapıldığını iddia eden davalıların bu iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğu, mirasçılar arasında yöntemine uygun şekilde taksim yapılıp yapılmadığının, taksim varsa dava dışı mirasçılara hangi taşınmaz ya da taşınmazların düştüğünün belirlenmediği, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
3. Hal böyle olunca; mirasbırakanın terekesine dahil olan tüm taşınmazlar belirlenip kadastro tutanaklarının ve dayanaklarının, tedavüllü tapu kayıtlarının temin edilmesi, mahallinde çekişmeli taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan, tarafsız ve yaşlı yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılması, davalı tarafın ibraz ettiği senedin nazara alınması, mahalli bilirkişi ve tanıklardan da sorulmak suretiyle üçüncü kişi/kişilerden gelen taşınmazlar olup olmadığının değerlendirilmesi, varsa hangi taşınmazların mirasbırakan dışındaki kişi yada kişilerden hangi suretle geldiği, hangilerinin mirasbırakandan kaldığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, mirasbırakan ...'un terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim varsa her bir mirasçının payına hangi taşınmazların düştüğü, ne şekilde pay edildiği, bu taşınmazların tutanakları getirtilerek akıbetlerinin ne olduğu, kadastro sırasında kimler adına tespit edildikleri, ne zamandan beri kim tarafından ve hangi sıfatla kullanıldıkları, tarafların kullanımının kendi adlarına mı, yoksa tüm mirasçılar adına mı olduğu hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınması, bilirkişi ve tanıkların önceki keşif beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde, gerekirse yüzleştirme yapılarak çelişkinin giderilmeye çalışılması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmektedir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.