"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/214 E., 2022/1422 K.
DAVA TARİHİ : 10.07.2019
HÜKÜM/KARAR : Davanın Reddine / Esastan Reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/263 E., 2021/252 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili, olmazsa tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, mirasbırakan babası ve annesinin 49 ada 112 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını oğulları ...ye rücu şartı ile bağışladıklarını, devirden kısa süre sonra annesinin öldüğünü, dönme hakkının saklı tutulduğu bağışlamaların süre sınırlaması olmaksızın tenkise tabi olduğunu, 11 parsel sayılı taşınmazın da mal kaçırma amacıyla ...ye temlik edildiğini ve bu taşınmaz için de dava açtığını, devirlerin mal kaçırma kastıyla yapıldığını, temlikleri 2018 yılı Kasım ayında öğrendiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmazsa faizi ile tenkisine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçelerinde, bağış suretiyle yapılan temliklerde muris muvazaasının söz konusu olmayacağını, ...nin bağışlayanlardan önce ölmediğini, rücu şartının gerçekleşmediğini, tenkis için hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığını, tenkis şartlarının oluşmadığını, ortak mirasbırakanlarının başka taşınmazları da olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; lehine bağışlama yapılan ...'in mirasbırakanlardan sonra öldüğü için bağıştan rücu şartının gerçekleşmediği, ...’in 28.04.1989 tarihinde, ...'in 22.03.1996 tarihinde öldüğü, bu nedenle mirasın açıldığı tarihten itibaren 5 yıl geçmesiyle hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçeleriyle tapu iptal ve tescil talebinin reddine, tenkis talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle, kararın hukuka aykırı olduğunu, uyuşmazlığa konu bağış sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, miras payını engellemek maksadı ile yapıldığını, bağış işleminin mirasbırakanlardan ...'nın ölümünden yaklaşık 4 ay önce yapıldığını, mirasbırakanın ölmeden önce oluşan sağlık sorunları ve bunun akabinde oluşan irade sakatlığı halinin dikkate alınmadığını, bu bağıştan sonra 17.05.1994 tarihinde başka bir davaya konu olan 49 ada 11 numaralı parsel sayılı taşınmazın da ölünceye kadar bakma akdi ile mirasbırakan ... tarafından oğlu Necmi'ye devredildiğini, davaya konu bağış işleminin muris muvazaası ile yapıldığını, devrin makullük sınırının üzerinde olduğunu, muvazaalı işlemlerin zamanaşımına tabi olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; devir bağış şeklinde yapıldığından davacı tarafça muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının dinlenilmesine imkan bulunmadığı, mirasbırakanların ölüm tarihine göre terekelerinin 743 sayılı Medeni Kanun hükümlerine tabi olduğu, anılan Kanun'un 513 üncü maddesi uyarınca olayda hak düşürücü süre değil 1 ve 5 yıllık zamanaşımı sürelerinin olduğu, tenkis talebi yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hak düşürücü süre nedeni ile talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olsa da verilen kararın sonucu itibari ile doğru olduğu gerekçeleriyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı taraf temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle, saklı payını gasp etmek amacıyla bağış sözleşmesinin muvazaalı olarak mirasbırakanın ölümünden 4 ay evvel yapıldığını, başka bir taşınmazın da ölünceye kadar bakma akdi ile devredildiğini, içtihatların dikkate alınmadığını, makul sayılamayacak oranda temlik yapıldığını, muvazaalı işlemlerde zamanaşımı olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 513 üncü maddesi,
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nin 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğinden, dava konusu 49 ada 112 parsel sayılı taşınmazın 5/7 payının mirasbırakan ..., 2/7 payının mirasbırakan ... tarafından 30.12.1988 tarihinde kendilerinden evvel ölümü halinde rücu şartıyla davalıların mirasbırakanı olan oğulları Necmi'ye bağışladıkları, mirasbırakan ...'nın 28.04.1989, ...'in 22.03.1996 tarihinde öldükleri, ...'in ölümü ile geriye mirasçı olarak çocukları Nazmiye, Sevinç, ... ve Necmi'nin kaldığı, Necmi'nin de 2000 yılında ölümü ile geriye mirasçı olarak davalıların kaldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nin 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.11.2023 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.