"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : YARGILAMANIN İADESİ
Taraflar arasındaki tapu iptal- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen yargılamanın iadesi isteğinin kabulü ile çekişme konusu taşınmazın aleyhine yargılamanın iadesi talep olunan davalı Hazine adına yeniden tesciline ilişkin kararın, yargılamanın iadesini talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yargılamanın iadesini talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun yargılama giderlerine hasren kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yargılamanın iadesi isteğinin kabulü ile çekişme konusu taşınmazın davalı Hazine adına tesciline dair verilen karar, süresi içinde yargılamanın iadesini talep eden davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Ortaca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.2014 tarihli ve 2013/315 Esas 2014/601 Karar sayılı tapu iptali ve tescil davasında Dalyan Belediyesine ait 1404 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, oysa ki davalı Dalyan Belediyesinin tüzel kişiliğinin 6360 sayılı Büyükşehir Yasası ile sona erdiğini, buna rağmen davanın Büyükşehir Belediyesine ihbar edilmeyip yargılamının yetkisiz vekil ve temsilci huzurunda görüldüğünü, kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin denetiminden geçerek kesinleştiğini ve söz konusu kararı yeni öğrendiklerini, verilen hükmün HMK'nın 375/1-c maddesine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek yargılamanın iadesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığını, iddianın bunlardan hiçbirisine uymadığını, hak düşürücü ve zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılamanın iadesine konu davada tüzel kişiliği sona eren Dalyan Belediyesi ile davaya devam olunarak davanın kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, oysa 6360 sayılı Kanunla Muğla ilinin Büyükşehir olması ile birlikte Dalyan Belediyesinin tüzelkişiliğinin ortadan kalktığı, bu tarih itibarıyla taraf ve dava ehliyeti sona erdiği halde davanın vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla görüldüğü, bu durumdan davacının 25.08.2016 tarihli Tapu Müdürlüğünün yazısı ile haberdar olduğundan 17.10.2016 tarihi itibariyle davanın süresinde açıldığı gerekçesiyle yargılamanın iadesi isteğinin kabulüne, Mahkemenin 2013/315 Esas, 2014/601 Karar ve 25/12/2014 tarihli kararının iptaline, toplanan deliller ışığında çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete elverişli olmadığı ancak ıslah çalışması yapılmasından sonra tarımsal faaliyet söz konusu olabileceği, parselin hâkim unsurunun sazlık ve bataklık niteliğinde olduğu, taşınmaz bir bütün halinde değerlendirildiğinde Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu anlaşıldığından 1404 parsel 54.067,05 m2 kısmının tapu kaydının iptali ile karşı taraf Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde yargılamanın iadesini talep eden davacı ve aleyhine yargılamanın iadesi talep olunan davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuşlardır.
2. İstinaf Nedenleri
2.1. Yargılamanın iadesini talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, yargılamanın iadesi talebinin kabul edilmesinin yerinde olduğunu, talebi kabul edilmesine rağmen yeni delil toplanmadan eski karardaki delillerle ve eski hüküm gibi karar verilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın tamamının sazlık ve bataklık alan olmadığını, bu durumun iadeye konu davadaki raporda belirtildiğini, sazlık ve bataklık alanların dahi ıslah ile kullanılabileceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
2.2. Aleyhine yargılamanın iadesi talep olunan davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, hüküm fıkrasının HMK’nın 297. maddesine uygun olmadığını, davacı ve davalının kim olduğunun anlaşılamadığını, eğer aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.07.2018 tarihli ve 2018/564 E. 2018/480 K. sayılı kararıyla; 6100 sayılı HMK.'nın 375/1-c maddesi gereğince, vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzurunda dava görüldüğü gerekçesiyle, yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile, Ortaca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25/12/2014 tarihli, 2013/315 Esas - 2014/601 Karar sayılı kararının iptaline, dava konusu 1404 parsel sayılı taşınmazın, özel mülkiyete konu edilemeyen Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sazlık ve bataklık niteliğinde olduğu gerekçesiyle, önceki kararda olduğu gibi tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, davada esas yönünden haksız çıkan ve yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan ... lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına; aynı şekilde 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesi uyarınca, davanın esasına ilişkin olarak lehine hüküm kurulan Hazine lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, karar başlığı ile çelişki oluşturacak ve infazda tereddüte neden olacak şekilde vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf itirazlarının açıklanan yönlerden kabulü ile kararın kaldırılması ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden hüküm düzeltilerek yeniden davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde yargılamanın iadesini talep eden davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Yargılamanın iadesini talep eden davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, yargılamanın iadesi talebinin kabul edilmesinin yerinde olduğunu, talebi kabul edilmesine rağmen yeni delil toplanmadan eski karardaki delillerle ve eski hüküm gibi karar verilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın tamamının sazlık ve bataklık alan olmadığını, bu durumun iadeye konu davadaki raporda belirtildiğini, sazlık ve bataklık alanların dahi ıslah ile kullanılabileceğini ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargılamanın iadesi isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 374. maddesinde “Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir.” ile aynı Yasanın 375. “Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir: c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.” ve yine aynı Yasanın 379. maddesinde “Yargılamanın iadesi talebi üzerine Mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra; a) Talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını, b) Yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını, c) İleri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını, kendiliğinden inceler. (2) Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder. ” hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1 Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1404 parsel sayılı taşınmazın 1990 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında sazlık ve bataklık vasfıyla Dalyan Belediyesi adına tescil edildiği, Hazine tarafından taşınmazın niteliği itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiası ile Dalyan Belediyesine karşı 15.11.2012 tarihinde dava açıldığı, davanın Ortaca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/315 Esas ile görüldüğü ve Dalyan Belediyesi vekilinin 08.07.2014 tarihli ve 7 nolu duruşma zaptındaki ifadesinde Dalyan Belediyesinin tüzel kişiliğinin 6360 sayılı Yasa ile sona ererek Ortaca Belediyesi bünyesine alındığını belirtiği, davaya Ortaca Belediyesi vekili olarak 21.05.2014 tarihli vekaletnameyi sunduğu ve davayı Ortaca Belediyesi vekili sıfatıyla takip ettiği, 25.12.2014 tarihinde davanın kabulüne dair verilen kararın davacı ... Hazinesi ve Ortaca Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 02/02/2016 tarih ve 2016/1111 - 1754 E.K. sayılı ilamı ile kararın onanmasına karar verildiği, onama kararına karşı yasal süresinde karar düzeltme yoluna gidilmediğinden, kararın 11/04/2016 tarihinde kesinleştirildiği, karar başlığında hatalı olarak davalı tarafın Dalyan Belediyesi yazdığı ancak davanın Ortaca Belediyesi vekili aracılığıyla yürütüldüğü, yargılama devam ederken çekişme konusu taşınmazın 15.05.2014 tarihinde tahsisen devir suretiyle Muğla Büyükşehir Belediyesine devredildiği, ondan da 28.07.2015 tarihinde tahsisen devir suretiyle davacıya devredildildiği anlaşılmaktadır.
3.3.2. (V.3.2.) numaralı paragrafta belirtildiği üzere yargılamanın iadesi sebepleri 6100 sayılı HMK’nın 375. maddesinde sınırlı olarak sayılmış olup, somut olayda tüzel kişiliği sona eren Dalyan Belediyesinin devredildiği Ortaca Belediyesi, aynı vekile verilen usulüne uygun vekaletname ile temsil edilmiş ve dava yetkili vekil huzuru ile görülmüştür. Bir başka deyişle, dava yetkili vekil ve temsilci huzuru ile görüldüğünden, somut olayda yargılamanın iadesi sebepleri bulunmamaktadır.
3.3.3. Hal böyle olunca, yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken talebin kabulüne karar verilip işin esasının incelenmesi doğru değildir.
3.3.4. Ayrıca, Ortaca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.2014 tarihli ve 2013/315 Esas, 2014/601 Karar sayılı tapu iptali ve tescil davasında, karar tarihi itibariyle tapu maliki olan Büyükşehir Belediyesi davada taraf olmamasına rağmen hüküm infaz edilerek tescilin Maliye Hazinesi adına oluşturulmasının ayrı bir davanın konusunu teşkil edeceği açıktır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; resen yapılan inceleme sonucu davacı vekilinin değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.