"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/864 E., 2022/616 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret - Kabul / Kabul- Ret - Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/5 E., 2021/41 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun harç ve vekalet ücreti yönünden kabulü ile davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... ve ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Almanya’da yaşadığını, maliki olduğu 131 ada 6 parseldeki 7 numaralı bağımsız bölümü, acil nakit ihtiyacının gerektirdiği kredi temini amacıyla ve inançlı işleme dayalı olarak kiracısı ...’a satış suretiyle devrettiğini, adı geçenin kredi borcu bitmeden kendi ihtiyaçları için kredi çekeceğini beyan etmesi üzerine arkadaşı davalı ... ile yapmış oldukları inanç sözleşmesi uyarınca kredi borcunun davalı ... tarafından üstlenildiğini, davaya konu taşınmazın da talimatı doğrultusunda daha sonra tekrar iade edilmek koşulu ile ... tarafından davalı ...’a satış sureti ile devredildiğini, davalı ...'un aradaki inanç sözleşmesine aykırı olarak taşınmazı oğlu davalı ...’a, onun da kardeşi ile ortak iş yaptığı diğer davalı ...’e devrettiğini, bu devirler sırasında taraflar arasında para alışverişinin olmadığını, sonraki malikler davalı ... ve ...’in davacı ile davalı ... arasındaki inanç sözleşmesini ve taşınmazın kendisine ait olduğunu bildiklerini, bu şekilde tüm davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ederek kendisini zararlandırdıklarını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa taşınmaz bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ..., davaya cevap vermemiş, duruşmada davalı oğlu ... ile dava dışı ...’in birlikte çalıştıklarını, oğlunun yardım istemesi üzerine, evin kendine ait olmadığını, vekaletin kendisinde olduğunu ve ipotek olarak taşınmazı kullanabileceklerini söylediğini, oğlu ve ...’ın zarar ettiklerini, ...’ın taşınmazı oğlundan zorla devraldığını, devirden haberi olmadığını, davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
2.Davalı ..., inanç sözleşmesinin tarafı olmadığını, bu nedenle davanın öncelikle pasif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, davalı ...’in kardeşi ...’e borçlu olduğunu, borcuna karşılık adına kayıtlı davaya konu taşınmazı üzerindeki ipotek yükü ile birlikte ve ipoteğin dayanağı olan kredi borcunun satıcı tarafından ödenmesi koşulu ile ...’e temlik etmeyi kabul ettiğini, o tarihte ...’in Malatya’da bulunmaması nedeni ile taşınmazın adına tescil edildiğini, lehine ipotek tesis edilen bankanın kredi borcunun ödenmemesi nedeni ile icra takibine girişmesi üzerine davalı ... ile babası diğer davalı ... tarafından çekilen kredi borcunu ...’in icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını, bu şekilde taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırıldığını, sonrasında ödediği bu meblağın tahsili için adı geçenler hakkında icra takibi başlattığını, hem kendi hem de kardeşi ...’ın iyiniyetli 3. kişi olduklarını, taşınmazı kardeşi ...’ın borcuna karşılık ve öncesinde davacıya ait olduğunu bilmeden tapu siciline güvenerek satın aldıklarını, davacının davalılar ve kardeşi ... hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, yapılan soruşturma neticesinde Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 08.06.2015 tarih ve 2015/2733 sayılı kararı ile kendisi ve kardeşi ... hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
3.Davalı ...; usulüne uygun tebligata rağmen, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.09.2020 tarihli ve 2017/181 E., 2020/267 K. Sayılı, eksik harcın ikmal edilmediği gerekçesiyle davanın açılmamamış sayılmasına ilişkin kararı Bölge Adliye Mahkemesince, kesin sürenin usulüne uygun verilmediği, dosyanın işlemden kaldırılması ve 3 aylık sürenin beklenmediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak gönderilmiş, Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 04.02.2021 tarihli 2021/5 E., 2021/41 K. sayılı kararı ile, davalı ...'un kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden tapu iptal-tescil ve tazminat isteğinin reddine, diğer davalılar ... ve ... yönünden taşınmazın temlik tarihindeki değeri 92.000TL'nin tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı ...'un kötüniyetli olup tapu iptal tescil isteğinin kabulü gerektiğini, tazminat yönünden ise karar tarihine en yakın tarih itibariyle değerin belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... istinaf dilekçesinde; lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 12.05.2022 tarihli ve 2022/864E., 2022/616K. sayılı kararıyla; davalı ... yönünden nispi vekalet ücreti takdiri, diğer davalılar yönünden ise taşınmazın dava tarihindeki değer üzerinden tazminata karar verilmesi gerektiği belirtilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2 maddesi maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı ... yönünden tapu iptali-tescil ve tazminat isteğinin reddine, davalı ... ve ... yönünden 115.000TL tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçelerinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarının tekrarla davalı ... lehine takdir edilen vekalet ücretinin fahiş olduğunu da ekleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
05.02.1947 tarihli, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı, 27 nci ve 97 inci, Türk Medeni Kanunu’nun 1023 üncü ve 1024 üncü maddeleri
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu Malatya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 131 ada 6 parsel sayılı taşınmazda bulunan 7 nolu bağımsız bölümün tamamı ... adına kayıtlı iken 30.12.2001 tarihinde 1/3’er payla çocukları davacı ..., ..., ’a intikal ettiği, taşınmazın davacı ... tarafından kendi adına asaleten diğer paydaşlara vekaleten 26.02.2010 tarihinde ipotek ve satış suretiyle dava dışı ...’a devredildiği, taşınmaza aynı gün Finansbank lehine 100.000 TL bedelli ipotek konulduğu, ...'nin de 23.12.2010 tarihinde ipotekle birlikte 34.500 TL bedelle taşınmazı davalı ...’a temlik ettiği, ipoteğin 06.09.2012 tarihinde terkin edildiği, taşınmazın davalı ... tarafından 21.02.2013 tarihinde 42.000 TL bedelle oğlu davalı ...’e temlik edildiği, bilahare taşınmaza 25.02.2013 tarihinde TEB lehine 63.000 TL bedelli ipotek konulduğu, taşınmazın ipotekle yüklü olarak 07.07.2014 tarihinde 83.920 TL bedelle davalı ...’a devredildiği anlaşılmaktadır.
2.Somut olayda, davacı ... ve davalı ... arasına imzalanan 16.10.2010 tarihli “sözleşme” başlıklı belge ve davalı ...’ın kabul beyanı gözetildiğinde taraflar arasında inanç sözleşmesinin ispatlandığı, davalı ...’in davalı ...’ın oğlu olduğu, davacı ve babası arasındaki inanç sözleşmesini bildiği açıktır.
3.Davalı ... yönünden ise, davalının kardeşi dava dışı ... ile davalı ...’in ortak iş yaptıkları, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/2733 soruşturma numaralı dosyasında ... ve ... hakkında her ne kadar takipsizlik kararı verilmiş ise de ... ’in emniyette alınan ifadesinde davalılar ... ve ...’den akrabam şeklinde bahsettiği, davalı ...’in ...’ın kuzeni olduğunu belirttiği, 20.12.2019 tarihli keşifte evde halen davalı ...’ın oturduğunun tespit edildiği gözetildiğinde davalıların el ve işbirliği içerisinde birlikte hareket ettikleri, son kayıt maliki davalı ...’un durumu bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda olup TMK’nın 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı sonucuna varılmaktadır.
4.Hal böyle olunca, davacının tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.