"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2244 E., 2022/1351 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi / İstinaf başvurusunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ :...Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/65 E., 2021/45 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalının kardeş olduğunu, birlikte taşınmaz almaya karar verdiklerini, bunun üzerine iki taşınmaz satın alındığını, kadastro çalışmaları sırasında ... İli...İlçesi ...mevkinde bulunan 289 ada 23 parsel sayılı taşınmazın davacı adına, 289 ada 18 parsel sayılı taşınmazın ise davalı adına tespit ve tescil edildiğini, yüz ölçümü daha büyük olan taşınmazın davalı adına tescil edilmesinin kötü niyetli olduğunu, her iki taşınmazın da 1/2 hisselerle davacı ve davalı adına tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek 289 ada 18 parsel sayılı taşınmazın davalı adına 1/2 payının iptali ile davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde taşınmazın 1/2 bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmaz ile davacı adına tapuda kayıtlı taşınmazın kendisi tarafından satın alındığını, ödemelerini kendisinin yaptığını, davacının kendisine herhangi bir ödemede bulunmadığını, bu konuda harici satış senedi de düzenlendiğinin kadastro tespiti sırasında davacı adına yapılan tescilin hatalı olmasına rağmen kardeşlik duygularıyla hareket ederek tescile karşı çıkmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, inanç sözleşmesinin varlığının ancak yazılı delille ispatlanabileceği ancak tarafların imzasını taşıyan yazılı delil niteliğinde belge bulunmasa dahi "delil başlangıcı" niteliğinde bir belge varsa 6100 sayılı HMK'nın 202 inci maddesi uyarınca inanç sözleşmesinin tanık dahil her türlü delille ispatlanabileceğinin açıklandığı, davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalının eli ürünü olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmayan mektuplar dolayısıyla tanıklar dinlenmişse de davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesi ekinde sunulan mektupların davalı tarafından yazıldığının kabul edilmesi nedeniyle bunların yazılı delil başlangıcı değil yazılı delil olduğunu, bu mektuplardan davacının hak sahibi olduğunun açıkça görüldüğünü ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çekişmeli taşınmazın tespitin de tapu kaydının esas alınmadığı, yine tarafların da herhangi bir tapu kaydına dayanmadığı, bu halde taşınmaz menkul mal niteliğinde bulunduğundan mülkiyet hakkının tanık dahil her türlü delil ile ispat edilmesinin mümkün olduğu, somut olayda davacının davalının eli ürünü olduğunu öne sürdüğü imzasız mektup içeriğine dayandığı, Mahkemece içeriği bizzat davalı tarafından doğrulanan belgeye itibar edilerek davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, hükme esas alınan mektubun ancak yazılı delil başlangıcı sayılabileceğini, yazılı delil başlangıcının varlığı halinde de o hukuki işlem hakkında tanık dinletilebileceğini, başlı başına bir ispat aracı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, kesin delil olan satış senedinin varlığı halinde takdiri delille hüküm kurulmasının doğru olmadığını, satış senedinden açıkça görüldüğü üzere taşınmazın bedelinin davalı tarafından ödendiğinin açık olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.