"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2394 E., 2022/1868 K.
DAVA TARİHİ : 19.10.2015
HÜKÜM/KARAR : Ret/Kaldırma-Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/159 E., 2021/27 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesine ait kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı ... ile 2005 yılında tanıştıklarını, davalının güven verici davranışları neticesinde 30.06.2005 tarihinden itibaren evliliğe dönük olarak 10 yıl birlikte yaşadıklarını, davalı ...'ın aynı zamanda diğer davalı şirketin sahibi ve tek yetkilisi olduğunu, 17.01.2017 tarihinde 4200 parsel sayılı taşınmazdaki B blok 14 numaralı bağımsız bölümü satın aldığını ve buraya taşındıklarını, bir süre sonra davalının şirketin borçları olduğunu ve krediye ihtiyaç duyduğunu, şirketin ipotek tesis edilecek bir taşınmaza ihtiyacı olduğunu, kredi borçları bittikten sonra tekrar dava konusu taşınmazın kendisine devredileceğini söylemesi üzerine dava konusu taşınmazın davalı şirkete kredi borçları bittikten sonra iade edilmek üzere devredildiğini, Anadolu Bank Karadeniz Ereğlisi Şubesinden dava konusu taşınmaz teminat gösterilmek suretiyle kredi çekildiğini, taşınmaz üzerine banka lehine 500.000,00 TL’lik ipotek tesis edildiğini, kredi borçları bitmiş olmasına rağmen davalının devre yanaşmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., dava konusu taşınmazın bedelinin kendisi tarafından ödendiğini, Filistin vatandaşı olduğunu, tescil işlemlerinin yabancı uyruklu olması nedeniyle uzun sürede tamamlanacağının söylenmesi üzerine o dönem birlikte yaşadıkları davacı adına tescilin yapıldığını, daha sonra ise taşınmazın gerçek sahibi olan şirkete devrinin sağlandığını, iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/159 Esas, 2021/27 Karar sayılı kararıyla; davacının iddiasını ispata yarar somut delil ibraz edemediği, dava konusu taşınmazın davacıya iade edilmesine yönelik yazılı belge sunulmadığı, yemin deliline dayanılmış olmasına rağmen davacı vekilince 09.11.2020 tarihli celsede yemin teklif edilmeyeceğinin beyan edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ... Muhammad Jabar'ın 9 yıl imam nikahı ile birlikte yaşadııklarını, davacının resmi nikah yapılacağı vaadiyle kandırıldığını, davacı tarafından dava konusu taşınmazın satın alındığını, davalı şirketin borcu ve bankadan kredi çekilmesi amacıyla dava konusu taşınmazın davalı şirkete devredildiğini, borç bittikten sonra davacıya iadesinin kararlaştırılmasına rağmen davalı ...'ın devre yanaşmadığını, dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamı ile davacının davalıya güvendiğinin açık olduğunu, somut olayda hileli davranışların devir de etkili olduğunu, uzun süreden beri davacının dava konusu taşınmazda ikamet ettiğini, yazılı delil başlangıcı olması halinde tanık dinlenebileceğini, davacının taşınmazı satın almasından önce davalının başvurusu olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesine ait kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde Mahkemece haksız yere tedbir kararı tesis edildiğini, bu nedenle tüm ortak masrafların, aidatların ve diğer giderlerin davalı şirket tarafından karşılandığını, davacının haksız olarak dava konusu taşınmazı işgal ettiğini, dava açılmasının üzerinden 65 ay geçtiğini, bu süre içerisinde mülkiyet hakkının kısıtlandığını belirterek, dava konusu taşınmaz üzerindeki tedbir kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyaya sunulan taraflar arasındaki ses kayıtlarında taşınmazın davacı için alındığı, bu durumun davalı ... tarafından kabul edildiği, dava konusu taşınmaza ilişkin görüşmelerin delil başlangıcı kabul edilmesinin gerektiği, tanıkların beyanlarında davacı ve davalı ...'ın uzun süre imam nikâhlı olarak birlikte yaşadıkları, taşınmazın davacı için alındığı, bedelin davalı tarafından ödendiği, davalının şirketinin kredi ihtiyacı için taşınmazın şirkete devrini sağladığı, kredi borcunun ödenmesine rağmen davacıya iade edilmediğini belirttikleri, bu haliyle taraflar arasındaki inanç ilişkisinin ispatlandığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesine ait kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, aşamalardaki savunmalarda ileri sürülen hususları tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı, 6100 sayılı HMK’nın 190 ıncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 4200 parsel B blok 14 numaradaki bağımsız bölümün 100.000 TL bedelle 17.01.2012 tarihli satış işlemi ile davacı adına tescil edildiği, 27.03.2012 tarihinde ise davacı tarafından davalı şirkete aynı bedelle devredildiği anlaşılmaktadır.
2. Somut olayda, davacı tarafından dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılması üzerine Mahkemece 09.11.2020 tarihli celsede davacıya inançlı işlemi ispata yarar somut delil ibraz etmemesi nedeniyle davalı tarafa yemin teklif edip etmeyeceğinin hatırlatıldığı, davacı tarafından aynı celsede yemin teklif etmeyeceğinin bildirildiği sabittir.
3. Bölge Adliye Mahkemesince taraflar arasında yapılan telefon görüşmesine ilişkin kayıtlar esas alınmak suretiyle davacının inançlı işlem iddiasını ispatladığı gerekçesiyle sonuca gidilmiştir.
4. Bilindiği üzere, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı davalarda taraflar arasındaki konuşmalara ilişkin veriler 6100 sayılı HMK'nın 199 uncu maddesi gereğince belge olarak kabul edilebilir ise de, izinsiz yapılan ses kayıtlarının iddianın ispatı bakımından belge ve delil olarak kabul edilmesi olanaksızdır.
5. Hal böyle olunca, davacının inançlı işlem iddiasının TMK'nın 6 ncı ve HMK'nın 190 ıncı maddesi uyarınca ispat edemediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
İstek halinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
HMK'nın 373/2 nci maddesi gereğince dosyanın kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.