"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 1984/348 E., 1991/471 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istekli davada, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine, çekişmeli 869 parsel (yeni 3125 ada 11 parsel) sayılı taşınmazın emvali metrukeden intikalle kanunları gereği mülkiyeti Hazineye intikal eden yerlerden olduğu iddiasıyla taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescilini talep etmiştir.
Müdahil ..., tapu kaydı ve satın alma iddiasıyla davaya müdahale isteğinde bulunmuş, bilahare 30.09.1986 tarihli dilekçesi ile çekişmeli taşınmaza yönelik bir talebinin olmadığını beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın firari ve mütegayip kişilerden intikal ettiği ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı gerekçesiyle taşınmazın davalılar mirasbırakanı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ..., kayıt maliki ... mirasçısı olduğunu, taşınmazın önceki zilyedi ...'den mirasbırakanı ... tarafından satın alındığını ve zilyetliğin teslim edildiğini, satış tarihinden ölümüne denk taşınmazın malik sıfatıyla mirasbırakan tarafından kullanıldığını, Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.09.1953 gün, 1952/324 Esas sayılı tescil davasında verilen kararın mirasbırakanın zilyetliğini doğruladığını, zilyetliğin mahkeme kararı ile tescil edildiğini, eldeki dosyada verilen kararın üzerinden geçen süre dikkate alındığında ilamın zamanaşımına uğradığının anlaşılacağını, resmi tapu kayıtlarına göre de malikin mirasbırakan ... olduğunu beyan ederek usul ve kanuna aykırı olarak verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
14 Eylül 1331 (27.09.1915) tarihli ve 2303 sayılı Takvim-i Vakayi'de yayımlanan 13 Eylül 1331 (26.09.1915) tarihli ... Mahallere Nakledilen Eşhasın Emval ve Düyun ve Matlubat-ı Metrukesi Hakkında Kanun-u Muvakkat'ın 1 inci ve 2 nci maddeleri,
20 Nisan 1338 (20.04.1922) tarihli ve 224 sayılı Memalik-i Müstahlasadan Firar ve Gaybubet Eden Ahalinin Emval-i Menkule ve Gayrimenkulelerinin İdaresi Hakkında Kanun'un 1 inci ve 5 inci maddeleri,
20 Nisan 1338 Tarihli Emval-i Metruke Kanununu Muaddil Kanun'un 1 inci ve 6 ncı maddeleri,
24.05.1928 tarihli ve 1331 sayılı Mübadil, Gayrimübadil, Muhacir ve Saireye Kanunlarına Tevfikan Tevzi veya Adiyen Tahsis Olunan Gayrimenkul Emvalin Tapuya Raptına Dair Kanun'un 6 ncı ve 7 nci maddeleri,
24.05.1928 tarihli ve 1349 sayılı Emval-i Metruke Hesab-ı Carilerinin Bütçeye İrat Kaydına Dair Kanun'un 1 inci maddesi,
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda; Silivri ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 869 parsel (yeni 3125 ada 11 parsel) sayılı taşınmaz davalılar mirasbırakanı ... zilyetliğinde olduğu, adı geçen lehine Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.09.1953 gün, 1952/324 Esas sayılı tescil ilamının da bulunduğu gerekçesiyle belgesizden davalılar mirasbırakanı ... adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir.
2. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın firari ve mütegayip kişilerden intikal ettiği ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı gerekçe gösterilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı Hazine, taşınmazın emvali metruke olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuş, davalı taraf ise aşamalarda kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunmuş; çekişmeli taşınmazın iskanen dağıtım sureti ile mirasbırakanları ...'a verildiğini iddia etmemiştir. Diğer taraftan çekişmeli taşınmaza komşu 863 parsel sayılı taşınmaza Mayıs 1932 tarih ve 68 sıra numaralı tapu kaydı revizyon görmüş olup sözü edilen taşınmaza uygulanan tapu kaydının bir hududu "metruk" okumaktadır. Firari ve mütegayyip kişilerden kalan taşınmazların kanunları gereği Hazineye intikal eden yerlerden olmaları nedeni ile zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığına göre bu hududun kesin olarak belirlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Öte yandan, taşınmaza komşu 2030 parsel ve 867 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören kayıtların ise öncesi belgesizden oluşup iskanen dağıtım suretiyle tesis edildikleri anlaşılmaktadır. Hal böyle iken uyuşmazlığın çözümü için komşu parsellere uygulanan kayıtların çekişmeli taşınmazın yönünü ne okuduğunun kuşkusuz belirlenmesi gerekmektedir.
3. Ne var ki; eldeki dosyada yapılan keşif sırasında Mayıs 1932 tarih ve 68 sıra numaralı tapu kaydı uygulanırken kaydın batı hududunu metruk okuduğu, ancak zeminde kaydın revizyon gördüğü 863 parselin çekişmeli taşınmazın güneyinde yer aldığı belirlenmesine karşın bu yön üzerinde durulmamış, bir diğer ifade ile tapu kaydının dava konusu taşınmaz yönünü "metruk" olarak gösterip göstermediği tereddütsüz olarak belirlenmeden sonuca gidilmiş, taşınmaza komşu 870 parselin ise kadastro tutanağı ve var ise dayanağı kayıtlar getirtilip çekişmeli taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmemiş, yine dosya arasında bulunan bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede iskan çalışması yapıldığı anlaşıldığı halde söz konusu iskan kayıtları ve ekindeki belge ve pafta getirtilerek dava konusu taşınmazın iskan sırasında ne gibi bir işleme tabi tutulduğu da araştırılmamıştır. Tüm bunlardan vareste olmak üzere çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağında sözü edilen ve davalılar mirasbırakanı lehine karar verilen Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.09.1953 gün, 1952/324 Esas sayılı tescil davasına ait dosya temin edilip iş bu dosya arasına getirtilerek incelenmemiştir.
4. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle taşınmaza komşu 870 parselin kadastro tutanağının onaylı örneği ile var ise tespitin dayanağı kayıt ve belgeler (tapu kaydı, vergi kaydı vb.), çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreyi kapsayan iskan kayıtları ile Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.09.1953 gün, 1952/324 Esas sayılı tescil dava dosyası bulunduğu yerden getirtilmeli, bu suretle dosya ikmal edilmelidir.
5. Değinilen eksiklikler giderildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ile tarafların göstereceği tanıklar ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dava konusu taşınmaza komşu 867 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydı sınırları tek tek okunmak suretiyle yerel bilirkişilerce zeminde tek tek göstertilmeli, gösterilen sınır yerleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, bu yolla taşınmazın dayanağı kayıtta okunan "metruk" yerin neresi olduğu kesin olarak belirlenmeli, yine 870 parsel sayılı taşınmazın var ise dayanağı kayıt zeminde uygulanarak çekişmeli taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli, komşu parsel dayanağı kayıtların dava konusu taşınmaz yönünü "metruk" okuduğunun anlaşılması halinde firari ve mütegayyip kişilerden kalan taşınmazların kanunları gereği Hazineye intikal eden yerlerden olup zilyetlikle kazanılmasının mümkün bulunmadığı göz önünde bulundurulmalı, iskan kayıtları ve haritası incelenerek çekişmeli taşınmazın öncesi mütegayipten intikal etmekle dağıtıma tabi tutulup tutulmadığı, dava konusu taşınmazın iskan sırasında ne gibi bir işleme tabi tutulduğu belirlenmeli; öte yandan, Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.09.1953 gün, 1952/324 Esas sayılı dava dosyasında yer alan kroki ve yazılı hudut yerlerinden istifade edilerek çekişmeli taşınmaza ait olup-olmadığı, Hazinenin dosyada davalı olup-olmadığı, bu anlamda tescil ilamının Hazine aleyhine delil teşkil edip etmediği, kararın kesinleştirilerek tapuya tescil edilip edilmediği de belirlenip bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ...'ın temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ...'a iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.