"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1446 E., 2022/885 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/412 E., 2021/3 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı vekili; Yüksekova ilçesi, ... köyü, ... Mevkiinde kain 102 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davacı ve bayileri tarafından 80 yıla yakındır malik sıfatıyla zilyet olarak kullanıldığını, taşınmazın davacı adına kaydedilmesi gerekirken yolsuz olarak davalı adına tespit edildiğini ileri sürerek tescilin iptali ile taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; yasal süreler içinde davanın açılmadığını, zamanaşımı definde bulunduklarını, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın 1955 ve 2010 tarihlerinde sürülü olmadığı, imar, ihyasının tamamlanmadığı, sınırlarının sabit olmadığı, toprağının ham toprak özellikleri taşıdığı, kamu tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili; 60 yıldan fazla zamanda taşınmazın tarımsal amaçlı olarak kullanıldığını, tanık beyanlarında bu hususun ifade edildiğini, taşınmazın köy merasına komşu olduğunu bu sebeple hava fotoğraflarında mera sınırı içinde gözükmüş olabileceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın 08.11.1963 tarihinde 329 sıra, 503 yevmiye numarasıyla tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edildiği, revizyon sonrası 130 ada 14 parsel numarasıyla tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edildiği, tutanağın 31/12/2007 tarihi itibariyle kesinleştiği, davanın 25.05.2017 tarihinde 10 yıllık süre içerisinde açıldığı, kadastro tutanağında taşınmazın 1963 tarih, 52 nolu parselin içerisinde kaldığı, parselin tablendikatifte sahipsiz yerlerden olduğu, ... oğlu ... işgalinde bulunduğu belirtilerek Maliye Hazinesi adına tespitin yapıldığı, mahalli bilirkişilerin davacının babasının tasarruf dönemlerini fazla bilmediklerini, davacının atalarıyla burayı kullandığını ifade ettikleri, taşınmazın mutlak tarım arazisi özelliklerini taşımadığı, bir kısmında son 3-4 yıldır tarım yapıldığı, evveliyatında tarımsal alan olarak kullanılmadığı, büyük kısmının toprak yapısının ham toprak özellikleri taşıdığı, taşınmazın mera arazilerinden olduğu, imar ve ihya çalışmalarının tamamlanmadığı, nizasız ve fasılasız tasarrufun söz konusu olmadığı, 1955 ile 2010 yılları arasında sürülü olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.