Logo

1. Hukuk Dairesi2023/132 E. 2023/318 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı ve davalıların zilyetliğinin hukuki değerini ortadan kaldırıp kaldırmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığına dair delilleri eksik araştırarak ve tapu kayıtlarını doğru şekilde uygulayıp yorumlamayarak hüküm kurması, ayrıca davalıların zilyetliği hususunda yeterli inceleme yapmaması nedeniyle, karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, yargılama sırasında vefat eden davalı ...’in bir kısım mirasçıları ... ve müşterekleri tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde; dava konusu 101 ada 59 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün, murisi olan babası ... ... adına kayıtlı 07.05.1952 tarih, 27 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığını ancak kadastro tespiti sırasında taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın nizalı bölümünün önce murisi, daha sonra mirasçıları tarafından kullanıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile ... ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiş; bilahare davalı 07.04.2014 tarihli duruşmada, adına kayıtlı taşınmazda davacının hakkının bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.04.2014 tarihli, 2012/150 Esas, 2014/252 Karar sayılı kararıyla; davanın kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tereke adına tescil talebine ilişkin olduğu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, davacının tutunduğu 1952 tarih, 27 sıra numaralı tapu kaydının, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen nizalı bölümüne uyduğu, dava konusu taşınmazı da içerisine alacak büyük yüz ölçümlü taşınmazın, 1950’li yıllarda davacının murisi ... ... ile davalının murisi ... ... tarafından müştereken satın alındığı ve bilahare paylaşıldığı, paylaşımda dava konusu edilen taşınmazın davacının murisine düştüğü gerekçesiyle;

Davanın kabulüne, dava konusu 101 ada 59 parsel sayılı taşınmazın, fen bilirkişiler ... ... ile ... ... tarafından düzenlenen 04.10.2013 tarihli rapor ve krokilerinde (A) harfi ile gösterilen 6.573,20 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı murisi ... oğlu ... ...’nın mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde yargılama sırasında vefat eden davalı ...’in bir kısım mirasçıları ... ve müşterekleri tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Yargılama sırasında vefat eden davalı ...’in bir kısım mirasçıları ... ve müşterekleri temyiz dilekçelerinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığını, davacının murisinin taşınmazının başka köyde bulunduğunu, dava konusu taşınmazda davacının kayda dayalı bir ... bulunmadığı gibi zilyetliğinin de bulunmadığını, davacının dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmaza uymadığını, bir an için uyduğu kabul edilse dahi taşınmaz kendilerinin zilyetliğinde bulunduğu için davacının dayandığı tapu kaydının hukuki kıymetini lehlerine yitirdiğini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemişlerdir.

3. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/A maddesi; “Tapuda kayıtlı taşınmaz mal: Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa; a) Kayıt sahibi adına, b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına, c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına tespit olunur.”

2. 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi; “Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;

A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.

B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.

C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.

D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.

Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakkında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14 üncü ve 17 nci madde hükümleri uygulanır.”

3. Değerlendirme

Kadastro sonucunda Giresun ili, Şebinkarahisar ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 46 parsel sayılı 70.185,66 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, pay tapusu, ifraz, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiş; taşınmazın 26.04.2010 tarihinde ifrazı ile 101 ada 57, 58 ve 59 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuş; bilahare dava konusu 101 ada 59 parsel sayılı 23.395,09 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kayden taksim nedeniyle 26.05.2010 tarihinde davalı ... adına tescil edilmiştir.

Mahkemece, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı, dava konusu taşınmaz ile dava dışı taşınmazların evvelinde tarafların murisleri tarafından müşterek olarak satın alındığı ve taşınmazın nizalı bölümünün taksimle davacının murisine düştüğü kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamıştır. Davacı tarafından 07.05.1952 tarih, 27 sıra numaralı “müfrez tarla” vasıflı tapu kaydına dayanıldığı ve dava konusu taşınmaz ile dava dışı 101 ada 4 ila 37, 43, 44, 45, 47 ila 52 parsel sayılı taşınmazlara tespit sırasında uygulanan 25.03.1964 tarih, 34 sıra numaralı tapu kaydının geldisi olan 31.10.1950 tarih, 129 sıra numaralı tapu kaydı, Hazinenin satışıyla davalının murisi ile müştereklerine geçtiği halde, Mahkemece söz konusu tapu kayıtlarının krokisinin bulunup bulunmadığı araştırılmamış, dava konusu taşınmaza revizyon gören tapu kaydının, dava dışı başkaca taşınmazlara da revizyon gördüğü göz önünde bulundurularak, taşınmazın çevresinde bulunan ... köyünde kain 101 ada 1, 2, 3, 38 ila 42, 53 ile 56; Bayhasan köyünde kain 123 ada 1 ila 4, 16 ve Ekecek köyünde kain 120 ada 10, 11, 16, 17, 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri varsa dayanakları ile birlikte getirtilmemiş, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilip dosya arasına alınmamış, davacının dayandığı tapu kaydı ile dava konusu taşınmaza tespit sırasında uygulanan tapu kaydı, mahallinde yapılan keşifte yöntemince uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.

Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacının dayandığı 07.05.1952 tarih, 27 sıra numaralı tapu kaydı ile bu kaydın geldilerinin ve dava konusu taşınmaz ile dava dışı taşınmazlara tespit sırasında uygulanan 25.03.1964 tarih, 34 sıra numaralı tapu kaydı ile bu kaydın geldilerinin varsa tesis ve ifraz haritaları mahalli Tapu Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından ayrı ayrı sorulup getirtilerek dosya arasına alınmalı, dava konusu taşınmazın çevresinde bulunan ... köyünde kain 101 ada 1, 2, 3, 38 ila 42, 53 ile 56; Bayhasan köyünde kain 123 ada 1 ila 4, 16 ve Ekecek köyünde kain 120 ada 10, 11, 16, 17, 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri varsa dayanakları (tapu, vergi kaydı gibi) ile birlikte getirtilmeli, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilip dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.

Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında, davacının dayandığı tapu kaydı ile dava konusu taşınmaza tespit sırasında uygulanan tapu kaydı ve yapılacak araştırmaya göre varsa tapu kayıtlarının haritası/krokisi uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca belirlenmelidir. Ancak tapu kayıtlarının haritası/krokisi yoksa, zemine uygun değilse veya uygulama kabiliyeti yok ise bu durumda tapu kayıtlarının sınırlarına itibar edilmeli; bu amaçla dayanak tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle okunup kayıtta yazılı hudutların yerel bilirkişilerce zeminde gösterilmesi istenilmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtta yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, dava konusu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıkların, kayıtların uygulanması ve taşınmazın tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu, komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; dava konusu taşınmazın, davacının dayandığı tapu kaydı ile taşınmaza tespit sırasında uygulanan tapu kaydından hangisinin kapsamında kaldığı duraksamasız olarak belirlenmeli, söz konusu tapu kayıtlarının ikisinin de dava konusu taşınmazı kapsadığının anlaşılması halinde önceki tarihli, doğru temele dayanan ve hukuki değerini koruyan kayda değer verileceği gözetilmeli; teknik bilirkişiden uygulanan kayıtların hudutları ile kapsamını belirtir, keşfi takibe imkan verir gerekçeli kroki ve rapor alınmalıdır. Ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.

V. KARAR

Yukarıda açıklanan nedenlerle, yargılama sırasında vefat eden davalı ...’in bir kısım mirasçıları ... ve müştereklerinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.