Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1376 E. 2023/2611 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından tapu malikinin kendi mirasbırakanları ile aynı kişi olduğunun tespiti istemiyle açılan davada, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların açtıkları tapu iptal ve tescil davasında taraf sıfatlarının tespiti için gerekli hasımlı veraset ilamı talebinde bulunabilecekleri ve ayrıca bir tespit davası açmalarında hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, dava konusu 96 ada 41 parsel sayılı taşınmazın Vakfa intikalinden önceki maliki olan ... oğlu Karakin ile kendi mirasbırakanları ... oğlu Karakin’in aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemişler, aşamada davacılardan ...’in ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, davacıların murisi olduğu iddia edilen ve taşınmazın tapudaki mutasarrıfı olan ... oğlu Karakin’in nüfus kayıtlarına ulaşılamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III.MÜDAHALE TALEP EDEN:

Hazine vekili, Hazinenin hak ve menfaatleri dikkate alınarak davalı yanında davaya katılmayı talep ettiklerini bildirmiştir.

IV. MAHKEME KARARI

... ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.05.2016 tarihli ve 2016/60 Esas, 2016/188 Karar sayılı kararıyla, dava konusunun çekişmesiz yargı işi, görevli mahkemenin de Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 21.12.2016 tarihli ve 2016/14365 Esas, 2016/11299 Karar sayılı kararıyla; "Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazın ... Vakfı adına kayıtlı olduğu, husumetin Vakıflar Genel Müdürlüğüne yöneltildiği, nitekim hasımlı olarak açılan mirasçılık belgesi davasında ... bu davaya konu uyuşmazlığın ön sorun yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, çekişme konusu taşınmazlarla ilgili mülkiyet ihtilafının bulunduğu ortadadır. Bu uyuşmazlığın, hasımlı olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacak bir tapu iptal ve tescil davasında çözüme kavuşturulacağı, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde, çekişmesiz yargı usulünün uygulandığı tapu kaydında düzeltim davası ile görülme imkânının bulunmadığı açıktır. Hâl böyle olunca, gerekli araştırma ve inceleme yapılarak işin esası hakkında hüküm kurulması yerine, görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

... ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.09.2019 tarihli ve 2017/126 Esas, 2019/183 Karar sayılı kararıyla, kolluk aracılığıyla yaptırılan araştırmada; ... oğlu (Kuyumcu) Karakin ile davacıların murisi ... oğlu Karakin'i tanıyan ve bilenin olmadığının belirtildiği, Osmanlıca kayıtlar üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde ise İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden alınan Osmanlı Türkçesi çevirisine göre ... İlçe Nüfus Müdürlüğünden gönderilen yazı ekinde bahsi geçen ... oğlu Karakin'in nüfus bilgilerinin ... oğlu (Kuyumcu) Karakin ile uyuşmadığı; her iki yanın sunduğu deliller, dayanak yapılan nüfus kayıt örnekleri, tapu dayanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde taşınmaz maliki ... oğlu (Kuyumcu) Karakin ile davacıların murisi ... oğlu Karakin'in aynı kişi oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

C.İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı ... vekili ile müdahale talebinde bulunan vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 10.05.2022 tarihli ve 2022/2653 Esas, 2022/3838 Karar sayılı kararıyla; " Somut olayda, eldeki dava hasımlı veraset ilamı alınmasına ilişkin ... ... 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/71 Esas sayılı davasında kurulan ara karar gereğince açılmıştır. Yine dosya kapsamından anlaşıldığı üzere davacılar tarafından Vakıflar İdaresi aleyhine tapu iptali ve tescili istemli dava açıldığı da anlaşılmaktadır. Esasen açılan tapu iptali ve tescili davasında davacıların taraf sıfatının bulunup bulunmadığının denetlenmesi bakımından hasımlı veraset ilamına ihtiyaç bulunmakta olup bu nedenle hasımlı veraset ilamına ilişkin dava açılmıştır. Açılan hasımlı veraset ilamı davasında gerek görülmemesine rağmen davacıların eldeki tespit davasını açmaya zorlanması doğru değildir. Tapu iptali ve tescil davasında gerekli araştırma yapılarak çözülmesi gereken husus hakkında ayrıca tespit davası açılmasında hukuki yarar da bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca, eldeki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule göre de, ... Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesi tarafından üst derece mahkemesi olan temyiz merciinin kararını ortadan kaldıracak şekilde gerekçe oluşturarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması da doğru değildir.” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D.Mahkemesince İkinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

... ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.12.2022 tarihli ve 2022/626 Esas, 2022/683 Karar sayılı kararıyla, eldeki davanın hasımlı veraset ilamı alınmasına ilişkin ... ... 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/71 Esas sayılı davasında kurulan ara karar gereğince açıldığı, ayrıca davacılar tarafından Vakıflar İdaresi aleyhine tapu iptali ve tescili istemli dava da açıldığı, açılan tapu iptali ve tescili davasında davacıların taraf sıfatının bulunup bulunmadığının denetlenmesi bakımından hasımlı veraset ilamına ihtiyaç bulunduğu, bu nedenle hasımlı veraset ilamına ilişkin davanın açıldığı, açılan hasımlı veraset ilamı davasında gerek görülmemesine rağmen davacıların eldeki tespit davasını açmaya zorlanmasının doğru olmadığı, tapu iptali ve tescili davasında gerekli araştırma yapılarak çözülmesi gereken husus hakkında ayrıca tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 96 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti ile ... oğlu Karakin adına kayıtlı iken ... oğlu Karakin’in firari ve mütegayyip şahıs olduğuna dair vaziyet kararına istinaden ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.05.1966 tarihli ve 1958/640 E, 1966/319 K. sayılı ilâmı uyarında ...Vakfı adına tescil edildiğini, davacıların mirasbırakanı ve taşınmazın tapudaki mutasarrıfı olduğu iddia edilen ... oğlu Karakin’in nüfus kayıtlarına ulaşılamadığını, davacıların isim benzerliğinden yararlanarak taşınmazı adlarına tescil ettirmeye çalıştıklarının kuvvetle muhtemel olduğunu, davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, eldeki kararın 30. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan 2014/97 E. sayılı tapu iptali ve tescil davasında yeterli inceleme yapılmadan karar verilmesine sebep olacağını, bu nedenle davanın esasına girilerek davanın sonuçlanması gerektiğini, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Genel Müdürlüğünden gelen ... oğlu Karakin’e ait bilgiler ile, davacıların mirasbırakanına ait bilgilerin örtüşmediğini, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesinin usul ekonomisine aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu malikinin davacıların mirasbırakanı ile aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. HMK’nın 114. maddesinde dava şartları

“a) ... mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.

b) Yargı yolunun caiz olması.

c) Mahkemenin görevli olması.

ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.

d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.

e) Dava takip yetkisine sahip olunması.

f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.

g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.

ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.

h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.

ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.

i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.

(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.

2. HMK’nın 115. maddesi ile de “ (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesi yapılmıştır.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen ... ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Temyiz karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.