"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/799 E., 2022/1420 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gürün Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/106 E., 2022/28 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davaya konu 107 ada 50 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kaydedildiğini, taşınmazın Hazine ile bir ilgisinin bulunmadığını, 50 yıldır nizasız fasılasız tarla ve özel çayır olarak kendisinin kullandığını, bilirkişilerin yanlış beyanı sonucu Hazine adına yazıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi, davacı tarafın dava konusu yerde iyi niyetli malik sıfatıyla kesintisiz, nizasız zilyetliği bulunmadığını, zilyetlikle özel mülkiyete konu edilebilecek yerlerden de olmadığını, kadimden beri Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.01.2022 tarihli ve 2020/106 Esas, 2022/28 Karar sayılı kararıyla; iddia konusu yerde 35-40 yıllık söğüt ve kavak ağaçlarının bulunduğu, incelenen hava fotoğrafları doğrultusunda hazırlanan 11.01.2022 tarihli jeodezi mühendisi raporunda fen bilirkişisinin ekli krokisinde gösterilen taşınmazın (A) harfli kısmında hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerde imar-ihyanın ve zilyetliğin bulunduğu kültür arazisi vasfında olduğunun belirtildiği, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazın evveliyatında davacının dedesi, daha sonrasında babası ve en sonda davacının kullandığını beyan ettikleri, yine dosya içinde uyuşmazlık konusu yere ait fotoğraflardan tescili talep edilen yerin toprak özelliği olarak komşu parsellerdeki kültür arazilerine benzerlik gösterdiği ve zeminde bir bütün olarak mevcut olduğu ve kullanıldığı göz önünde bulundurularak tespit tarihine değin aranılan ekonomik amaca uygun kazandırıcı zamanaşımı süresinin davacının mirasbırakanı ve davacının kullanımı ile tamamlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne; davalı Hazine adına kayıtlı dava konusu Sivas ili, Gürün ilçesi, ... köyü 107 ada 50 parsel sayılı taşınmazın 19.11.2021 tarihli fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide (A) harfi ile yeşil renkte gösterilen 32.927,57 m²'lik kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptaline, iptal edilen bu kısmın çayır vasfı ile Sivas ili, Gürün ilçesi, ... köyündeki aynı ada üzerinden son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya davacı ... adına kayıt ve tesciline, kalan kısmın aynı vasıf ve mahiyette Hazine üzerine bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine temsilcisi istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine temsilcisi istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın hüküm kurmaya yeterli olmadığını, dava konusu taşınmaz bölümünün Hazine parseli içerisinde kaldığını, bu kısmın bölünerek özel mülkiyete konu edilmesinin doğru olmadığını, ayrıca keşif sırasında dinlenilen mahalli bilirkişiler ve davacı tanıklarının tamamen aralarında anlaşmış gibi aynı beyanda bulunduklarını, davacının kendisine ait taşınmazı uzun yıllar içerisinde genişleterek Hazine arazisine müdahalede bulunduğunu, ekip biçmek suretiyle kullandığını ve toprak yapısını değiştirdiğini, davacının bu taşınmaza haksız yere el atarak açma yapmak suretiyle kullandığını, davacı tarafın dava konusu yerde iyi niyetli malik sıfatıyla kesintisiz, nizasız zilyetliğinin olmadığı gibi dava konusu yerin zilyetlikle de özel mülkiyete konu teşkil edebilecek yerlerden olmadığını, Devlete ait taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap edilemeyeceğini öne sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahallinde yapılan keşif, uygulama, yerel bilirkişilerin beyanları ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından 1961, 1985 ve 1999 tarihli hava fotoğraflarına göre yöntemince yapılan inceleme, fen ve ziraat bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu 107 ada 50 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 32.927,57 m2'lik bölümünün tarım arazisi olarak kullanıldığı, tespit tarihinden geriye 20 yılı aşkın süredir eklemeli olarak davacı tarafın nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğu, davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde öngörülen şartların gerçekleştiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 inci maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İstinaf sebepleri tekrar edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 2008 yılında yapılan kadastro sonucunda, dava konusu Sivas ili, Gürün ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 50 parsel sayılı 51.593,72 m² yüzölçümündeki taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan söz edilerek ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Tespit askı ilan süresi içerisinde dava açılmadığından kesinleşmiş ve taşınmaz tespit maliki adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... 10.10.2016 tarihinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.