"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1714 E., 2022/1660 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/351 E., 2022/159 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Kadastro Müdürlüğü tarafından ... Mahallesinde 22/a uygulama çalışmasının yapıldığını, 3402 sayılı Yasa'nın 14 üncü maddesi gereğince senetsiz defteri oluşturulduğunu, yapılan 22/a uygulamasının senetsiz defteri ile karşılaştırılması sonucunda davalı adına oluşan parsellerde hisse toplamının Yasa'da düzenlenen belgesiz norm sınırını aştığının görüldüğünü öne sürerek davalı ... adına tapuda kayıtlı 129 ada 37, 139, 140, 174, 250, 251, 349 ve 384 nolu parsellerdeki hisselerinin belgesiz norm sınırın aşan fazlalığın Hazine adına tapuya tesciline kararı verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafça, dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların ilk tespit maliklerinin davalı olmadığı, davalının davaya konu taşınmazları senetsiz olarak edinmediği, dolayısıyla dava dilekçesinde belirtildiği şekilde sınırlandırma yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının taşınmazı nasıl elde ettiğine ilişkin verilerin dosya kapsamında bulunmadığını, eksikliklerin tamamlanmadığını, taşınmazın miras yoluyla intikal ettiğini, davalının mirasbırakanın taşınmazı senetsizden edindiği anlaşılmakla davalının da taşınmazı iktisabının aynı nedene dayanacağı, davalı adına kayıtlı hisselerin toplamının Kadastro Kanunu 14 üncü maddesinde belirtilen 40/100 normunu aştığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davalı ...'ün, davaya konu 129 ada 37 ve 140 parsel sayılı taşınmazları ve 129 ada 139, 174, 250, 251 ve 349 parsel sayılı taşınmazlardaki payını kadastro tespitinden sonra satın aldığı, 129 ada 384 parsel sayılı taşınmazdaki payının da mahkeme kararı ile şüfa hakkından satış ile davalı adına tescil edildiği, davalının taşınmazları ve taşınmazlardaki payını tesis kadastro çalışması sonucunda edinmediği, bu haliyle iktisabın 3402 sayılı Yasa'nın 14 üncü maddesindeki kısıtlamaya tabi olmadığı; öte yandan, davanın kadastro tespitlerinin yapıldığı tarihin üzerinden 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı da anlaşıldığından sonuç olarak davanın reddi kararının yerinde olduğu, Mahkemenin davanın reddine dair kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacı Hazine vekilinin belirttiği istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b-1 inci maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek ve hak düşürücü sürenin bu davada uygulanmasının mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü ve 14/1 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosya içeriğinden davaya konu 129 ada 37, 139, 140, 174, 250, 251, 349 parsel sayılı taşınmazların dava dışı şahıslar adına senetsizden 01.09.1993 tarihinde tescil edildiği, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 06.06.2018 tarihinde açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtikten sonra açıldığı, ayrıca 129 ada 384 parsel sayılı taşınmazın şüfa hakkından dolayı mahkeme kararı sonucu satış ile kazanıldığı anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.