Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1598 E. 2024/3695 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacıların miras payı oranındaki taleplerini sonradan terekeye döndürme yönünde ıslah etmelerinin ve hak düşürücü süre geçtikten sonra ıslahla terekeye iade talebinde bulunmalarının hukuki sonuçları.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, hak düşürücü süre geçtikten sonra ve ıslah yoluyla, dava dışı mirasçıların miras paylarını da kapsayacak şekilde terekeye iade talebinde bulunmalarının mümkün olmadığı ve ıslahla davacı yanına başka kişilerin de dahil edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2862 E., 2022/2028 K.

HÜKÜM/KARAR : Asıl Dava Kabul- Birleştirilen Dava Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/155 E., 2020/372 K.

Taraflar arasındaki asıl ve birleştirilen davada kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ile tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esasten reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.05.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... ve Tereke İdare Memuru vekili Avukat ... geldiler. Davetiyeye rağmen temyiz eden davalılar vekili gelmedi, Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl ve birleştirilen davada davacı vekili özetle; dava konusu taşınmazların mirasbırakanları ...'dan kaldığını, murisin kızı olan ...'nin eşi olan ...'un kadastro çalışmaları sırasında 40 parça taşınmazı kendi adına tescil ettirdiğini, taşınmazların intikali yapılmış ise davalılar adına veya intikali yapılmamış ise ... adına olan tapu kaydının iptal edilerek miras payı oranında davacı adına kayıt ve tesciline, iş bu taşınmazların davalılardan tarafından 3. kişilere devrinin yapılmış olması durumunda ise fazlaya ilişkin yasal hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL alacaklarının miras payı oranında yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Asıl davada Davacı vekili 09.10.2015 tarihli birleştirilen davada Davacı vekili 02.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile netice taleplerini davaya konu taşınmazların terekeye döndürülmesi yani mirasbırakan ...'un tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmesi yönünde ıslah ettiklerini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların 1960 yılından itibaren davalıların babası ...'un ölene kadar malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız olarak zilyetliğinde olduğunu, davacının bu zilyetliğe hiçbir zaman itiraz etmediğini, taşınmazların 2008 yılında kadastro tespitinde davalıların murisi ... adına olağanüstü zaman aşımıyla iktisap nedenine bağlı olarak tespit ve ilan edildiğini bildirerek açılan davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; (Bölge Adliye Mahkemesince mahkemece taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde karar verilmesi gerekçesi ile kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan yargılama sonucunda) Birleştirilen Dava Bakımından; dava konusu taşınmazların kadastro tespiti 01.08.2005 tarihinde kesinleşmiş olup asıl dava 10 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olmasına rağmen birleştirilen dava 04.08.2015 tarihinde açıldığı, bu hali ile 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı anlaşıldığından birleştirilen 2015/401 Esas sayılı davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine; dava konusu 115 ada 76 parsel sayılı taşınmazın dava açıldığı tarihte dava dışı üçüncü kişiler adına kayıtlı olması nedeniyle bu parsel açısından davanın pasif husumet yokluğundan reddine, dava konusu 106 ada 274 parselin tapu kaydının incelenmesinde taşınmazın kadastro tutanağında ...'un kayıt maliki olarak gösterildiği, ancak taşınmazın Kandıra Kadastro Mahkemesi 2005/959 Esas 2006/554 Karar sayılı ilamı ile tapuya kayıt ve tescil edildiği, kök tapunun 106 ada 143 parsel olduğu bu parselin bir kısmının orman olması sebebiyle ifrazına karar verildiği ve dava konusu parsel orman dışında kaldığından tapu kaydının ifraz sonucunda oluştuğu, halen ... adına kayıtlı olduğu dolayısıyla bu parsel açısından Kadastro Kanunu 12/3 maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı, asıl dava bakımından; dava konusu taşınmazların kök mirasbırakan ...'dan geldiği, dava konusu taşınmazları ölümünden sonra kök mirasbırakanın damadı (...'nin eşi) ...'un kullandığı, kök mirasbırakanın mirasının bütün mirasçılarının katılımı ile yapılmış bir taksimin söz konusu olmadığı, mirasbırakanın damadı olan ...'un dava konusu taşınmazlarda davacıların miras hakkı olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığı, bu nedenle iyi niyetli olarak kabul edilemeyeceği, dava konusu taşınmazların kadastro tespiti sırasında kök mirasbırakan bütün mirasçıları adına tescil edilmesi gerekirken davalıların murisi ... adına tescil edildiği, bu haliyle davacıların davasında haklı olduğu gerekçesiyle;

A- Asıl dava bakımından

1-Davanın kabulü ile, Dava konusu Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, ... köyü 118 ada 13 parsel sayılı, 118 ada 6 parsel sayılı, 117 ada 18 parsel sayılı, 109 ada 4 parsel sayılı, 111 ada 23 parsel sayılı, 106 ada 139 parsel sayılı, 106 ada 274 parsel sayılı, 106 ada 89 parsel sayılı, 106 ada 96 parsel sayılı, 126 ada 31 parsel sayılı, 126 ada 33 parsel sayılı, 126 ada 35 parsel sayılı, 126 ada 48 parsel sayılı, 106 ada 12 parsel sayılı, 115 ada 101 parsel sayılı, 115 ada 80 parsel sayılı, 115 ada 84 parsel sayılı, 115 ada 99 parsel sayılı, 119 ada 3 parsel sayılı, 126 ada 9 parsel sayılı, 115 ada 30 parsel sayılı, 115 ada 63 parsel sayılı, 115 ada 66 parsel sayılı, 118 ada 23 parsel sayılı, 115 ada 68 parsel sayılı, 115 ada 74 parsel sayılı, 127 ada 29 parsel sayılı, 127 ada 32 parsel sayılı, 128 ada 91 parsel sayılı, 106 ada 196 parsel sayılı, 106 ada 240 parsel sayılı, 127 ada 49 parsel sayılı, 117 ada 3 parsel sayılı, 118 ada 24 parsel sayılı, 127 ada 2 parsel sayılı ve 126 ada 87 parsel ve 128 ada 94 parsel sayılı (1/3 hissesi) taşınmazların müteveffa davalı ... adına olan tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptali ile mirasbırakan ... terekesi adına tapuya kayıt ve tesciline,

2- Dava konusu Kocaeli ili, Kandıra ilçesi ... köyü 122 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi Işık Gökşin'in 21.04.2016 tarihli raporu ve ekli krokisinde (B) harfi ile gösterilen 883 m²lik kısmının müteveffa davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile ayrı parsel numarası verilerek mirasbırakan ... terekesi adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan ve (A) harfi ile gösterilen 800 m²lik kısma ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine ve bu kısmın müteveffa davalı ... üzerinde bırakılmasına,

3- Dava konusu Kocaeli ili, Kandıra ilçesi ... köyü 122 ada 29 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi Işık Gökşin'in 21.04.2016 tarihli raporu ve ekli krokisinde (B) harfi ile gösterilen 2.177,86 m²lik kısmının müteveffa davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile ayrı parsel numarası verilerek mirasbırakan ... terekesi adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan (A) harfi ile gösterilen 5.000 m²lik kısma ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine ve bu kısmın müteveffa davalı ... üzerinde bırakılmasına,

4- Dava konusu 115 ada 76 parsele yönelik açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine,

B-Birleştirilen dava bakımından

1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine,

2-Dava konusu Kocaeli ili, Kandıra ilçesi ... köyü 115 ada 76 parsele yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,

3-Dava konusu Kocaeli ili, Kandıra ilçesi ... köyü 106 ada 274 parsel sayılı taşınmazın müteveffa davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ... terekesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça terekeye döndürme şeklindeki ıslah talep tarihinde hak düşürücü süre gerçekleşmiş bulunduğunu, terekeye karşı 3. kişi konumundaki tespit maliki mirasçıları olan davalılara karşı davacının kendi miras payına yönelik olarak açılan davanın10 yıllık hak düşürücü süreden sonra tereke adına yapılan ıslahının geçerli olmadığını, davacı ... vekilinin, tereke dışı 3. şahıs sıfatında bir kişi olan müteveffa ... adına tespit ve tescil edilen taşınmazlar hakkındaki mirasçılarına karşı açtığı iş bu tapu iptal davasını önce davacının kendi payına yönelik olarak açtığını, sonra bu dava dilekçesini 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra (davalı tapu kayıt malikinin tereke dışı 3. şahıs olması nedeniyle) 09.10.2015 tarihli yeni bir dilekçe ile ıslah ederek sonuç ve istem bölümünde taşınmazların tapusunun iptali ile tereke adına yani mirasbırakan mirasçıları adına tapuya tescil edilmesi için talepte bulunduğunu ve yeni bir dilekçe ile dava dilekçesini ıslah ettiğini, oysa kadastro tespitinin Kandıra ... köyünde 01.08.2005 tarihinde kesinleştiğini, sonradan 09.10.2015 tarihinde yapılan bu ıslah ve talebin hak düşürücü süreden sonra yapıldığını, esas davanın dahi bu yönden usulden reddi gerektiğini, peşin harç davacı tarafından yatırılmadan davaya devam olunup hükme varıldığını, davacı tarafça dava konusu taşınmazların değerinin belirlenmiş olmasına karşın Harçlar Kanunu uyarınca yatırılması zorunlu nisbi harcın 1/4 yatırılmadan (12.227,00 TL) davaya devam edilmiş olması ve hükümde peşin alınan 3.235,00 TL harcın mahsubuyla 48.911,00 TL'nin davalılara yükletilmesine karar verilmesinin Harçlar Kanununa ve usule açıkça aykırı olduğunu, hükmün içeriğine göre davacı tarafça feragat edilen parseller ve satın alma ve murise ait olmaması nedeniyle red edilen kısımlar da bulunması itibarı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğu halde, asıl dava bakımından davanın tam kabulü şeklinde usule aykırı hüküm kurulduğunu, harç ve vekalet ücreti yönünden oranlama ve hesaplama hatası yapıldığını öne sürerek, davanın davalıların mirasbırakanı yararına olağanüstü zamanaşımı gerçekleşmiş olması nedeniyle asıl dava ve birleştirilen dava yönünden esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava ve birleştirilen dava, kadastro öncesi muristen intikal hukuki nedenine dayalı açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu, dosyada mevcut bilgi ve belgeler, dinlenen tanık beyanları ve istinaf dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu bir kısım taşınmazların öncesinde davacı ve birleştirilen dava davacısının mirasbırakanı ...'dan intikal ettiği, kadastro çalışmaları sırasında ...'in kızı ...'nin eşi ... adına tespit ve tescil edildiği, taşınmazların öncesinde ...'a ait olması nedeniyle mirasçılarına intikal etmesi gerektiği, mirasçılar arasında taksim yapılmadığı, kadastro sırasında ... adına yapılan tespitin hatalı olduğu, davanın kabulüne dair mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı husus bulunmadığı anlaşılmakla istinaf sebepleriyle bağlı kalınarak yapılan inceleme sonucunda davalıların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3'üncü 14 üncü ve 15 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176 ve devamı maddeleri, HGK'nın 29.06.2011 tarihli 2011/1-364 E., 2011/453 K. sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu temyize konu Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, ... köyü 106 ada 12, 139, 274, 89, 96, 196 ve 240 parsel sayılı, 109 ada 4 parsel sayılı, 111 ada 23 parsel sayılı, 115 ada 101, 80, 84, 74, 63, 68, 99, 30, 66 parsel sayılı, 117 ada 3 ve 18 parsel sayılı, 118 ada 6,13, 23 ve 24 parsel sayılı, 119 ada 3 parsel sayılı, 122 ada 1 ve 29 parsel sayılı 126 ada 9, 31, 33, 35, 48 ve 87 parsel sayılı 127 ada 2, 29, 32,49 parsel sayılı, 128 ada 91 ve 94 parsel sayılı (taşınmazın 1/3 hissesi) taşınmazlar senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... adına tespit ve 1.8.2005 tarihinde tescil edilmiştir.

2. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların kök mirasbırakandan geldiği ve taksim yapılmadığı gerekçesiyle kabulüne karar verilmiş olup varılan bu sonuç yasa hükümlerine ve Yargıtayın yerleşik uygulamalarına aykırı bulunmaktadır. Asıl dava ve birleştirilen davada davacı vekili çekişmeli taşınmazların mirasbırakanı ...dan kaldığını ve taksim edilmediğini iddia ederek miras payı oranında adlarına tescilini talep etmiş, 09.10.2015 tarihli ve 02.02.2016 tarihli ıslah dilekçeleriyle talep sonucunu, taşınmazların terekeye döndürülmesi yani mirasbırakan ...'un tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmesi yönünde ıslah etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davacıların ıslahı kabul edilerek davaya devam edilmiş, terekeye temsilci atanarak davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

3. Bilindiği üzere; ıslah, iddia ve savunmayı genişletme ve değiştirme yasağının istisnası olup iddia ve savunmayı genişletme ve değiştirme sayılmayan hallerde yahut karşı tarafın buna rıza gösterdiği hallerde ıslaha başvurulmasına gerek yoktur. (PEKCANITEZ/ATALAY/ÖZEKES, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, B.2, Ankara, 2014, s.346).6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 176 ncı maddesi gereğince taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir ve aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. Islah tamamen veya kısmen olabilir.

4. Davacının, davasını değiştirmek için tam ıslah yoluna başvurmak suretiyle talep sonucunu yahut dava sebebini değiştirmesi mümkündür. Talep sonucunun veya dava sebebinin kısmen genişletilmesi yahut değiştirilmesi tam ıslah olmayıp HMK’nın 181 inci maddesi kapsamında kısmen ıslahtır. (KURU, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, 2016)

5. Uygulamada, istem sonucuna ilişkin fazlaya dair haklarını saklı tutan davacının dava değerini ıslah yolu ile artırabileceği kabul edilmektedir. Bununla birlikte başından beri dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla dava konusu edilmesine yasal açıdan olanak yoktur.

6. Somut olaya gelince; asıl dava yönünden temyize konu 106 ada 12, 139, 274, 89, 96, 196 ve 240 parsel sayılı, 109 ada 4 parsel sayılı, 111 ada 23 parsel sayılı, 115 ada 101, 80, 84, 74, 63, 68, 99, 30, 66 parsel sayılı, 117 ada 3 ve 18 parsel sayılı, 118 ada 6,13, 23 ve 24 parsel sayılı, 119 ada 3 parsel sayılı, 122 ada 1 ve 29 parsel sayılı 126 ada 9, 31, 33, 35, 48 ve 87 parsel sayılı 127 ada 2, 29, 32,49 parsel sayılı, 128 ada 91 ve 94 parsel sayılı taşınmaz yönünden, birleştirilen dava yönünden ise 106 ada 274 parsel sayılı taşınmaz yönünden, davacılar başlangıçta miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, aşamada ıslah dilekçesi ile terekeye döndürülme istekli olarak taleplerini arttırmış, ancak ıslah suretiyle dava konusu edilmeyen dava dışı mirasçıların miras paylarının dava konusu edilmesi sonucunu doğuracak şekilde terekeye iade talebinde bulunması mümkün olmadığı gibi, davacı yanına ıslahla başka kişilerin dahil edilmesi de mümkün olmayacaktır. Kaldı ki; asıl davada 09.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi, birleştirilen davada ise 02.02.2016 tarihli ıslah dilekçesinin verildiği tarih itibariyle, çekişmeli 106 ada 274 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazlar yönünden 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiği göz önünde bulundurulduğunda, temyize konu taşınmazlar yönünden aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine,

Temyiz eden taraf duruşmaya katılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

.