"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TARİHİ : 02.11.2015
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/97 E., 2019/411 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı, eski 156 parsel sayılı taşınmazda davalı ve dava dava dışı kayınbiraderi ...’un paydaş olduklarını, taşınmazın bir kısmının kamulaştırıldığını, kamulaştırmaya konu yerin davalının fiilen kullandığı bölümde kaldığını, bu hususta ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/298 Esas sayılı dosyasında tespit kararı verildiğini, istimlak bedelinin yalnızca davalıya ödendiğini, dava dışı ...’un payını satın aldığını, zeminde fiili olarak kullandıkları alanın belirli olduğunu, davalının kalan 350m2’lik kısmı kullandığını, bilahare taşınmazın ifraz ile 829 ve 830 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu, 829 parselin istimlak edilen taşınmaz, 830 parsel(yenileme ile 164 ada 3 parsel) sayılı taşınmazda ise davalı ile 1/2’şer paya sahip olduklarını, oysa yüz ölçümü değişikliğinin aynı oranda yansıtılması ile birlikte adına 3.206,44 m2, davalı adına 362,02 m2 olması gerektiğini ileri sürerek, 164 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki paydaşların paylarının yüz ölçümlerinin iptali ile 3.206,44 m2’nin adına, 362,02m2’nin davalı adına olacak şekilde düzeltilmesine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında Mahkemece davası tefrik edilmiştir.
2. Asli müdahil ..., dava dilekçesindeki beyanları tekrarla, DSİ Genel Müdürlüğüne güvendiğini gerekli işlemi yapacağını düşündüğünden takip etmediğini, davacıya devrederken fiilen kullandığı kısmı temlik ettiğini, kamulaştırma bedelini almasına, fiilen farklı alanların kullanılmasına rağmen davalının kötüniyetli davrandığını ileri sürerek, davalı adına kayıtlı paydan 1.422,21 m2’nin iptaliyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazın 1992 yılında eşit paylarla tescil edildiğini, 3402 sayılı Yasa'nın 22/A maddesi gereğince işlem yapıldığını, resmi sözleşmeye rağmen davacının dava açma hakkının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.2017 tarihli ve 2015/878E., 2017/43K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile dava konusu 164 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki davacı payının 3.206,44/3.568,46 olarak, davalı payının ise 362,02/3.568,46 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gönderme Kararı
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 20.04.2017 tarihli ve 2017/572 E., 2017/543 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın dava dışı ... ile davalı 1/2'şer paylı olarak maliki iken 1992 yılında kamulaştırıldığı, kamulaştırma bedelinin davalı tarafından tahsil edildiği, davacının ise dava konusu taşınmaz hissesini ...'den 1998 yılında satın aldığı, dava dışı önceki malik ...'in talep hakkı olan bir konuda sonradan malik olan davacının aynı hakkı talep edebileceği yönündeki değerlendirmenin doğru olmadığı, yeterince araştırma ve inceleme yapılmadığı, kamulaştırma nedeni ile taşınmaz bedeli söz konusu olduğuna göre artık o tarih itibari ile paydaş olan yönünden ayni hak değil şahsi hak söz konusu olacağı, davacı yönünden taşınmazın devir alındığı tarih ve buna göre sahip olacağı ayni hakların değerlendirilmesi gerektiği, davacının önceki malik ...'den taşınmazı devraldığı resmi akit tablosu ve taşınmaza ait tüm devir ve kayıtlar Tapu Müdürlüğünden istenmek suretiyle mahallinde keşif yapılarak tarafların bildirdiği ya da bildireceği delillerin değerlendirilmesi gerektiğinde dava değeri yönünden eksik harcın tamamlanması sureti ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4. ve 6.maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Gönderme Kararı Sonrasında Verilen Karar
... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.07.2018 tarihli ve 2017/90 E., 2018/286 K. sayılı kararıyla; davanın kabulü ile asli müdahil ...' un davasının kabulü ile 164 ada 3 parsel sayılı taşınmazda davalı adına olan kaydın 1.422,21/3568,46 payının iptali ile asli müdahil ... adına tesciline karar verilmiştir.
D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
E. Gönderme Kararı
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18.03.2019 tarihli ve 2019/353 E., 2017/573 K. sayılı kararıyla; kararda davacı olarak asli müdahil ..., davalı olarak ise ... görüldüğü, davacı ...’ın taraf olarak yer almadığı, davacının tefrik edilen dosyanın eldeki dava dosyası içinde yer almadığı, ...nın 65. maddesi uyarınca dava konusu üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişinin hüküm verilinceye kadar yargılamanın taraflarına karşı aynı Mahkemede dava açabileceği, asli müdahale davasında asıl yargılama ile birlikte yürütülüp karara bağlanacağının belirtildiği, tefrik kararının doğru olmadığı, asli müdahale davasının hem davacıya hem de davalıya yani asıl davanın taraflarına karşı açılması gerektiği, harca esas dava değerinin hatalı tespit edildiği, asli müdahilin 156 parselden hak sahibi olduğu, davacının ise 830 no.lu parselin 1/2 hissesini satın alması nedeniyle bakiye miktar yönünden talep hakkı bulunmadığı, kararın onun yönünden de kesin hüküm olması açısından davada yer alması gerektiği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 ve 6.maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
F. İlk Derece Mahkemesince Gönderme Kararı Sonrasında Verilen Karar
... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.12.2019 tarihli ve 2019/97 E., 2019/411 K. sayılı kararıyla; eski 156 parsel sayılı 6200 m2 miktarlı taşınmazın, kamulaştırılan 2.750 m2 kısmın ifrazı ile kalan 3450 m2 kısmın 1/2’şer payla 830 parsel olarak davalı ... ve asli müdahil ... adına tescil edildiği ve taşınmazın kamulaştırma işleminden evvel hissedarlar arasında fiilen iki parçaya ayrılıp hissedarlar tarafından ayrı ayrı tasarruf edildiği, kamulaştırılarak ifraz edilen 2.750 m2’lik kısmın tamamen harici taksim neticesi davalıya bırakılan yerde olduğu ve bu hususun davalı yanca da ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/298 Esas sayılı dosyasında kabul edildiği, kamulaştırma bedelinin tamamının da davalı tarafça alındığı kamulaştırmadan arta kalan kısımdaki payının kamulaştırılan kısım kadar azaltılması (yenileme kadastrosu ile belirlenen yüzölçümüne oranlanarak) gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
G. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kararın kaldırılmasına ilişkin gerekçenin hatalı olduğunu, bu yönde Mahkemece araştırma ve inceleme yapılmadığını, kamulaştırma nedeniyle taşınmaz bedeli söz konusu olduğundan ayni değil şahsi hakkı doğduğunu, bu hakkın da zamanaşımına uğradığını, son kaldırma kararında belirtildiği gibi Reşat hakkında da bir karar verilmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
H. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 08.03.2021 tarihli ve 2020/363 E., 2021/603 K. sayılı kararıyla; kamulaştırma sonrası ifraz ve yenileme kadastro çalışmaları sonrası taşınmaz yüz ölçümü dikkate alınarak yapılan oranlama sonucu, davalı adına yolsuz olarak tescil edilen payın iptaline ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ile ayrıca davacı ... yönünden yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile ilgili karar verilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022. maddesinin birinci fıkrasında ise “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Asli müdahil ... tarafından davalı ... ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davada, ... Asliye Hukuk Mahkemesi 29.12.1992 tarihli 1992/298 Esas, 1992/591 Karar sayılı kararı ile eski 156 parsel sayılı 6200 m2 miktarlı incir bahçesi nitelikli taşınmaza ... ve ...’nun 1/2’şer payla malik oldukları, taşınmazın fiili taksim ile uzun zamandır kullanıldığı, kamulaştırmaya konu 2750 m2’lik kısmın tamamının davalının kullanımda olan alanda kaldığı, davalının taşınmazda paydaşlık hakkı kalmadığından kaydının silinmesi, geri kalan kısmın tamamının müstakilen ... adına olduğunun hüküm altına alınması ve kamulaştırma işlemlerinin muhatabının sadece davalı ... olduğunun tespitinin talep edildiği, davalının davayı kabul etmesi nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği, kararın 20.04.1993 kesinleştiği anlaşılmakla, Mahkemece kamulaştırma dışında kalan kısımda davalının fiilen kullanımında olan 350m2(yenileme ile 362,02m2) kısmın davalı üzerinde bırakılması doğru değil ise de, bu asli müdahil tarafından temyiz edilmediğinden, aleyhe bozma yasağı gereğince bozma sebebi yapılmamıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından istinaf konusu edilmeyen yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin hususun temyiz konusu yapılamayacağı da gözetilerek davalı tarafın temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 4.329,95TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.