"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1480 E., 2022/1894 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/456 E., 2022/233 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddine, davalı vekilinin istinaf başvurunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak hükmün vekalet ücreti yönünden düzeltilmesi suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 2017 yılında geçirdikleri trafik kazası sonucunda eşini kaybetmesi üzerine düşünme ve karar verme hususlarında sıkıntılı duruma girdiğini, bu durumundan ve yaşlılığından yararlanan davalı torunu ...'in baskılarıyla maliki olduğu 9 parça taşınmazı satış göstermek suretiyle davalı torununa devrettiğini, işlemlerin hile ve korkutma ile gerçekleştirildiğini, kendisine herhangi bir bedel de ödenmediğini, taşınmazların aynı ay içerisinde diğer davalı ...'e devredildiğini, taşınmazlar içerisinde hala kendisine ve kızına ait şahsi eşyalarının bulunduğunu, davalı ...'in ediniminde iyiniyetli olmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tecilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; dedesi olan davacının kendisine ve dava dışı kızına malların bağışlama iradesinde olduğunu, bu doğrultuda dava konusu taşınmazları kendisine, bir kısım dava dışı taşınmazını ise dava dışı kızı ... 'e devrettiğini, baskı, hile ya da tehditin söz konusu olmadığını, 2019 yılı Kasım ayı içinde davacının yurt dışında yaşayan kızı ...'in Türkiye'ye gelmesi sonrasında aralarında sorunların ortaya çıktığını, davacının kızının telkinleriyle eldeki davayı açtığını, ekonomik olarak sıkıntıda olduğu dönemde arkadaşı olan diğer davalı ...’ten aldığı borçlara karşılık taşınmazları sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; davalı ...'in kendisine borçlu olduğunu, borçlarına karşılık dava konusu taşınmazları yatırım ve doğal güzellikleri sebebiyle satın aldığını, davacı ve diğer davalı arasındaki ilişkiyi bilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından, davacının korkutmaya maruz kaldığını ispat edemediği, aksine davacının çocuklarına mal paylaştırma iradesiyle temlikleri gerçekleştirdiği, davacının dava dışı diğer evladına da yakın tarihlerde devirler yaptığı, baskı ve korku altında temlikin gerçekleştirildiği iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetl; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dinlenen tanıklar ve toplanan diğer delillerle davalı torun ...'in davacının özel durumundan faydalanmaya çalışıp sürekli davacının yanında bulunarak güven kazanmaya çalıştığının açıklığa kavuştuğunu, bilirkişi raporu ile taşınmazın gerçek değerinin satış bedelinden çok daha yüksek olduğunun tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle Mahkemece gabin yönünden gerekçe oluşturulması ve buna göre karar verilmesi gerekirken ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddinin doğru olduğunu ancak lehlerine eksik vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek İlk Derce Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın tehdit, hile ve taraf muvazaasına dayalı olduğu, davacının iradesinin sakatlandığını ortaya koyan herhangi bir delil bulunmadığı, davacının iddialarını HMK'nın 190 ıncı ve TMK'nın 6 ncı maddeleri gereğince usulünce ispatlayamadığı, taraf muvazaasını ortaya koyan yazılı delil bulunmadığı, dava konusu taşınmazların bağış suretiyle devredildiği gözetildiğinde muvazaa iddialarının da kanıtlanamadığı, dava dilekçesinde ileri sürülmeyen gabin iddiasının ise istinaf dilekçesinde ileri sürülmesine imkan bulunmadığı; ancak davalı ... lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulüyle hüküm ortadan kaldırılarak vekalet ücreti yönünden hükmün düzeltilmesi suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dava konusu taşınmazları baskı altında temlik ettiğini, davalı torunun kendisinin zor durumunu bilerek taşınmazların adına tescilini sağladığını, bedeller arasında fahiş fark bulunduğunu, Mahkemece tarafların ileri sürdükleri vakıalara uygun hukuksal sebebinin bulunması gerektiğini, bu çerçevede gabin yönünden de inceleme yapılması gerektiğini, irade sakatlığı hallerinin mevcut olduğunu, edimler arasında aşırı orantısızlık olduğunu, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, rayiç bedel araştırmasının usulüne uygun yapılmadığını, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hile ve korkutma hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36/1 inci, 37, 38 ve 39/1 inci maddeleri.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dosya içerinden ve toplanan delillerden; davacının maliki olduğu 1430, 2406, 2421, 2429, 2919 parsel sayılı taşınmazlarını 19.09.2019 tarihli akitle; 3915, 3424 ve 760 parsel sayılı taşınmazlarını 20.09.2019 tarihli akitle; 3704 parsel sayılı taşınmazını da 05.12.2019 tarihli akitle davalı torunu ...'e bağış suretiyle devrettiği, davalı ...'in de anılan parsellerin tamamını 18.02.2020 tarihinde diğer davalı ...'e satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...