Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1746 E. 2024/2131 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kuruma bağışlanan taşınmazın, bağış amacına aykırı kullanımı nedeniyle bağıştan rücu edilip davacıya geri tescil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bağışlanma amacının TSE hizmet binası olarak kullanılması olduğu, ancak davalı kurumun binayı boşaltıp Manisa'ya taşınmasıyla bu amacın gerçekleştirilemediği ve bağış koşulunun ihlal edildiği gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/14 E., 2023/98 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; kiremit ve tuğla sanayisinin Turgutlu bünyesinde gelişmesi için faaliyet gösteren bir dernek olduğunu, davalı TSE ile imzalanmış 17.01.2000 tarihli protokol ile dava konusu taşınmazı davalıya bağışladığını, protokole uygun olarak devir işleminin yapıldığını, bu bağış işlemindeki amacın davalı Kurumun özellikle tuğla ve diğer her türlü ARGE faaliyetlerindeki test ve muayene işlerinin yapılması ile Turgutlu'nun tuğla konusunda merkez haline gelmesinin sağlanması olduğunu, protokole göre Derneğin taşınmazdaki binada kira ödemeksizin kullanacağı ofisinin bulunacağını ancak binanın TSE tarafından kullanılırken Derneğin taşınmazdan tahliyesinin istendiğini, sebep olarak binanın tamamen akredite olacağı ve bir bütün halinde TSE faaliyetlerine ayrılacağının belirtildiğini, binanın tamamen TSE faaliyetlerine ayrılacağı inancı ile binanın tahliye edildiğini, ancak davalı Kurumun binayı tamamen boş bıraktığını, binanın Derneğin bağış iradesinin dışında atıl vaziyette durduğunu ileri sürerek 2498 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın kayıtsız, şartsız ve bedelsiz olarak hibe edildiğini, koşullu bir bağışın söz konusu olmadığını, taşınmazın kullanımına ilişkin 17.01.2000 ve 07.03.2000 tarihli protokollerin düzenlendiğini ve binanın arka cephesindeki 156,4 m² kullanım sahalı bölümün davacı Derneğin kullanmasına muvafakat edileceğinin kararlaştırıldığını, Enstitünün 30.03.2009 tarihli ve 121848 sayılı yazısı ile hizmet binasında deprem güçlendirme çalışmaları yapılacağı, bu çalışmaları müteakip laboratuvar akreditasyon çalışmalarının gerçekleştirileceği, bu sebeple Derneğin kullanmakta olduğu kısmın tahliyesi ve buna bağlı olarak adı geçen protokollerin iptalinin gerektiğinin davacıya bildirildiğini, Dernek tarafından yönetim kurulu kararı ile tahliye ve protokollerin iptal edilmesine karar verildiğini, laboratuvar ve hizmet binasının bugüne kadar faaliyetlerini sürdürüp hizmet vermeye devam ettiğini, ancak yapılan deprem etütlerinde yapının güçlendirilmesine ihtiyaç duyulması nedeniyle Manisa yerleşkesine taşınma zaruretinin doğduğunu, taşınmazın bugüne kadar amacına uygun olarak kullanıldığını, bundan sonra da faaliyetlerine devam edeceğini, planlama, projelendirme, karar, uygulama gibi aşamaların kamu kurumlarında ilgili mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.05.2019 tarihli ve 2018/510 E. 2019/273 K. sayılı kararıyla; davalının bağışlanan dava konusu taşınmazı özellikle tuğla ve diğer her türlü ARGE faaliyetlerindeki test ve muayene işlerinin yapılması yönünde faaliyet göstermek suretiyle kullandığı, sonradan taşınmazın Deprem Yönetmeliği'ne göre güçlendirilmesi gayesi ile de tahliyesinin sağlandığı ve bu yönde güçlendirme çalışmalarının yapıldığı, davalının taşınmazı satacağı yönündeki davacı iddiasının kanıtlanamadığı, davalının üzerine düşen yükümlülüklerini yasanın aradığı ölçüde aksattığından söz edilemeyeceği, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18.03.2022 tarihli ve 2020/6 Esas, 2022/727 Karar sayılı kararıyla; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 15.11.2022 tarihli 2022/5094 E. 2022/7520 K. sayılı kararıyla; “...Her ne kadar resmi akitte temlikin şartsız bağış olduğu yazılmış ise de mülkiyetin naklinin dayanağını teşkil eden idari karar veya sair belgelerden temlikin koşula bağlandığı anlaşılabiliyorsa bu olguların dikkate alınması, bu itibarla tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekmektedir. Eldeki davada 17.01.2000 tarihli protokol başlıklı belgede dava konusu taşınmazın TSE hizmet binasının inşası için davalıya hibe edildiğinin vurgulandığı, tarafların gerçek iradelerini ortaya koyan ve koşullu bağış olgusunu saptayan bu belgeye değer verilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Gerek öğreti ve gerekse kararlılık kazanan yargısal uygulamalar da bu yöndedir. (H.G.K. 18.01.1987 tarihli 1986/1-200 Esas, 1987/109 Karar). Diğer taraftan; davalı İdarenin, TSE hizmet binasının faaliyet göstermesi için kendisine temlik edildiği anlaşılan dava konusu taşınmazdan Manisa'ya taşındığı ve taşınmazın dava ve keşif tarihleri itibariyle kullanılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; bağışın koşullu olduğu ve koşulun, TSE hizmet binasının Manisa iline taşınması sonucunda yerine getirilmediği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesiyle bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davalı kurumun kamu kurumu olduğunu, mallarının Devlet malı sayıldığını, dava konusu taşınmazın resmi bina vasfında olduğunu, davacı ile yapılan protokollerin binanın bir bölümünün geçici olarak davacının kullanımına bırakılmasına ilişkin olduğunu, her hangi bir anlaşma içermediğini, davalı kurumun binada deprem güçlendirme çalışmaları yapmak için protokolün iptalinin gerektiğini davacıya bildirdiğini, davalının yapılacak güçlendirme çalışmaları nedeniyle taşınmazı boşalttığını, bağıştan dönme şartlarının oluşmadığnı belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291 inci, 295 inci, 297 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 2498 ada 3 parsel sayılı taşınmazın arsa vasfı ile davalı ... adına kayıtlı olduğu, taşınmazın imar uygulamasında resmi bina olarak gösterildiği, davacının 10.03.1995 tarihinde taşınmazı kayıtsız, şartsız davalıya bağışladığı kayden sabit olup taraflar arasında düzenlenen 17.01.2000 tarihli protokol başlıklı belgede davacı mülkiyetinde bulunan dava konusu taşınmazın TSE hizmet binasının inşası için davalıya hibe edildiğinin ve binanın kaba inşaatının davacı Dernek tarafından yaptırıldığının belirtildiği, davalı İdare tarafından hizmet binasının güçlendirilmesi, laboratuvar ortam şartlarının iyileştirilmesi ve akreditasyon faaliyetlerinin hızlandırılması için davacının binadan tahliyesinin talep edildiği, davalı Derneğin taşınmazdaki binayı 30.04.2009 tarihinde tahliye ettiği, davalının 07.06.2007 tarihinde söz konusu binanın kullanıma elverişli olmadığına dair etüt raporu düzenlettirdiği ve 2018 yılında anılan binayı boşaltarak bütün akreditasyon ve test faaliyetlerini Manisa'ya taşıdığı, Turgutlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/14 D. İş sayılı dosyasında dava konusu taşınmazdaki binanın boş olduğunun ve kullanılmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.

2. İlk Derece Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 69.154,04 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine,

Kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.