Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1753 E. 2024/5707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, dava konusu taşınmazın dava devam ederken devredilmesi nedeniyle taraf teşkili ve dava ehliyetinin nasıl değerlendirileceği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın dava devam ederken devredilmesi halinde, HMK'nın 125/2. maddesi gereği devralanın davaya dahil edilmesi ve davanın kaldığı yerden devam etmesi gerektiği, bu nedenle yerel mahkemenin davayı tefrik ederek davacı yönünden reddetmesinin hatalı olduğu gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/551 E., 2022/779 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ... ve ... İnce vekilleri dava dilekçesinde özetle; davacıların dava dışı Bekir Sami Sönmez adlı kişiden kendi adlarına taşınmaz satın aldıklarını, Rize ili, .... ilçesi, Yeniyol köyünde kain 111 ada 131 parsel sayılı taşınmazın davacı ..., 111 ada 130 parsel sayılı taşınmazın ise davacı ... adına kayıtlı olduğunu, dava dilekçesine ekli krokide sarı, kırmızı ve mavi boyalı alanların davacıların satın aldıkları taşınmazların sınırları içinde yer aldığını, ancak arazileri üzerine ev yapmak için kadastro ölçümü yaptırdıklarında krokide yer alan bu alanların davalı adına tescilli 111 ada 128 ve 129 parseller içinde kaldığını öğrendiklerini, davacılar adına kayıtlı taşınmazlarla dava konusu bölümler arasında doğal sınır dahi bulunduğunu, davacıların kullamında olduğunu ileri sürerek fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinde davalı adına kayıtlı 129 parseldeki (A) harfli 77,58m2 bölümün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına kayıtlı 111 ada 131 parsel sayılı taşınmaza tevhidi suretiyle davacı ... adına tescilini, davalı adına kayıtlı 129 parseldeki (B) harfli 23,95 m2'lik bölümün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına kayıtlı 111 ada 130 parsel sayılı taşınmaza tevhidi suretiyle davacı ... adına tescilini ve davalı adına kayıtlı 128 parseldeki (C) harfli 17,38 m2'lik bölümün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına kayıtlı 111 ada 130 parsel sayılı taşınmaza tevhidi suretiyle davacı ... adına tescilini, olmazsa ayrı parsel sayısı verilerek davacılar adlarına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı, bozma öncesinde cevap dilekçesi ibraz etmemiş, yargılamaya katılmamıştır.

2.Davalı vekili bozma sonrasında sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı Almanya ülkesinde yerleşik olduğundan, dava dilekçesi, teknik bilirkişi raporları ve diğer delillerin davalıya usulüne uygun tebliğ edilmemesi sebebiyle delil olarak değerlendirilemeyeceğini, mahallindeki keşifte dinlenen tek mahalli bilirkişi A... Ç....'un davacıların çay mahsulünü işleyen kişi olması nedeniyle seçilen mahalli bilirkişilere itiraz ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.04.2016 tarihli ve 2015/106 Esas, 2016/267 Karar sayılı kararı ile; davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği, ancak davalının cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı, fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde belirlenen dava konusu kısımların öncesinde dava dışı Bekir Sami Şengül'e ait olduğu, davacıların da buna göre taşınmazları satın aldıkları, krokide belirtilen kısımların davalı tarafından dava öncesi ve sonrasında kullanılmadığı, hatta talep edilen kısımlar üzerinde davalı tarafından hiçbir şey ekilmediği, zemindeki çay bitkisinin davacıların iddia ettiği kısımların sınırına kadar geldiği, davanın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı 111 ada 128 parsel sayılı taşınmazın (C) harfli 17,38 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı ...'e ait 111 ada 130 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine; davalı adına kayıtlı 111 ada 129 parsel sayılı taşınmazın (A) harfli 77,58 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı ...'a ait 111 ada 131 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine; davalı adına kayıtlı 111 ada 129 parsel sayılı taşınmazdaki (B) harfli 24,95 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı ...'e ait 111 ada 130 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, geriye kalan kısımların davalı üzerine bırakılmasına karar verilmiştir.

IV.EK KARAR

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine İlk Derece Mahkemesinin 09.08.2021 tarihli ek kararı ile; 03.06.2016 tarihinde davalıya tebliğ olunan gerekçeli kararın temyiz edilmeksizin 21.06.2016 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süreden reddine dair ek karar verilmiştir.

V.BOZMA KARARI VE BOZMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ

A. Karar ve Ek Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen karar ve 09.08.2021 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının Almanya ülkesinde yaşadığını, davalıya hiçbir tebligatın ulaşmadığını, 2021 yılı Haziran ayında memlekete geldiğinde dava konusu 128 ve 129 parsellerinden yaklaşık 120 m2'ye varan kısmın çaylarının sökülmüş olduğunu gördüğünü, Kadastro Müdürlüğüne müracaat ettiğinde eldeki davada verilen karar ile 100 m2'ye varan bir alanın tapusunun iptaline karar verildiğini 30.06.2021 tarihinde öğrendiğini, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılması gerektiğini, davalının yurt dışında olduğu tebliğ mazbatalarına yazıldığı halde tebligatların Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapıldığını, yurt dışında yaşadığı belli olan bir kimseye Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılamayacağını, yurt dışında geçici mi, yoksa sürekli mi olduğu araştırılmadan TK 21/2. maddeye göre tebligat yapıldığını, hükmün hukuka aykırı şekilde kesinleştirildiğini, davacıların haksız yere taşınmazlarına el attıklarını, bu alana inşaat yaptıklarını, usulsüz tebligatlarla yargılamanın yürütüldüğünü, 30.06.2021 tarihinin ıttıla tarihi olup kararın temyizinin süresinde olduğunu belirterek Mahkemenin 09.08.2021 tarihli ek kararının kaldırılarak hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Bozma İlâmı

Dairenin 10.05.2022 tarihli ve 2021/9411 Esas, 2022/3788 Karar sayılı kararı ile; temyiz aşamasında davalı tarafından verilen dava vekâletnamesinde davalının adresinin “Berlin/Almanya Federal Cumhuriyeti” şeklinde yazılı olduğu, yargılama sırasında davalının Mernis adresine yapılan tebligatlarda da yurt dışında olduğu tespit edildiğine göre, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 25/A. maddesi gözardı edilmek suretiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesi uyarınca, davalının adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin bilinen en son adres olarak kabul edilmesi ve bu adrese tebligat yapılması doğru olmadığı gibi, TK. 21/1. maddesi koşullarına uygun bir tebligat yapıldığından söz etmenin de mümkün olmadığı, davalının, temyiz aşamasında vekille temsil olunduğu da gözetilerek dava dilekçesi ve ekleri ile duruşma gününün davalı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra davalının savunma ve delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat ile yetinilerek davalının savunma ve hukukî dinlenilme hakkını kısıtlayacak şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle Mahkemenin 09.08.2021 tarihli ek kararın ortadan kaldırılmasına ve Mahkemenin 21.04.2016 tarihli ve 2015/106 Esas, 2016/267 Karar sayılı kararının açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir

Ç.Mahkemece Bozma İlâmına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 28.11.2022 tarihli ve 2022/551 Esas, 2022/779 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmı sonrası Mahkemenin 2022/410 Esasına kaydedilen asıl dava dosyasındaki 02.11.2022 tarihli ara karar uyarınca davacı ...'un davasının asıl 2022/410 Esas sayılı dosyadan tefrik edilerek eldeki 2022/551 Esasa kaydedildiği, dava konusu 111 ada 131 parsel sayılı taşınmazın davacı ... tarafından 16.08.2021 tarih ve 4359 yevmiye sayılı işlemle 2022/410 Esas sayılı asıl dava davacısı ...'e devredildiği, bu yönüyle davacı ...'un aktif dava ehliyeti kalmadığı gerekçesiyle aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddi ile davacı ... aleyhine harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin 28.11.2022 tarihli ve 2022/551 Esas, 2022/779 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın istinaf yolu açık olarak verilmesinin hatalı olduğunu, ilk karar tarihi 21.04.2016 tarihli olduğundan temyize tabi olduğunu, bozma öncesi kabul kararının kesinleşmesi üzerine davacı ...'un yüzölçümü artmış şekilde 131 parsel sayılı taşınmazını diğer davacı ...'e sattığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125/2. maddesi uyarınca dava açıldıktan sonra dava konusu davacı tarafından devredildiğinde, devralan kişinin davacı yerine geçeceğini ve davanın kaldığı yerden devam edeceğini, dava davacı aleyhine sonuçlanırsa dava konusunu devreden ve devralanın yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olacaklarını, eldeki davaya diğer müvekkil davacı ... adına devam edeceklerini bildirdiklerini, eldeki davanın asıl davadan tefrik edilmesi yerine taşınmazı devralan davacı ...'e davaya devam edip etmeyeceğini sorulması gerektiğini, tefrik öncesi 2022/410 Esas sayılı dosyada ara kararla tapunun kabul öncesi haline döndürülmesinin istenmesine karar verildiğini, davacılar arasındaki satışın geriye dönük geçersiz kılınıp kılınmayacağının değerlendirilmesinin gerektiğini, kabulü hâlinde davacı ...'un aktif husumetinin devam edeceğini belirterek Mahkemenin 28.11.2022 tarihli ve 2022/551 Esas, 2022/779 Karar sayılı kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/1. ile 370. ve 371. maddeleri.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125/2. maddesi.

3. Değerlendirme

Dosya kapsamı, 13.04.2016 havale tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekleri, Ardeşen Tapu Müdürlüğü'nün 21.09.2022 tarihli cevabi yazısının ekinde yer alan tapu kayıtları ile UYAP TAKBİS sisteminden haricen yapılan incelemelerden; Rize ili, .... ilçesi, Yeniyol köyünde kain olup davacı ...'un kendi 711,34m2'lik 131 parseline tevhidini talep ettiği dava konusu (A) harfli 77,58 m2'lik bölüm ile davacı ...'in kendi 805,11m2 yüz ölçümlü 130 parseline tevhidini talep ettiği (B) harfli 24,95m2'lik bölümü içinde barındıran 129 parsel sayılı taşınmazın 03.09.2013 tarih ve 1779 yevmiye sayılı kadastro tespitinin, davalı veya komisyonda itirazlı yerlerin tescili işlemiyle 2.995,24 m2 yüz ölçümlü çay bahçesi vasfıyla davalı ... adına tescil edildiği, bozma kararı öncesinde Mahkemenin 21.04.2016 tarihli ve 2015/106 Esas, 2016/267 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı 2995,24 m2 yüz ölçümlü 129 parseldeki dava konusu (A) harfli 77,58 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı ...'un 711,34 m2'lik 131 parseline tevhidine ve (B) harfli 24,95m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı ...'in 805,11 m2 yüz ölçümlü 131 parseline tevhidine karar verildiği, kabul kararının bozma öncesi yapılan kesinleştirme işlemi sonucunda Ardeşen Tapu Müdürlüğü'nün 21.09.2022 tarihli cevabi yazısının ekinde yer alan tapu kayıtlarına istinaden, 131 parselin malik davacı ... tarafından dava konusu (A) harfli 77,58 m2 eklenmiş şekilde (711,34+77,58=) 788,92 m2 yüzölçümlü olarak 16.08.2021 tarih ve 4359 yevmiye sayılı satış işlemiyle diğer davacı ...'e satılması suretiyle dava konusu (A) harfli 77,58 m2 yüz ölçümlü taşınmazın dava sırasında diğer davalı ...'e devredildiği, davalı adına kayıtlı 129 parselin yüz ölçümünün de 2.995,24-(A:77,58+B:24,95)=2.892,71 m2'ye düştüğü anlaşılmıştır.

Her ne kadar, davanın kabulüne dair verilen ilk karar davalının temyizi üzerine usulsüz tebligat ve taraf teşkili yönünden bozulmuş ve Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra, (A) harfli dava konusu taşınmaz kısmıyla beraber 131 parsel sayılı taşınmazın ilk kararın bozma öncesi kesinleşmesi sonrasında davacı ... tarafından dava sırasında diğer davacı ...'e satıldığı gerekçesiyle önce ...'un davasının tefrikle ayrı esasa kaydına, sonra da davacı ...'un eldeki davasının aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiş ise de; dava konusu (A)'nın 131 parselle birlikte dava sırasında davacı ... tarafından diğer davacı ...'e devredildiği anlaşıldığından 6100 sayılı Kanun'un 125/2. maddesinin uygulanması gerekir. Sözü edilen hüküm uyarınca, davanın açılmasından sonra dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.Hâl böyle olunca, 6100 sayılı HMK' nun 125/2. maddesi doğrultusunda taraf teşkilinin sağlanması, eldeki davanın bozma sonrası-tefrik öncesi asıl dava olan ve dava sırasında dava konusu (A) harfli taşınmazı 131 parselle birlikte davacı ...'dan satın alan..'in davacısı olduğu 2022/410 Esas sayılı dava ile birleştirilerek görülmesi, bozma sebebine göre sair temyiz itirazları incelenmeksizin davacı ...'un değinilen yönden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün değinilen yönden bozulması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı ... vekilinin değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'nin 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

16.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.