"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/227 E., 2022/1639 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/215 E., 2021/464 K.
Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.10.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen diğer davalılar gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/158 Esas 2015/1289 Karar sayılı dava dosyası ile davalılar aleyhine açtığı tapu iptali ve tescil davasında ret kararı verildiğini ve bu kararın Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 13.10.2020 tarih 2017/3981 Esas, 2020/4259 Karar sayılı kararı ile onandığı, karar düzeltme isteminin de Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.04.2021 tarih 2021/599 Esas, 2021/3169 Karar sayılı kararı ret edilerek kesinleştiğini ancak dava konusu taşınmazların kadastro tespitinden önce 2004 tarihinde köy senetleri ile davacının eşi ... tarafından davacıya satıldığını, bu belgelerin davacının eline 10.05.2021 tarihinde evde yapılan temizlik ve tadilat sırasında naylon poşet içinde yüklük diye tabir edilen gömme dolap içinde geçtiğini, davacının Milas ilçesi, İkiztaş Mahallesinde bulunan 184 ada 55,183 ada 70, 155 ada 24 ve 85, 154 ada 5 parsel sayılı taşınmazların gerçek maliki olduğunu ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabul edilerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın kusurundan veya hakimin bir hatasından dolayı gösterilemeyen belge deliline dayanılarak yargılamanın yenilenmesinin talep edilemeyeceği, somut olayda, davacı tarafın kendi uhdesinde bulunan delili yargılamanın yenilenmesi talep edilen dosyanın yapılan yargılaması sırasında sunmadığı, daha sonra ele geçirilmiş olsa dahi davacının kendi hatasından faydalanamayacağı, aksi yöndeki kabulün, hakkın kötüye kullanılması anlamına geleceği gerekçesiyle yasal şartları oluşmadığından davacının yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek dava dilekçesi ekinde sunulan 10.04.2004 tarihli ve 25.11.2004 tarihli köy senetlerinin davanın karara bağlanıp kesinleşmesinden sonra davacının eline geçtiğini, davacının dava konusu taşınmazların gerçek maliki olduğunu, davalı eşi ...'ın köy senetleri ile bu taşınmazları davacıya sattığını, ayrıca 184 ada 55 parsel ve 183 ada 70 parsel sayılı taşınmazların evlendikleri tarihte eşi ... tarafından, yöredeki gelenek gereği nişan hediyesi olarak davacıya verildiğini, diğer taşınmazların ise davacıya babasından miras yolu ile intikal ettiğini, buna rağmen taşınmazların köyde yapılan kadastro sırasında eşi ... adına yazıldığını, eşi ...'ın bu taşınmazları çocukları olmadığı, bakıma muhtaç oldukları ve yaşlı oldukları için davalı ...’a 2009 yılında satış göstererek muvazaalı şekilde devrettiğini, davalı ...'ın davacının kardeşinin çocuğu, davalı ...'ın eşinin ise, davalı ...'ın kardeşinin çocuğu olduğunu, davalı ...'a her hangi bir bedelle devir yapılmadığını, davalı ... ve eşinin kısa bir süre davacı ile aynı evde yaşadıklarını, bakımlarında kısa bir süre rol aldıklarını, sonrasında evi terk ettiklerini, bakım borçlarını ifa etmediklerini, son 3 yıldır davacı ve eşinin bakıma muhtaç halde olduklarını, bu taşınmazların 2009 yılında, ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapma iradesi ile tapuda satış sözleşmesi şeklinde davalı ...'a devredildiğini, satış bedelinin davacının eşine ödenmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; aleyhine hüküm kurulan tarafın kusurundan dolayı önceki yargılama sırasında gösterilmeyen belgeye dayanılarak yargılamanın yenilenmesinin istenemeyeceği, yargılamanın yenilenmesini düzenleyen 6100 sayılı HMK.nın 375. maddesinde belirtilen koşulların somut olayda bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yargılamanın iadesi isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK’nın 374. ve 375. maddeleri
3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Temyiz edilen davalılar duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.