Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2145 E. 2024/4896 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine, kadastro çalışmaları sonucu tapusu gerçek şahıs adına tescil edilen taşınmazın kendi mülkiyetinde olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların mirasbırakanının ve davalıların, 3402 sayılı Kadastro Kanunu ve TMK hükümleri uyarınca yirmi yıl boyunca davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyetliğini sürdürdüğü, Hazine'nin ise bu zilyetliğe karşı etkili bir iddia ve delil sunamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/98 E., 2023/89 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/211 E., 2021/909 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı Hazine vekili; Hakkari ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 117 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 1963 yılında yapılan toprak tevzii çalışmaları sonunda 53 nolu Toprak Tevzii Komisyonunca Hazine adına tespit edilen 42 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydı kapsamında bulunduğunu, ancak kadastro sırasında ... adına tespit edildiğini belirterek davalılar mirasbırakanı adına yapılan tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tescilene karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin beyanları ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde davalıların, evveli zilyetleri ile birlikte davaya konu taşınmaz üzerinde 1963 tarihinde tesis edilen tapu kaydı öncesinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46 ncı ile TMK'nın 713 üncü maddelerinde belirlenen 20 yıl süreyle davasız ve aralıksız olarak malik sıfatıyla zilyetlikle kazanma koşullarını sağladıkları, dava konusu taşınmazın evveliyatından itibaren kültür arazisi olarak kullanıldığı, mera veya kamuya tahsisli yerlerden olmadığı, davacı Hazinenin, dava konusu taşınmazın zilyetliğinde olduğunu ispatlar nitelikte 53 Nolu Toprak Tevzii Komisyonu çalışmalarına dayanak belirtmelik tutanakları haricinde bir delil sunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalının zilyetliklerini belgelerle ispatlaması gerektiğini, dava konusu taşınmazın Hazinenin mülkiyetinde olduğunu, ayrıca Hazine aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın toprak tevzi çalışmasının yapıldığı tarihten önce dahi davalıların mirasbırakanı tarafından tarımsal maksatlı olarak kullanıldığı, davalılar tarafından da aynı şekilde kullanılmaya devam edildiği, firari-mütegayyip kişilerden kalmadığı, çekişmeli taşınmaza komşu 117 ada 46, 50, 51 ve 53 parsel sayılı taşınmazlar için açılan davaların da gerçek şahıslar lehine sonuçlandığı ve Yargıtay 16. Hukuk Dairesince onandığı, aynı mevkideki diğer parseller yönünden de yapılan yargılamalarda davacı gerçek şahıslar lehine kararlar verildiği, davacılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 17 inci ve 46/1 inci ve TMK 713 üncü maddelerinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği, Yerel Mahkemece davanın reddine karar verilmesinin ve kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının da usul ve yasaya uygun olduğu, Mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46 ncı maddeleri,

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda; dava konusu Hakkari ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, 1942 yılında ... oğlu ...'in nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile kullanımında iken hissesinin tamamını 1965 yılında ... oğlu ...'na sattığı ve buna göre ... oğlu ... adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmıştır.

2.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.