"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 31.01.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar ... v.d. vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar ... v.d. Vekili gelmed. Yokluklarında duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, ... karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler geri çevirme kararı ile getirilen evrakla birlikte incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...’ın gerek mirasçılarından gerekse alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla 253 ada 43 parsel sayılı dükkanını davalı ...’e (isim değişikliği sonrası ...) satış suretiyle temlik ettiğini, davalı ...’in de taşınmazın bir kısım paylarını diğer davalılar Mehmet ve ...’e devrettiğini, devirlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek satış işlemlerinin iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
1.Davalı ... (...), davanın kötü niyetli olarak açıldığını, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dolduğunu, taşınmazın davacılardan ... tarafından kullanıldığını, onun kullanımını sürdürmek için bu davanın açıldığını, mirasbırakanın çok miktarda borcu olduğunu, davacının da kendisine borcu bulunduğunu, herhangi bir muvazaalı işlem bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Diğer davalılar, davacıların mirasbırakanından alacaklı olduklarını, mirasbırakan ile diğer davalıya karşı alacaklılarından mal kaçırmak kastı ile muvazaalı devre ilişkin olarak dava açtıklarını, en fazla kendilerinin zarar gördüğünü, taraf muvazaasının yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili, dava dilekçesindeki iddialarını yinelemiş, ayrıca yargılama sırasında başkaca delil bildirilmesine muvafakatları olmamasına rağmen davalılar tarafından başkaca deliler bildirildiğini, muvazaaya ilişkin taleplerinin açık olduğunu, davalılarca yapılmış bir ödeme olmadığını, iddialarının bilirkişi raporu ile doğrulandığını, davalılar arasında kötüniyetli ve muvazaalı devirler yapıldığını, tasarrufun iptali davasındaki beyanların davalıların iyiniyetli olmadığını gösterdiğini, hile iddialarının Mahkemece değerlendirilmediğini, satış işleminin şekil yönüyle de sakat ve geçersiz olduğunu, yapılan devirlerin makul bir sebebinin olmadığını, tek vekalet ücreti olması gerekirken iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gibi miktarının da hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın reddinin doğru olduğu ancak ret sebebi aynı olduğundan tüm davalılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, işin esası bakımından istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2.HMK'nın 140/3. maddesinde; “Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.” hükmü düzenlenmiştir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Her ne kadar davacılar vekili temyiz dilekçesinde, hile hukuki sebebi yönünden Mahkemece değerlendirme yapılmadığını ileri sürmüş ise de, Mahkemece ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olarak nitelendirildiği, taraf vekillerinin duruşmada hazır bulundukları ve tutanağı imzaladıkları gözetildiğinde, HMK’nın 140/3. maddesi gereğince uyuşmazlığın bu hukuki sebep esas alınmak suretiyle çözümlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Temyiz edilen davalılar vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.